"Gamze uyandın mı ?"diyen kübra'nın sesini duydum.O 'uyandın mı'diye sorarken ben çoktan kiyafetlerimi giymiş,saçlarımı tarıyordum.Kübra benim ev arkadaşımdı.Onla beraber 3 kişi aynı evde kalıyorduk.Kübra esmer,ela gözlü,uzun boylu ve oldukça güzeldi.Kübra ses vermediğimi duyunca içeri dalmıştı.Sanırım cevap vermekte gecikmiştim."Vayyy erkencisin nereye boyle gamze hanim"dedi.Ben çoğu zaman geç uyandığım için şaşırmış olmalıydı."cafe yoğunmuş o yüzden erkenden çagırdılar.Yoksa uykumu almadan kimse uyandıramaz beni"diyerek göz kırptım.Kübra'da "deli kız" diye sayıklayarak pelini uyandirmaya gitmiş olmalıydı.Ve ben de aynadan bakarak belime kadar uzanan karamel tonu saçımı taramaya devam ettim.Siyah kot pantolonumu üzerine yarım omzu görünen asker yeşili bluzumu giydim.Ben kumral,mavi gözlü,yanağımda adım gibi gamze bulunan ,orta boyluydum.Kübra'ya ulaşmama az kalmıstı.Merdivenlerden inerken kübra'nın kahvaltıyı her zaman ki gibi muhteşem hazırladığını gördüm.Ama bu sefer tatlarına bakamayacaktım.Pelin'de benim gibi uykucu bir kızdı.Üstelik onun da sarı küt saçlarıyla,orta boy ve fiziği ile oldukça güzeldi.Pelin ile ben 17 yaşındaydık ve aynı sıniftaydık.Kübra ise 18 yaşında lise son öğrencisiydi.Ben hem okuyordum hemde hafta sonlari garsonluk yapmaya serhat abinin yanina gidiyordum.Evi geçindirmek için benim calısmam gerekiyordu.Sonunda uyku yüzünden bir gözü kapalı olan Pelini görebildim.Ve ikisininde yanağına minik bir öpücük kondurup dşarıya adımımı attım.Cafe yakındı.5 sokak ilerideydi.Sokaktan çıktıgımda bana doğru gelen Can'ı gördüm.
"Nerelerdesin be güzellik"derken ben onu baştan aşağı süzüyordum.Görmeyeli tarzını değistirmisti.Can yakışikliydi."Asıl sen nerelerdesin okuldan uzaklaştırıldığından beri güzel yüzünü göremedik"dedim.Can kumraldı ve güçlü bir duruşu vardi.üstelik çok cana yakındı.Okuldan uzaklaştırılma sebebi ise kübra ile beraber olmak isteyen çocuğu dövdüğü içindi.Kübra'yı seviyordu."neyse nereye böyle"diyerek konuyu değiştirdi."Biliyorsun hafta sonları cafeyi ben idare ediyorum"dedim."sen nereye"diyerekte ekledim."kübra iki gündür telefonlarıma cevap vermiyor,onun yanına"derken gözlerinin dolduğunu farkettim."Sonra konuşalım serhat abi beni bekliyor hadi görüşürüz"diyerek hızlı adımlarla cafenin sokağına girdim.Sonunda 'Görkem Cafe'tabelasını gördüm.Görkem serhat abinin oğluydu.Serhat abi oğlunun ismini cafeye vermişti.Çünkü genç kızların görkem için bu cafeyi tercih ettiğini biliyordu.Görkem de benim gibi kumral,uzun boylu,kahverengi gözleri,yanaklarında herkezden farklı olan gamzesi ve kıvrımlı saçları ile oldukça yakışıklıydi.Bu yüzden soğuk kanlı ve serseri izlenimi birakıyordu.