Dokunmayı bilmeyen ellerde yitip gideceğim.İlk önce karanlık basacak yüreğime,sonra kaçmakta olan adım sesleri duyulacak.
Karasular6334
Beyaz perdenin arasından sızan güneş ışığının gözüme değmesi ile uyanmıştım. Dün gece o kadar çok ders çalışmıştım ki uyandığımda adeta başım çatlayacak vaziyette idi. Sersemleşmiştim sanki. Hala yataktan kalkmak istemiyordum. Aslında uyanma gibi bir zorunluluğum yoktu. Bugün pazar günüydü zaten. Erken uyanmama gerek yoktu.Ama uykum kaçmıştı bir kere.Elimi hemen yatağımın yanındaki kahverengi masaya uzatıp ,üstündeki işitme cihazını aldım.Yataktan doğrularak işitme cihazını sağ kulağımın içine doğru yerleştirdim.Evet, işitme cihazını taktıktan sonra dışarıdan gelen kuş cıvıltılarını daha iyi duyabiliyordum.Aslında bu benim 13 yıldan beri her sabah rutin olarak yaptığım bir şey idi.Alışmıştım.Daha doğrusu alışmak zorundaydım.Bazen hayat bazı şeyleri size zorla,bastıra bastıra ikna edip,alıştırmaya çalışır ve ve başarır. Tam olarak benimki de böyle bir şeydi.Bazen hayat sizi acımasız bir şekilde cezalandırabilir.Sizden bir şey alarak !
Hayatta benden duyma hissimi almıştı. Tabi ki sadece sağ kulağımdaki duyma hissimin %60'ını almıştı.Evet,sağ kulağımda %60 oranında duyma eksikliği vardı.
5 yaşında iken gece saat 2-3 gibi ateşim çok fazla yükselmişti.Havale geçiriyordum.Annemin anlattığına göre vücudum adeta yanıyormuş.Ailem apar topar beni hastaneye yetiştirmiş. O gece hastanede kalmışım ve bir türlü ateşimi düşüremiyorlardı. Gerçekten doktorlar benim için çok fazla uğraşmışlardı.Ateşimi normal seviyeye getirmişlerdi.Lakin hala yüzlerinde ufak bir hüzün kırıntısı vardı.Tabi bunu bana belli etmemeye çalışıyorlardı.Odadan ayrılıp annem ve babam ile görüşmüşlerdi.Aradan yarım saat geçtiğinde annem ve babam içeriye girdi.Yüzlerindeki asık suratlarından bir şeylerin ters gittiği aşikardı.Annem yanıma yaklaştı yavaş adımlarla ağlayarak.Aslında farkındaydım kötü bir şeylerin olduğunu.Annem yatağımın yanındaki kırmızı tekli koltuğa oturup ''İkra.'' dedi.Gözleri dolmuştu.Adeta kan çanağına dönmüştü. ''Kızım,bunu senden saklayamayız,öğreneceksin er yada geç .'' dedi ve sözleri devam etti.''Kulağında ufak bir duyma problemi var.Ama hemen üzülme doktorlar ameliyatla düzeltilebileceğini söylüyorlar. ''Peki o zaman niye ağlıyorsun anne? '' diye tepki verdim yutkunarak.Boğazım düğümlenmişti.Güçlü kalmaya çalışıyordum.O an babam araya girerek '' Kızım sadece ufak riski var ameliyatın.Ama üzülme inşallah iyi geçecek.Sen güçlü bir kızsın.'' dedi sahte gülüşlerle.Ardından acıktığımı fark edecek olsa gerek hemen kantinden bir şeyler almaya gitti.
Ertesi gün ameliyat vakti gelmişti.Doktor yanıma geldi ve ''Hiç korkmana gerek yok,ufak bir kulak ameliyatı.''dedi.Ben ise sadece istemsizce sırıttım.Ameliyat yaklaşık 2-3 saat sürmüş annemin dediğine göre.Ameliyathaneden beni çıkardıklarında narkozun etkisiyle kendimde olmadığımı söyledi.Evet,ameliyat iyi geçmişti fakat bundan sonraki hayatımda işitme cihazı takacaktım.İlk günler alışmam oldukça zor olmuştu.Onu çıkardığım zaman dünyam sessizleşiyordu.Renkleri olan ama bir o kadar da sessiz,yitik bir dünya...
Yatağımdan esneyerek kalkmıştım.Aşağıdan''İkra,kahvaltı hazır hayatım.'' diyen annemin sesini duymuştum.Sesi o kadar güzel geliyordu ki kulağıma açıkçası akşama kadar burada bana seslenişini dinleyebilirdim.Annemi gerçekten çok seviyordum ve onu kaybetmekten çok korkuyordum.Birkaç kez daha seslenmesinin ardından ''Tamam anne,geliyorum,dedim.'' Üstümü değiştirip aşağıya inecektim.Aslında bugün güzel olmalıydım çünkü;ben,Dilara ve kardeşim Arda dışarı çıkıp biraz alışveriş yapacaktık.Dolaptan kıyafet seçmeye başladım. ''Bu değil.Bu olmaz.Hayır,bu çok kısa.Sonunda işte bu.'' Siyah dar bir kot pantolon ve mavi çizgisel desenli bir tişört .Giyinmiştim.Ardından aynaya uzunca baktım.Hafif siyah saçlarım dalgalı halde aslında çokta kötü gözükmüyordu.Kahverengi gözlü,esmer tenli,1.68 boyunda bir kızdım.Pek de bakımlı durmuyordum.Ama yine de etkileyici bir fiziğimin olduğunu söyler yakın arkadaşlarım.
