Oturduğum yazlığın sahile bakan terasında kitap okuyordum. Kitabımın üzerine bir damla damladı. Hemen sonra iki ve üçüncü damla da yanında belirdi. Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. Yüzüme bir kaç damla düştüğünde yağmurun başladığını idrak edebilmiştim. Gözlüğümü beyaza boyanmış demir ama küçük masaya koyup kitabımın ıslanmaması için içeri girip onu yatağın üzerine bıraktım. Ellerimi cebime sokup geri, terasa döndüm. Deniz yağmur yağmasına rağmen pürüssüzdü.
Gözüme sahilde hızla ilerleyen bir şey takıldı. Yağmurdan kaçan biriydi bu. Sırayla dizilmiş palmiye ağaçlarından birinin altına girdi. Elindeki kitabı ıslanmasın diye kollarıyla sarmaladı. Kolundaki saate baktı ve yüzünü garip şekillere soktu. Onu bu şekilde izlemek eğlenceliydi ancak içimden yardım etmekte gelmiyor değildi. Aşağı kata inip bir şemsiye aldım ve üstüme ince hırkamı geçirip dışarı çıktım.
Yanına vardığımda tanıdık yüzünü fark ettim. Kız kardeşimin gösterdiği çocuktu bu. En son onun ne kadar yakışıklı olduğundan ve onu ne kadar sevdiğinden bahsediyordu. Sadece geçici bir hevesti.
Islanan saçları alnına yapışmış, çekici görünmesine sebep olmuştu. Şemsiyeyi kafasına tuttuğumda yüzünü bana çevirdi. Soran gözleri yüzümde gezindi ve gözlerimde durdu.
"Sana şemsiye getirdim. Burda mahsur kalmış gibisin."
Şaşkın ifadesi yüzüne daha çok yayılmaya başladı. Ayağa kalkıp şemsiyenin sapını tuttu ve gülümsedi.
"Teşekkür ederim. Sana borcumu nasıl ödeyebilirim?"
Elimi çeneme koyup düşünür gibi yaptım ve sırıttım.
"Telefon numaranı verebilirsin?"
Tereddüt etmeden telefonunu cebinden çıkartıp bana uzattı. Numarayı girip telefonunu geri uzattım.
***
Eve döndüğümde kız kardeşim de antrenmandan dönmüştü. Salona şöyle bir göz atıp odama çıktım. Merdivenin yarısında kız kardeşimin sinirli olmaya çalışan sesi beni durdurdu.
"Tae!"
''Abi demek istedin sanırım?''
''Her neyse. Ne işin vardı onun yanında?''
''Ne?''
''Sana bahsettiğim çocuk!''
''Şemsiye verip numarasını aldığımı mı demek istedin?
''Numarasını mı aldın?! Aman Tanrım!''
Yere eğilip bacağıma sarıldı.
''Teşekkür ederim! Teşekkür ederim! Teşekkür ederim!''
''Senin için aldığımı düşünmedin umarım?''
''N-nasıl?''
''Sana numarayı bir şartla veririm. Bir yıl boyunca bana hizmet edeceksin. Ne istersem getirip götüreceksin, odamı temizleyeceksin falan falan...''
''Bu saçmalık!''
''Keyfin bilir.''
Merdivenlleri çıkmaya devam ettiğim sırada beni yine durdurdu.
''Tamam. Yapacağım!''
''Güzel. En son kayıt edilen numara.''
Sırıtıp telefonumu uzattım ve kapımı çarparak odama girdim.
''Kookie mi?''
Tanıtım bölümü olduğu için kısa ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rain// Vkook
FanfictionYağmurdan nefret ediyordum. Seninle tanışıncaya kadar. 12.3.17 ~TheAliensWife