Hiç bilmediğim,hiç görmediğim ve hic anlam veremediğim kaldırımlarda adım atıyorum.
Hayat kayıplarla dolu... Yanlış adımlarla kaybedenler,yanlış yolda kaybedenler ve tabi ki yanlış kaybedenler.
Hayallerini kaybettikleri yerde bırakanlar görünüyor yol boyuca.Kaybedilen hayalleri ise ezip geçiyorlar.Bir kaç tanesi en önlerde bayrak tutuyor hayata.Bazıları kaybettiği veya kaybedebileceği bir hayal bile kurmamış bayrakları takip ediyor.
Yaprak gökyüzünde dans ediyor ve doğudan parlayan altın ışık onlara eşlik ediyor.Hava buram buram kaybedilmişlik kokuyor...
Bir ara gökyüzüne bakacak gibi oluyorsunuz ve tüm bu kaybedilmişliklerin yerini zaferlerin aldığını hayal ediyorsunuz.Sırtınıza koca bir düşün yükleri biniyor o anda.
Aşkın kaybedilmediği,saygının kaybedilmediği,hoşgörü ve tabi ki adaletin kaybedilmediği tertemiz bir gökyüzü...
Bu aslında hayallerin en büyüğü...
Düşlerin en temizi aynı zamanda.Kaybedilmişliklerle dolu gökyüzünü temizlemek ve zaferleri yıldız gibi parlatmak..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBEDİLMİŞ ZAFERLER
PoesiaHayat alınan kararlardan ibaret ve bu kararlardan hiç biri bana ait olmadı.Başkası için yaşamak ve onun parmaklarında dans etmek... Kukla olmak ve birer kurşun asker gibi savaşmak.Yaşamakla ölmek arasındaki incecik çizgiye kadar oynatılmak ve ölmede...