BASLANGIC (7KASIM 2002 ) 21.30
Patates Kız öldürüldüğünde,katil onun kalbini kesip çıkarmış.Kalbi gömmüş,ama ertesi gün kız dirilmiş.Hem de aynı yerden çıkarak.Ryan söylediklerini vurgulamak için kamp ateşini elindeki sopayla dürttü ve gecenin içine kıvılcımlar yağdırdı.
Opal yavaşça Ryan'a doğru yaklaştı.Ryan on beş yaşındaydı,sevimli sayılabilecek bir çiftlik oğlanı havası vardı.Tori,Opal'e Ryan'ın ondan çok hoşlandığını söylemişti.Zaten her şeyi Tori ayarlamıştı,ormana gidip oğlanlarla takılmanın eğlenceli olacağını söyleyen de oydu.Opal on iki yaşındaydı ve daha önce hiçbir oğlanla öpüşmemişti,ama bunu kimseye anlatacak değildi,en yakın arkadaşına bile."Nasıl yani,zombi gibi mi?" diye sordu Tori.Opal sessizdi.Patates Kız hikayelerinden nefret ederdi.Onlardan nefret ederdi,çünkü gerçek olduklarını biliyordu.
"Bir zombi gibi ölümden geri dönmüş.Aynı papates gibi:onu parçalara bölersin,o parçalardan herhangi birini gömersin.Eğer gözenekleri varsa-bu bir parça kabuk bile olabilir-yenisi büyümeye başlar." Ryan sopayı kemik kırar gibi ortadan ikiye böldü ve ateşin içine attı.
Opal titredi.Daha bu öğlen yaşadığı ziyareti düşünüyordu.Ama hayır,böyle şeyler hakkında düşünmemeliydi.Ve bundan başkalarına bahsetmemesi gerektiğini de iyi biliyordu.Yalan söylediğini ya da deli olduğunu düşünürlerdi,hatta belki ikisini birden.
"Ve artık bu ormanda dolanıyor,"diye ekledi Sam."Onun geldiğini nasıl anlarsınız biliyor musunuz?Korkudan.O pis,çürük patates kokusundan.Onun kokusunu elli metre uzaktan bile alabilirsiniz."
"Haydi canım!"Tori gözlerini devirdi.Sam onun erkek arkadaşı gibi birşey sayılırdı.
"Şunu bir açıklığa kavuşturalım.Sen Patates Kız'ın gerçek olduğuna inanıyor musun?"Ryan şaşırmıştı.
"Bir zamanlar yaşadığına inanıyorum.Bunu biliyorum.
Annem onunla birlikte okula gitmişti.O kız sadece cinayete kurban gitmiş zavallı bir çocuktu.Bütün bu hayalet saçmalığı mı?Bu...Nasıl derler,sadece bir şehir efsanesi."
"Tanrı aşkına Tori,Dan ve Chris'in daha geçen hafta onu tam burada gördüğünü unuttun mu?"dedi Opal.
"Hem Becky Sheridan'ın kız kardeşi Janey'ye ne demeli?Papates Kız'la Grisworld'ların eski arazisinde tanıştığını ve onun kendisini kilere kilitlediğini söylüyor."
Peki ya ben?diye düşündü Opal.
"Tanrım,biraz büyüyün lütfen.Dan ve Chris'in kafaları iyiydi,her zamanki gibi.Janey ise boş boş etrafa dolaşırken orada mahsur kaldı."Tori işte bu kadar derecesine ellerini iki yana doğru açtı.
"Tabii canım,"dedi Opal."Kapı dısarıdan kilitlenmişti,zeka küpü.Peki,sence bunu nasıl becermiş olabilir?"
"Benim söylemeye çalıştığım sadece şu,bu saçmalıkların hepsi açıklanabilir."
"Ve benik söylemeye çalıştığımsa bazı şeylerin açıklanamayacağı,"dedi Opal.
Opal,ceket yüzünden Tori'nin hala kendisine kızgın olduğunu biliyordu.O gün öğlen,henüz oğlanlarla buluşmadan önce Opal'in,ceketini ona sormadan ödünç aldığını öğrenmişti Tori.Bu yeterince kötü değilmiş gibi bir de ceketi bisikletinin zincirini değiştirirken giymişti ve Tori ceketin sol kolundaki yağ lekesi yüzünden çılgına dönmüştü.Opal'in onu kuru temizlemeye götürmeye ve parasını da kendi cebinden vermeye söz vermesi lazımdı.Ve bu arada,Tori de onun ceketini ödünç alabilirdi.
Yalnız,ceket tam olarak onun değildi.O annesinin en eski ve en sevdiği ceketiydi,hatta Opal onu pek çok kez sormadan ödünç aldığı için şimdi ona dokunması bile yasaklanmıştı.Açık kahverengi süet bir ceketti,kollarında ve ön tarafında püskülleri vardı.Kadın kovboylara ve rock yıldızlarına yakışır bir şeydi,Opal istemeyerek de olsa onun yaşça kendisinden daha büyük ve biçimli bir vücuda sahip olan Tori'ye daha çok yakıştığini kabul etmek zorunda kaliyordu.Iki kizinda saç kesimi ayniydi(ikisini de kasabanin ucunda bir kuaförde çalısan Shirley kesmişti)ve ikisi de sarışındı,amma aralarındaki benzelik orada son buluyordu.Opal aralarinda guzel olanin Tori oldugunun farkindaydi,oglanlar hep ona bakardi.Ama işin dogrusu,çoğu zaman bu hic umurunda olmuyordu.Onun endiselenmek icin oglanlardan daha onemli sorunlari vardi.
Opal ödünç alma huyunun insanlari rahatsiz ettigini biliyordu ve bir gun bunun yuzunden basi buyuk derde girebilirdi,ama bir turlu kendini durduramiyordu.Bazen bunu farkında bile olmadan yapiyordu.Tori'nin ceketini aldiği gece de öyle olmuştu,onu giydiğini fark ettiğinde evin yolunu yarılamıştı bile.Bazı insanlar sigara içer.Bazıları tırnaklarini yer.Opal ödünç aliyordu.Aslında buna tam olarak çalmak denemezdi.O sadece tanıdığı,hoşlandığı ve kendine yakin hissettiği insanlarin eşyalarini ödünç alirdi.Ve kimse alindiklarini bile fark etmeden eşyalarini sag salim geri goturmek icin elinden geleni yapardi.Bu onu heyecanlandırıyordu.Oyle bir histi ki,digerlerinin esyalari onunlayken on iki-yaşında olmaktan çıkıyor ve bundan çok daha fazlasıymış gibi hissediyordu.O eşyalar onun için sanki diğer insanlarin ruhlarindan küçük parçalar taşıyan iyi şans tılsımlari ,uğurlar gibiydi.
¤ ¤ ¤
Soğuk bir geceydi.Oglanlar degisik Patates Kiz hikayeleri anlatirken,dort cocuk atese yakin oturuyorlardi.Tori cogunlukla sessizdi,babasindan aşırdığı Camel Light'tan iciyor,arada saclarini kabartip en sacma hikayelere kucumseyen kahkahalar atip kafasini salliyordu.
O katılmadan da anlatılabilecek bir sürü hikaye vardı.New Canaan'daki her çocuk Patates Kızın,öldürüldüğü ormanda
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söylemeyeceğine Söz Ver
Teen FictionJennifer McMahon'un sıra dışı romanı Söylemeyeceğine Söz Ver arkadaşlık,aile,bağlılık ve ihanet üzerine yazılmış,derin iç görgüsü ve güzelce örülmüş geçmişiyle unutulmaz ve gerilim dolu bir kitap.Bir cinayet romanından çok daha fazlası. "Bir hayalet...