Annem aşağıdan tekrar seslenince hemen aşağıya indim.Babam ve Arda yan yana sandalyelere oturmuş annem ise onların karşılarında oturuyordu. ''Günaydın anne.Günaydın baba.'' dedikten sonra Arda'nın yanağına ufak bir öpücük koyarak annemin yanındaki sandalyeye oturdum.Babam''Bugün nasılsın İkra?'' diye sordu. Çok iyiyim baba.Dilara,Arda ve ben alışverişe çıkacağız.''dedim ve yemeğe devam ettik.
Birden kapı çaldı ''Ben bakarım.''dedim.Gelen Dilara idi .Dilara 18 yaşında,sarı saçlı ve bir o kadarda bakımlı bir kızdı. Annesinin arabasını alıp gelmişti.İçeriye davet ettim ve içeriye geçtik.Kahvaltı edip etmediğini sordum.Kahvaltı etmişti.Babam Dilara'ya ''Dilara okulla aranız nasıl? Biliyorsunuz bu yıl üniversite sınavınız var .Çok çalışmalısınız.'' dedi.Dilara''Levent amca elimizden geleni yapacağız,şüpheniz olmasın.'' dedi.
Yemeğimi bitirmiştim.Masadan kalkıp elimi yıkamaya gittim.Geldiğimde Arda da doymuştu.Dilara'ya ''Hadi çıkalım.''dedim.Araya annem girerek''Sakın geç kalmayın kızlar.''dedi.Tamam dedikten sonra çıktık.Dilara'nın annesinin arabasıyla gelmesi beni oldukça şaşırtmıştı.Geçen yıl sınıfta kalmıştı Dilara.Üstüne annesinin arabasını ağaca çarpmıştı. ''Dilara arabayı nasıl aldın kanka ?'' diye sordum şaşkın bir tavırla.''Sen merak etme İkra.Ben bir yolunu buldum.''dedi gülerek. ''Hadi hayırlısı, inşallah bunun altından bir bit yeniği çıkmaz.''dedim.Karşılıklı gülüştük ve ben ön koltuğa Arda ise arka koltuğa oturdu.
Ardayı arkadaşına bıraktıktan sonra biz de alışveriş merkezine gelmiştik.Otoparka gittik ve Dilara arabayı park ettikten sonra alışveriş merkezine giriş yaptık. Alışveriş merkezinde Dilara'nın istediği mağazalara girip birkaç kıyafet aldıktan sonra dışarı çıktık.Ben önde ilerlerken Dilara birden kolumu çekti ve 'İkra baksana şu reklam panosuna.Şehirde şarkı yarışması düzenleniyor.''dedi. Ben de ''Eee bundan bizene.''diye tepki gösterdim.''Hayır senin sesin oldukça güzel ve şu ödüle baksana birinciye 10 000 lira verecekler.''dedi. ''Hayır,olmaz.Hem koskoca şehir kim bilir kaç kişi katılacak benim birinci olma ihtimalim yok.''dedim. ''Hayır sesin çok güzel ve katılacaksın.''dedi. Ben de ''Hadi geç kalıyoruz.'' diyerek lafı değiştirerek bir an olsun konuyu saptırmıştım. Otoparka doğru gittik ve arabaya bindim.Yol boyu Dilara hala o yarışmayı konuşuyordu.Artık dayanamayıp ''Tamam kanka eve gidip aileme sorup düşüneceğim.''dedim.Yol bitmişti ve evin önüne gelmiştik.Dilara''Yarın okulda görüşürüz ve iyi düşün.'' dedikten sonra arabayla ayrıldı.Ve ben de eve geçtim
İçeri girdikten sonra herkes masada yemek yiyordu. Annem''İkra yemen yedin mi ?'' diye sordu. ''Evet anne.''diye cevap verdim ve ''Anne ben odama çıkıyorum,uyuyacağım.'' dedim.''Tamam kızım iyi geceler.''diye cevap verdi güler yüzlü bir tavırla. Pijamalarımı giydim ve işitme cihazımı tekrar yatağımın yanındaki masaya koydum.Hayatımda yine sessizlik oluşmuştu.Uçsuz bucaksız bir sessizlik bu.Yatağa uzanıp şarkı yarışmasını düşünmeye başladım.Sesim çok kötü değildi.Okulda zaten müzik kulübündeydim.Ama koskoca şehir , sesi benden iyi olan birçok kişi olmalıydı.Ödül çok cazipti.Hem belki yarışmayı kazanırsam tekrar ameliyat olup artık şu aleti takmama gerek kalmayacaktı.Ne yapmalıydım ben?Kafamdaki deli sorularla birlikte uyumaya kara verdim.Yarın okula gidecektim.
Tanıtımdan sonra ilk bölümüm arkadaşlar. Umarım beğenirsiniz.Birçok kişi bekliyordu ve umarım beklentiyi karşılarım.
Votelemeyi ve yorum yapmayı unutmazsanız sevinirim :) :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kulağıma Fısılda #SignofHope2016
Fiksi RemajaDuymayan birine sesler nasıl anlatılır, o kadar kelime varken ? Kelimeler nasıl dökülür dudaklardan? Sessizlik ödeyemez mi zamanın borcunu ? Yıpratıcı kelimeler hiç duyulmamış ise, bakışlar yıpratmaz mı ? 18 yaşındaki İkra, 5 yaşında geçirdiğ...