29

475 34 13
                                    


Taemin okula jonghyundan önce gitmiş çünkü beyefendinin çok önemli işleri varmış. Okuldaki dedikodunun büyüklüğünü görünce jonghyuna gitmekle gayet iyi yaptığını fark etti bu işin altından gerçekten tek başına çıkamazdı. Yanına gelen moonkyu kendine daha fazla engel olamayıp sordu.

"dedikodular doğru mu taemin minho ile ayrıldınız mı gerçekten." Taemin bunun üzerine umursamadığını belirtecek şekilde omzunu silkti. "yani gerçek" dedi moonkyu ve devam etti "peki ya başka birini sevdiğin, o da mı doğru?"

Taemin sırıtarak başını salladı. Moonkyu meraktan delirmek üzereydi. "dilini mi yuttun taemin söylesene kim olduğunu." Taemin in sırıtışı daha da büyümüştü moonkyu nun merakını biraz daha eşeledikten söylemeye karar verdi. Tam konuşacaktı ki jonghyun yanında minho ve kibum u alarak taemin in yanına gelmişti. Taemin onlara bakmış gözleri jonghyunla buluşunca ne yapacağını bilememişti çünkü o bakışlarda ki pisliği yakalamıştı başına geleceklerden korkuyordu.

"bir şeyi bölmedik ya." Dedi jonghyun.

"yok hayır taemin kimi sevdiğini söyleyecekti." O sırada nereden çıktığı belli olmayan arisa lafa atladı.

"söyle artık meraktan öleceğiz." Taemin neredeyse tüm okulun ona merakla baktığını görünce yutkundu. jonghyun un bakışları onu korkutuyordu ama yapak başka bir şeyi yoktu buna mecburdu son kez jonghyun a baktı karşısında yumuşak bir gülümseme görünce ona güvenmeyi denedi. Jonghyuna güvenmek istiyordu.

"madem herkes merak ediyor söyleyeyim. Bahsettiğim kişi jonghyun..."

Herkes şok olmuş arisa ise sırıtıyor sorar.

"kim jonghyun mu?"

Taemin bu kızı gerçekten sevmiyor yüzünü buruşturdu.

"evet o. Neden rahatsız mı oldun?" arisa hala sırıtırken minho kendine hızla jonghyun a döndü.

"jonghyun bu gerçek mi?"

Jonghyun başını salladı.

"bana beni aldatmadığınızı söyle jonghyun."

Jonghyun un sırıtışı taemin in gerçekten korkmasını sağlamıştı.

"dikkat edersen sevgilin beni sevdiğini söylüyor ben onu sevdiğimi söylemedim değil mi? ah bu arada eski sevgilin diyecektim özür dilerim. Sevgilin beni seviyorsa benim ne suçum var? Hem erkeklerle ilgilenmediğimi de biliyorsun. Taemin zerre umurum da değil. Ha beni sevmiş ha yerde ki bir taşı."

Taemin bununla sinirlenmiş her şeyi anlatmayı düşünmüştü ama son anda kendini durdurdu. Dik duruşunu bozmadı ve cevapladı.

"senin umurunda olamaya bilir ama ben istediğimi alırım jonghyun."

Arisa bunun üzerine taemin i alkışlamaya başladı ve sonra herkes alkışladı.

"arkandayız taemin!" "bastır taemin!" "aşkını yaşamana yardım edeceğiz!" "sakın vazgeçme"

Taemin gülse mi ağlasa mı bilmiyordu bildiği tek bir şey varsa o da intikamını bu yaptığının hesabını jonghyun a soracaktı. Bir jonghyun a platonik aşık olmadığı kalmıştı. Jonghyun a baktığında onun sırıttığını gördü. Gözlerine bakarak konuştu.

"vaz geçmeyeceğim."

Alkışlar daha da büyüdü.

***

Taemin teneffüste dışarı çıkmış koridorda yürüyordu jonghyun u görünce adımlarını hızlandırdı. Olanlar hakkında onunla konuşması ve bir güzel kavga etmesi gerekiyordu. O an biri onu itekledi ve taemin kendini jonghyun un kollarında buldu. O sırada birileri kıkırdayarak uzaklaştı. Jonghyun ise taemin in duruşunu düzeltim yoluna devam etti. Taemin bununla yine sinirlendi jonghyun kendini ne sanıyordu şu mangalardaki ulaşılmaz tiplerden mi? taemin başta peşinden gitmeyi düşündüyse de sonra vazgeçip yoluna devam etti.

***

Taemin kantine girmiş yemeğini alacak o sırada jonghyun un da orada olduğunu fark etti. O tarafa bakmamaya çalışarak yoluna devam etti. Jonghyun un oturduğu masanın yanında oturan kızlar kıkırdayarak konuşuyordu bir süre sonra aralarından biri epey sesli bir şekilde iç geçirdi.

"taemin gay olmasa tam benim tipim aslında nasıl da yakışıklı değil mi?"

Yanında ki kız onu onayladı.

"gerçekten öyle jonghyun salak olsa gerek." Taemin duydukları üzerine hızla kızlara döndü kızlar ona göz kırptı. Resmen okul jonghyun u ona ayarlamaya çalışıyordu. Şaka gibiydi. O sıra da araisa daha fazla dayanamadı.

"jonghyun a mı dedin onu?" jonghyun arisayı durdurmaya çalışıyordu ama nafile. "jongyun birinin sadece görüntüsüne aşık olacak biri olmadığı için mi salak oluyor? Tamin ona karşı sade duygularını açtı başka bir girişimde bulunsa belki jonghyun geri çevirmeyecek nereden biliyorsunuz? Öyle seviyorum diyip kenara çekilmekle olmaz."

Kızlar arisanın dediklerine hak verip başlarını sallayarak onayladılar.

"gerçekten taemin hiçbir şey yapmıyor."

Taemin gözlerini devirdi. Kendi için aldığı portakal suyunu jonghyun un masasına bırakırken konuştu.

"sevdiğini biliyorum afiyet olsun." Sözünü bitirdikten sonra hızla kantinden çıktı. Bu okul ona kafayı yedirtecekti. Jonghyun ise aşırı keyifli taemin in arkasından bakarken gülmemek için kendini zor tuttu.

***

Taemin okulun en görünmeyen kimselerin olmadığı köşesini seçerek jonghyun a mesaj atmış onu bekliyordu. Jonghyun biraz sonra portakal suyuyla beraber yanına geldi bir süre birbirlerine baktılar ve jonghyun kendini daha fazla tutamayarak kahkaha atmaya başladı.

"jonghyun sen gerçekten şerefsizsin." Jonghyun bu laf üzerine ciddileşti.

"neden o? Dediğini yaptım işte her şey anlaşmaya uygundu."

Taemin onun elindeki portkal suyunu alıp uzak bir yere fırlattı ve jonghyun a tokat attı.

"her şey anlaşmaya uygunmuydu? Sana güvenmemem gerektiğini biliyordum lanet herif."

Jonghyun sinirlenmiş onu çenesinden iterek duvara yasladı.

"ne dediysen onu yaptım. Aynı anlaşmadaki gibi sen bana zevk verdin bende istediğini yerine getiriyorum işte sırf millete gösteriş yapmak için sevdiğin adam oluyorum bunu da kabul etmeye bilirdim bence elindekiyle yetin." Sözlerini bitirdikten sonra taemin i bırakıp arkasını döndü daha fazla burada durmak istemiyordu.

Taemin kendine ve jonghyun a lanet okuyordu. Ağlamaya başlamıştı kendini durduramıyordu sinirleri iyice bozulmuştu yere çökerek oturdu.

"neden yapıyorsun jonghyun?"

"belki de biraz peşimden koş istemişimdir yalandan da olsa neler çektiğimi anla diye yapıyorumdur." Biraz durdu ve sonra devam etti. "belki de sana karşı olan hislerim soğumuştur artık inan bilmiyorum."

Dedi ve gitti. Taemin daha fazla ağlamaya başladı. O sırada ona sarılan kişiyle daha fazla ağladı. Arisa onu teselli ediyordu.

"yapma böyle sırf sinirlerini bozmak için yapıyor yoksa senden vazgeçemez o ben biliyorum."

"onu benden iyi bilemezsin tamam mı? zaten benden vazgeçtiği için ağlamıyorum o benden vazgeçemez benim ağladığım şey hatamı fark etmem. Ben ona resmen seni yalandan seviyormuş gibi yapacağım dedim o kadar aptalım ki bana az bile yaptı."

"tamam düzelecek her şey."

"hem sen ne zamandır benim yanımdasın?"

"en başından beri..." taemin bununla gözlerini açarak arisaya baktı.

"ben seni jonghyuna aşık sanıyordum." Arisa bununla yüzünü buruşturdu.

"o benim abim gibi yani biraz hayranlık var tabi ama abime söylemezsen sana bir sır vereceğim benim japonyada zaten bi sevgilim var." Taemin kendi haline gülmeye başladı.

"şimdi bir de sana ne yapmam gerek diye sorarmışım." Arisa da güldü.

"hiç sorma bende bilmiyorum hem sen onu herkesten iyi tanıyorsun zaten."

Taemin gülümsedi arisa da ona gülümsedi. Biraz daha orada oturup zil çalınca sınıflarına gittiler.

***

School JongtaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin