Multimedyada Beril ve Armağan' ın kaldıkları dağ evi var. İyi okumalar...
"Beril' in Ağzından"
Öff! Biz kışa girmek üzereyiz, ne bu sıcaklık?
Gözlerimi yavaşça açtığımda Armağan' ın sıkıca bana sarıldığını gördüm.
Şimdi anlaşılmıştı sıcaklığın nedeni.
Henüz uyanmamıştı ve acayip tatlı görünüyodu.
Hala inanamıyodum. Daha dün ben bu çocuk yüzünden kafayı bulmuştum, Defne' ye değer vermediğimi söylemiştim ama şu an sevgiliydik.
Sahi biz sevgiliydik dimi?
Kendi kendime gülümseyerek elimi -çekinerekte olsa- yanağına uzatıp hafifçe okşamaya başladım.
Onu uyandırmak istemiyodum ama elimden hiçbi şey gelmiyodu. Alnına düşen saçlarını elimle düzeltip onu izlemeye devam ettim.
Armağan' ı izlemeye o kadar dalmıştım ki uyandığını bile fark etmemiştim.
Gülümseyerek bana baktığında sanki yaramazlık yapıp sonra da annesine yakalanmış bi çocuk gibi utanarak elimi çektim.
Evet, öpüşürken utanmıyorum ama onu izlerken yakalanınca utandım.
Ne var yani bunda? İnsanlık hali sonuçta.
Ben düşüncelerimle boğuşurken Armağan' ın sesi kulaklarıma doldu.
"Günaydın utangaç sevgilim."
Kendimi durumdan kurtarmak için "Ben utangaç değilim." diye itiraz ettim, hemen. Bu sefer kahkahası doldurmuştu kulaklarımı.
Kaşlarımı çatarak ona bakarken beni kendine çekip alnıma dudaklarını bastırdı.
Ardından bana bakarak "Cidden çok tuhafsın. Seni öptüğüm zaman utanmadın. Dün gece aynı yatakta yattık utanmadın. Ama şuan beni izlerken yakalandığın için utanıyosun." dedi ve bana dün gece beraber yattığımızı hatırlatmış oldu.
Lanet girsin!
Ona sinirle bakıp "Ben aşağı inip koltukta yatmayı teklif ettim. Tam gidicekken kolumdan tutup 'Sen benim sevgilimsin, beraber yatmamızda bi sakınca yok.' dedikten sonra beni kendine çekmeseydin bu teklifimi gerçekleştiricektim." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzmir Kızı
Teen FictionSonunda bizi de bulmuştu mutluluk. Kucağımdaki minik prensese bakıp hafifçe gülümsedim. Bazen annesi gibi hırçın bazense çok uysaldı. Bakışlarını annesine doğru döndürüp "Anne babam seni seviyor mu?" diye sormasıyla Defne bakışlarını bana döndürdü...