-8-

366 26 10
                                    


İthaf: hediyebyl 😊

Biz şimdi Rüzgar'la ormandamı kalmıştık?

"Emin misin?" diye sorduğumda "Birde sen dene?" demişti.Telefonu çıkarıp Nergis teyzeyi aramaya çalıştım ancak ona ulaşamayınca oflayarak telefonu cebime koydum.Damla sesleri o kadar yoğun geliyordu ki çaresiz bir şekilde üşümekten titreyen vücudumu durdurmaya çalıştım.

"Üşüyor musun?" dediğinde gerçeği saklayamıyarak "Biraz." dedim.Aslında çok üşüyordum ve ateşim gittikçe yükseliyordu.

"Kahretsin..." diye fısıldadığında dudağımı büzdüm.Onu üzmekten nefret ediyordum.

Ellerini alnımda hissettiğimde kısa bir süreliğinde şaşırmıştım ancak ateşimi ölçmek için koyduğunu anladığımda derin bir nefes çektim.

"Ateşin var." demişti ama ben zaten hissetmiştim ve tek hissettiğim ateşim değildi,ıslak kıyafetlerimin altında duran bedenimde varlığını belirtmek istercesine titriyordu.

"Hava karardımı?" diye bir soru yönelttim ve kollarımı istemeyerek te olsa bedenime sardım.

"Evet,karardı." dediğinde iyice umudumu kesmiştim.Yağmur dinseydi eğer telefonun çekeceği yerleri bulmak için çıkardık ama tam aksine her dakika daha da hızlanıyordu.

"Üstünü değiştirmemiz lazım,ateşin iyice yükseliyor."

Duyduğum şeyle yanaklarım kızarırken cekete iyice yapıştım.Üstümü onun yanında çıkarmakmı,asla!

"Gerek yok ben böyle iyiyim." dedim ve yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim.Güldüğünü duyduğumda dudağımı ısırdım.Sesinin tınısı niye bu kadar güzel olmak zorundaydı ki?

"Eğer zorunda olmasaydım inan bunu söylüyor olmazdım." dedi ve ceketi üzerimden aldı.Kollarımı kazağıma sararken kafamı olumsız anlamda salladım.

"Olmaz! Hem kıyafetleri nereden bulacağız!" diye endişeyle söylendiğimde dibimde durduğunu nefes alış verişinden anlamıştım.Ah,bu kadar yakınımda durması bedenimde uyuşturucu etkisi bırakıyordu.

"Sana bakmıyacağım korkma.Ayrıca benim kazağımı giymen sorun olmaz umarım?"

Sorun değil,ödül olurda bana ancak bunu kabul edemezdim.Hadi ama,onun yanında iç çamaşırımla kalamazdım! Bakmayacağını biliyordum ama yinede utanıyordum işte.Ona güveniyordum,bakmayacağından adım gibi emindim.

Bedenim ceket olmadığı için iyice titremeye başladığında kabul etmek zorunda kalmıştım.Başımı utançla sallarken  "Bakarsan öldürürüm." diye tısladım.

Kabul ettiğine dair bir ses çıkardığında elime kazağı tutuşturmuştu.Onun tersi olan tarafa döndüm ve kazağı üzerimden sıyırdım.Elimi hızlı tutarak çabucak onun kazağını kafamdan geçirdim.Sıcaklık tüm bedenime yayılırken onun nasıl ıslanmadığı beni şaşırtmıştı.Tabi beynimi uyuşturan bu koku dilime gelen onca soruyu geri itmişti ve konuşamamıştım.Her seferinde daha yoğun gelen kokuyu içime çektim ve "Teşekkür ederim." diye fısıldadım.

"Önemli değil." derken sonunda akıl edip bu soruyu sormuştum.

"Sen ne giydin?"

KÖRDÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin