TANITIM- İlk Günler

14 3 7
                                    

Merhaba. Ben Lei Lu. 15 yaşında, henüz ailesini kaybetmiş ve şuan itibariyle beş parasız kalmış bir kızım.

"Ailenizin vasiyetine göre malvarlıkları ablanız Erika'ya geçirilecektir. Sizinle ilgili her hangi bir para aktarımı ya da tapu işlemi yapılmamıştır. 18 yaşından küçük olmanız nedeniyle sizi uygun bir yetimhaneye yerleştireceğiz."

Çok teşekkür ederim! Neredeyse milyon dolarlık malvarlık yerine ben de zaten bir yetimhaneyi tercih ederdim.

"Tamam."

"Yetimhaneniz için şimdi Bayan Lorenz'i arıyorum."

Ablam bana para verir miydi? Kuruşunu bile koklatmazdı. Şuana kadar hep aileme karşı yalakaydı, sınavlarında arkadaşlarına para verip, kopya çekerek yüksek alıyordu. Haliyle de gerzek evebeynlerimin gözüne giriyordu. Rüşvetle geçtiği makamlarla insanlara kendini iyiymişçesine gösteriyordu. Ben de onun gölgesinde yaşıyordum.

Doğduğumdan beri her zaman içimde bir karanlıkla büyümüştüm. Dokunmaktan, yaklaşmaktan, insanlara bakmaktan, konuşmaktan, iletişim kurmaktan, sevmekten, nefret etmekten nefret ettim. İnsan olmaktan nefret ettim. Gölgede olmaktan nefret ettim.

En çok da kendimden.

Kendime olan nefretim şimdiki beni yarattı. 5 parasız olmamın sebebi de yine kendim ve yine kendimdi.

"Size uygun bir yetimhane bulduk. Hatta 2 tane! Dilerseniz ablanızın evinin yakınında olan-"

"Hayır. Mümkünse ona uzak olsun. Mars dahi kabulümdür."

"P-peki o zaman. Sizi uzakta olana göndereceğiz."

Neden mi yetimhaneye gidiyordum? Çünkü ben gayrimeşru çocuktum. Aslında "annem" dediğim kadın üvey annemdi. Ablam dediğim o gereksiz varlık da onların gerçek çocuğuydu.

Biyolojik annemi hiç sormadım, ya da aramadım. Babam ise benden ölesiye nefret etti. Üvey annemi zaten tahmin edebiliyorsunuzdur.

•••••• 1 GÜN SONRA ••••••

"Evet, yetimhaneniz burası."

Yaşadıklarım yetmezmiş gibi güzel bir şaka daha yapmışlardı bana. Olmaz. İllâ ki ağzıma sıçacaklar ki ben bir yerde ölüp kalayım, sonra neden ülkedeki intihar sayısı artıyor, neden çocuklar sigaraya başlıyor...

Ama bunları yapacak kadar aptal değildim henüz.

Önümde bulunan bina (bina ya da hayvanat bahçesi, siz karar verin) açık bir renge boyanmış olmasına rağmen ömrü nedeniyle artık koyu gri hâlini almış, ahşap ve oldukça büyüktü.

Sadece korku filmlerinde görebileceğiniz olan bu tip evler sizler gibi beni de ürkütmüştü tabii ki de. Ancak bir yanım bunun eğlenceli olabileceğini düşünüyordu.

Ha doğru. Ben eğlencesiz duramayan birisiyim.

Sıkılınca, bırakırım. Bir filmi sevmediysem, izlemem. Bir yemeğin tadını beğenmediysem, yemem. Ne yazık ki hayatım da sıkıcı bir hâl almaya başlıyordu.

"Güzelmiş."
"Eevet eevet, kesinlikle öyle! Bayılacaksınız eminim, hehe."

Bu adam her kimse bir pedofili olduğundan emindim. Tamamen doğru bir eleman seçimi. Yetimhanede pedofili.

Ah ne güzel.

Sinir bozucu bir gülüş attım adama. O da gülüşünü daha da genişletti, cheshire kedisine benzedi adetâ.

"İçeriye geçin lütfen. Kayıdınızın üzerinden geçilecek."

Cevap vermedim.

Üzerimdeki bıkkınlık yetmemiş gibi bir de beni 2. kata çıkmak zorunda bıraktılar. Gerçekten şuan intihar edesim vardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 18, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LeiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin