BERİLDüğün tüm hızıyla devam ediyordu. Evetler söylenmiş danslar edilmiş şimdiyse herkes hafif müzik eşliğinde tanıdıklarıyla muhabbet ediyordu. Bende sıkıcı bir şekilde tek başıma oturuyordum. Melek Efe'nin yanından yanımıza gelmeye fırsat bulamıyordu. Sen daha dur Melek hanım!
Şebnem Kerim'le dans ediyor ,gülüyor , eğleniyordu. Kıskanmamak elde mi Allah aşkına. İnşallah nazar değmez.
İlkay zaten kaç saattir ortada yoktu bile. Bir ara görür gibi olduysam da ortadan kaybolmuştu.Şehrazat ise elini başına almış bir şey düşünüyor gibi bir hali vardı. Dolayısıyla bende yalnız kalıyordum.
" Of gidiyorum kendime içecek bir şey alayım dilim damağım kurudu.
Ayran var mıdır ki burada ?"Şehrazat' a yönelttiğim soruya karşılık olarak bilmiyorum der gibi dudak bükme cevabını almıştım. Şu eve bir gidelim hepsine bir ayar çekeyim ben. Bu ne canım herkes farklı kafada.
Ayaklarımı hareket ettirip düğünün yapıldığı balo salonundan çok ayrı bir köşede duran içecek standına gittim.
İçeceklere göz gezdirirken tanıdığım yani bildiğim içeceklerden daha çok değişik içki çeşitleri var gibi gözüküyordu. Ben içki içmezdim. Haftanın iki günü barda çıkıp şarkı söylüyor olmamda içki içiyorum anlamına gelmiyordu.
" Yardımcı olabilir miyim ?"
Standın başında görevli olarak duran sarı saçlı gamzeli kıza bakarak sırıttım. Giydiği kıyafetler her ne kadar onu olgun gösteriyormuş gibi dursa da , kaşlarını kapatan kakülü onun benden bile küçük olduğunu düşünmemi sağlamıştı.
" Bakıyorum da alkol içermeyen bir içecek göremedim bana önereceğin alkol oranı sıfır olan içimin yangının söndürecek bir şeyler var mı? Ayran olsa çok daha güzel olur. Var mıdır ki burada ?"
Kız bana gülerken bende dışarıdan nasıl bir kişilik sahibi olduğumu düşündüm.
İçkili bir düğünde ayran isteyen tek insan olarak rekorlar kitabına girebilme ihtimalim vardı bence.
" İstersen bulabilirim ayran. Çok canın istiyor sanırım."
" Ay vallaha çok iyi olur. İçimde ki bebekleri sevindirirsin. Aşerme dönemleri nede olsa. İçmezsem bir yerlerde lekeler çıkabilir."
Ben kıza takılırken o da bunu fark etmiş olduğunu belli edercesine gülümseyip duruyordu. Çok sevmiştim kız ben bu kızı.
Biz böyle gülerken yanımda öksürükten boğulmaya adım atmış gibi bir ses çıkıverdi.
Arkası dönük takım elbiseli bir adam öksürük krizine girmiş gibiydi.
" Beyefendi iyi misiniz?"
Adam sonunda arkasını döndüğünde dün ortadan kaybolan mavi gözlü çocuk olduğunu ilk bakışta anlamıştım. Hay dilimi eşek arısı soksaydı da iyi misin diye sormasaydım.
" İyiyim sorun yok. "
Görevli kız bana vişne suyu gibi gözüken içeceği uzattığında bende yanımdakiyle ilgilenmeyi bırakmıştım.
" Buyurun istediğiniz içecek yok ama bu sizi idare eder."
Uzattığı bardağı alırken tebessüm etmeyi ihmal etmemiştim.
Bardağı aldım tam ağzıma götürüyorum böyle kavuşmama , susuzluğumun gitmesine saniyeler kala içecek zorla çekilmeye çalışıldı. Bende ısrar edip vermeyince olan beni beyaz elbiseye oldu. Ne olduğunu anlamak ister gibi kafamı dehşetle baktığım Şebnem 'in elbisesinden kaldırıp karşımda ki bir çift mavi göze bakmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbim Alabora
ChickLit" Hayatımda kimseden nefret etmediğim kadar senden nefret ediyorum!" Sesinin yettiği kadar bağırdı Şehrazat. Hayatının en büyük şokunu yaşıyordu çünkü. Adam acımasız gözlerini genç kızın gözlerine kenetledi. " Sen yaşaman gereken hiçbir şeyi yaşama...