MELEZ PRENSES

-MP- SIRLAR

Medyada Austin Var.

Elimde kardeşimin ceseti kimseye veremem kardeşimi o bunları,o bu ölümü hakketmedi. Tüm okul başımıza toplanmış müdür usulca yanıma eğildi sırtımı sıvazladı.
"Kardeşini senden alamayız bu doğru.  Yinede bize bunu kimin yaptığını söylemelisin Broth. Yoksa Carl'ı öldürenin yanına mı bırakıcaksın."
"Onu kendi ellerimle öldürücem merak etmeyin bunu kimin yaptığını bilmek mi istiyorsunuz?"
Cevabı öğrenmek istercesine kafasını salladı göz göze geldik hırlayarak tüm sertliğimle konuştum.
"Şimdi ki alfanın oğlu Austin."

AUSTIN'IN GÖZÜNDEN

Çok abarttım. Bu sefer çok aşırı kaçtım neden kendi kendime düşman edindim ben.John'u öldürmek varken. Neden Carl? Neden! Ahh. Bleinna'yı alıp gitmem lazım çünkü buralar çok karışacağa benziyor.
Eğer babam bunu ögrenirse bittim ben bir an önce bleinna'yı alıp gitmem lazım.

Kurt formuma girdim mağaraya doğru son sürat koşuyordum ama arkamda birşey veya birşeyler beni takip ediyordu kafamı arkaya çevirdiğimde iki tane beyaz kurt peşimden geliyordu ama bizim köyün kurtları olmadığı belliydi ters bi hamle yapıp onların arkasına geçtim bir anda durup ikiside bana döndü ikisinin gözleride simsiyahtı. Benimle kurt formundayken konuşmaya başladı
"Ne istiyorsunuz benden."
"Seni kurtların en büyüğüne götürmek için emir aldık karanlık kurt bizimle geliyorsun."
"Götürebiliyorsanız götürün."

JOHN'UN GÖZÜNDEN

Gözlerimi açtığımda genzimde buruk bir acı gece kurdu karşımda yüzünde siyah bir maske siyah bir kapşonlu oturmuş beni izliyordu. Yataktan kalkmaya çalıştım fakat işe yaramadı.  Öfke dolu gözlerle ona bakıyordum ve gece kurdu lafa girdi.
"Bakıyorumda iyileşmişsin.   Yaralarında geçmiş tam göğüsüne yediğin okta öldün sandım ama bayağı dirençli ve kuvvetli çıktın."

"Bana bak gece kurdu kimsin tanımıyorum kokun aynı Austin gibi ama sen Austin değilsin ormanda Austin olsa bana yardım etmezdi. Peki kimsin sen?"

"Size yardım etmek isteyen birisiyim merak etme öğreniceksin."

Kafamı tekrar yastığa gömdüm. Gece kurduna bakarak lafa girdim ve ses tonumu düzelterek konuşmaya başladım.

"Peki şimdi nolucak?"

Elini maskesinin üstünden çenesine götürdü çenesini kaşıdı birazcık ovaladı ve derin bir nefes aldı söze girmek istedi ama tekrar derin bir nefes aldı.

"Austin'in başı belada babası onu ya öldürür yada gerçek alfaya götürür. Ondan sonrada olan olur buralardan süreler. Sürmeden önce onu öldürebiliriz geçmişinde onun bana bir kötülüğü oldu. Intikamını alıcam kanını yerde bırakmıyıcağım."

"Kimin kanını yerde bırakmayacaksın."

"Orası seni ilgilendirmez küçük kurtçuk. Bu Austin'le benim savaşım."

"Sanki benden büyükmüş gibi konuşup sinirimi bozma lan benim. Bi yeteneğiniz var egonuz gerçek alfa gibi be tüm gece kurtları böyle."

"Sanki çok gece kurdu tanıyorsun benden egolusumu varmış."

"Unuttun sanırsam Austinde bir gece kurdu akıllı."

"Ben onu normal bir kurt sanıyordum. Demekki gece kurduymuş o zaman benim kadar güçlü olabilir. Çok güzel bir savaş olucak ama yenilen taraf o olucak. Onun en değer verdiyi en çok sevdigi kişiye zarar vericem."

"Kimmiş o?"

"Tabikide melez kıza."

BROTH'UN GÖZÜNDEN

Herşey kötü gidiyor. Elimi cebime atıp sigaramı çıkardım. Yarın kardeşimin cenazesi var. Bu ona uymadı bu kadar genç yaşta kardeşimi toprağa gömmek çok koyuyor be diye aklımdan geçiriyordum. Elimde sigara kayalıklarda oturmuş sigara dumanını boğazımda hissetmek çok güzel sanki boğuluyorsun fakat nefes alabiliyorsun ve bu canını acırmıyor daha çok hoşuna gidiyor. Allah yardımcımız olsun. Acaba John yine napıyor ve nerelerde özbe öz kardeşimi kaybettim ama onun kadar sevdiğim kardeşim yanımda yok. Off be nalet gelsin nerden bulaştık bu işlere neden Austin Carl'ı öldürdü. Neden! Kafamda yine deli sorular en sonunda psikopata bağlatıcaklar beni anasını satiyim. Neyse şu sigaramı içiyim eve gidip biraz dinleniyim Emma'da kötü olmuştur şimdi. Bleinna'da yok çıldırıcam be bari o olaydı yanımda beni dinler akıl verirdi. Az dertleşmemiştik Bleinna ile aramızda çok konuşma geçmişti hepsini özledim keşke Bleinna ile John ayrılmasalardı. Keşke Austin hayatımıza girmeseydi keşke hiç tanışmamış hiç duymamış olsaydık birbirimizi belkide buradan çekip gitme vakti gelmiştir he Broth off be off neyse artık kalkiyim eve gidip biraz dinleneyim buna çok ihtiyacım var biraz düşünüp toparlanmam lazım. Kayalıklardan kalktım. Kurt formuma dönüşüp son sürat eve koştum evin kapısı açıktı heryer darmadağın neler olmuş burda böyle Emma! Emma yok.