OmA 🔴 23

4.2K 292 100
                                    

Bölüm geç geldiği için üzgünüm gençler. Beni anlayacağınızı umuyorum. Sınavlarım ve Bir takım problemlerim vardı kendi çapımda. Ama elimden gelenin en iyisini yaptım ve bu güne kadar yazdığım en uzun bölümü yazdım. Gerçi çok ta uzun sayılmaz. 2300 kelimeyi biraz geçiyor. Okul numaram lan :D Neyse lafı fazla uzatmıyor ve sizleri bölümle buluşturuyoru....

"Kim açtı Allasen şu korku filmini? O kadar dedim size açmayalım diye." dedim gözlerimi kapatıp televizyondaki iblisi görmemeye çalışarak. İrem sanki 'Mars'ta yaşam var' demişim gibi baktı. "Korku filmi diye sen tutturdun. Biz itiraz edince de televizyonun kumandasını ağzımıza sokmaya çalıştın, Hazal'ın dudağı hala kanıyor." dedi elindeki peçeteyi Hazal'ın dudağın daha çok bastırırken.

Hazal'da bu arada homurdanmayı kesmiyordu. Şirince sırıttım. "Tamam ya siz devam edin." dediğim sırada televizyonda yeniden o iblis çıkınca ana avrad sövmeye başladım.


Ben depresyondayken kendi kendimi bile çekemiyorum ayöl. Hazal ve İrem beni nasıl çekiyorlar? Şahsen ben İrem'in yerinde olsam alayını dağıtırdım.

Birden kapı çalınca ayağa fırladım. Depar atarak gidip kapıyı açınca karşımda abim belirdi. Saçlarımı karıştırdı. -Adeta düğüm attı- "Ben geldim yellow yelloz." dedi salona geçerken. "Hadi canım, ben görmemiştim geldiğini," arkasından bende homurdanarak salona girdim. "Zaten bildiğin tek ingilizce kelime bu."

Hazal oflayarak koltukta oturuşunu düzeltti. "Yine mi geldi bu ya?" abim gülerek İrem ve Hazal'ın ortasına oturdu ve kollarını onların omzuna koydu. "Hazal sana laf sokardım ama üşeniyorum." dediği gibi Hazal lafa atladı. "İstesende sokamazsın çünkü açıkta bir yerim yok."

İrem gülerek "Hazal kusura bakma ama Sarp isterse lafı burnuna bile sokar yani." abim elini uzattı ve İrem de 'çak' yaptı.

Hazal ve İrem'i kıskandım. Neden mi? Çünkü küçükken 'Annen mi, baban mı?' sorusuna 'Abim' diye cevap veren ilk insandım ben. Abim ve İrem'e döndüm. Birbirlerine çok yakışıyorlar, hem de birbirlerinden hoşlanıyorlar. Ama mal oldukları için utançtan birbirlerine itiraf edemiyorlar. Biraz da İrem 'Luke'a ihanet edemem' kafası biraz ürkek davranıyordu. Ama ben bunları ayarlarım kardeşim! Kafamı biraz daha İrem'e ve Sarp'a yaklaştırdım ve "tü tü 31 kere Maşallah!" Oha daha yeni ne dedim ben? İnşallah bir şey anlamamıştır abim. Öha kafama ne oldu lan?

"Abi niye kafama yastık atıyorsun yağ!" dedim karışan saçlarımı düzeltirken. "31 ne lan 31 ne?!" şirince sırıttım. "Ha 31 ha 41 ha 51 ha 62 ne fark eder ki abi?" kahretsin! Daha çok batırdım. Sanki neden 62'yi araya koyuyorsam? 62'yi bilmiyorum demeyin bana! Azıcık fesatlıktan kimse ölmez.

Abim fark etmemiş olacak ki herhalde çirkefleşmedi. "He tamam." deyip konuyu kapattı. Hazal bana yan bir bakış atıp bıyık altından güldü. Gözlerimi devirdim. Bu ne biçim bir tabir? Hazal'ı bıyıklı düşündüm de bir an...

Allah bizi korusun!

"Seray bana su getirsene." dedi sırıtırken. Kollarımı birleştirdim ve tırnağımı incelemeye başladım. "Lütfen dersen getiririm." ofladı. "Lütfen."

"Vazgeçtim getirmiyorum." oflayarak ayağa kalktı. "Git getir senin dayını sikerim." bön bön suratına baktım. Abim ve şekil şukul küfürleri. "Ya abi bizim dayımız yok ki!" yavaça Hazal'ın kafasına vurdu. "Yok diye söyledim zaten." derken Hazal birden çirkefleşti. "Seray'la kavga ediyorsun benim kafama vuruyorsun... Amaç?" abim aynştayn -çaktırmayın nasıl yazıldığını bilmiyorum- edasıyla "Seray çok uzağımda oraya kadar gidip vurmaya üşendim bu yüzden senin kafana vurdum." Deyince İrem ve ben kahkaha attık. Tam abime su getirmek için salondan çıkacaktım ki Hazal "ananı sikiyim!" diye bağırdı. Abimin gözüne girmek için "Aa Hazal öyle küfürler etmesene," dedim hafif sahte bir kızgınlıkla.

Oh My Allah 🔴Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin