11. BÖLÜM "YEMEK"

5.8K 248 11
                                    

Bölüm şarkısı Halsey ~ Castle

11. BÖLÜM "YEMEK"

Ruhumun siyah çiziklerine bakarken umutsuzca etrafıma bakınıyordum. Siyah çiziklerimi silebileceğim bir silgi olmalıydı. Kalbimi temizlemek isteyen bir kar tanesi olmalıydı.

Ama yoktu.

Beni kurtaracak kimse yoktu. Ben elinde oyuncağıyla yalnızlığın dipsiz kuyusuna düşmüş bir annesiz çocuktum. Sessiz çığlığımı kimse duymazdı.

Bartan'a doğru adımlarken kimsenin beni kurtaracağını sanmıyordum. Zaten bu adamdan kurtuluşum da yok gibiydi. Karşısında durduğumda gözlerimi gözlerine diktim ve kaşlarımı çatarak ona baktım. O ise keyifle yüzümü inceliyordu. İçimde saydığım küfürleri duyduğunda da böyle güler miydi acaba diye düşündüm. İç sesim kahkalara boğulmuştu ve küfürlerime o da katılıyordu.

Eli saçlarıma giderken saçlarımı boynumdan çekip boynumu açıkta bıraktı. "Güzel olmuşsun." Safra tadı boğazımı yaktı.

Boynumu geriye çekip gözlerimi kısarak ona baktım. Seni çok pis öldüresim var demek istesemde "Beni güzel bulmanı istemiyorum. Bizden ne istiyorsun?" Dedim.

Avcunu avcuma geçirip beni kendine doğru çekti. Yüzüm yüzüne çok yakındı ve bundan nefret etmiştim. Kulaklarımda Erim'in sesi, gözlerimde ise Erim'in yüzü vardı. "Sence ne istiyorum, mavi?"

Kaşlarımı kaldırıp alayla yüzüne baktım. Ruh halim hemen değişebilirdi ancak şuan sinirden ne yapacağımı şaşırmıştım. Acaba kıymetlisine bir tekme atıp bu işkenceden kurtulmalı mıydım?

İç sesim hızlı bir soluk verdi ve saçlarını çekiştirip bezmiş bir şekilde baktı. ''Hıı tabi öyle yapta kapıdaki adamları seni eşşek sudan gelinceye kadar dövsün. Şimdi sakin ol ve adama itaat et. Restoranta gelince tüyersin. Bunu da mı ben söyleyeceğim?'

Yüzüm keyifli bir hâl alırken elindeki elimi hafifçe sıktım ve ondan biraz uzaklaşıp yürümek istediğimi belirttim. Şaşkınlıkla irileşen gözlerine sinsilikle baksamda gözleri tekrar eski haline döndü ve kaşları çatılırken yürümeye başladı. Hızlı adımları yüzünden arkada kalmıştım ancak eli hâlâ elimdeydi. Bartan'la el ele tutuştuğum için canım acısada, bunu Erim için yapıyordum.

Onun için her şeyi yapardım.

AVM'nin önündeki siyah BMW'ye binerken kapımı açan şoföre tip tip bakarak arabaya bindim. Ne var sanki ben açamıyordum o kapıyı.

Arabaya bindikten hemen sonra Bartan arabanın etrafında dolaşıp yanıma oturdu. Şoför de Bartan kafasını salladıktan hemen sonra arabayı çalıştırmıştı.

Başımı pencereye yaslayıp gökyüzüne baktım. Hava kararmaya başlamıştı ve gökyüzünün rengi kırmızıya boyanmıştı. Sanki masum insanların kanını içen bir canavardı. Tıpkı Bartan gibi. Gözlerimi kapatıp burada olmamayı diledim birkaç saniye, belkide birkaç dakika. Sadece beni tüm bunlardan kurtulmamı sağlayacak bir düşmüş meleğin kanadına saklanmak istiyordum. Onun da ruhu kanlı olduğu için beni anlayacağını düşünüyordum.

Derin bir nefes alıp gözlerimi yola odaklanmış Bartan'a çevirdim. Kollarını göğsünün üstünde topladığı için kol kasları kasılmıştı ve siyah takım elbisesi yırtılacak gibiydi. Gözleri bana doğru döndü ve gözlerini gözlerime hapsetti. Kestane gözlerini kısıp yüzüme bakarken ona bakınca önceden hissettiklerimi düşündüm. Buğra'yı düşündüm.

TEHLİKELİ İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin