-Cem'den-
Evet evet evet! Bugün artık alyaya her şeyi anlatacağım. Yeter lan. Seviyorum işte napıyım daha. Söyleyip kurulacağım belki sevgili oluruz belki hiç konuşmaz benimle ama ben söyleyeceğim.
Telefonumu elime aldım.
Mesaj bölümü açtım.
Alya
Bugün seninle görüşmek istiyorum. Boş musun?
Yazdım ve gönderdim. Iki dakika geçmeden mesaj sesi geldi.
Alya
Elbette çok iyi olur. Nerde buluşuyoruz?
Ben de hemen cevap verdim
Alya
*** cafesini biliyor musun? Oraya gel . Saat 1'de.
Üç dakika sonra cevap geldi. Tabi ki de dakika saymıyorum(!)
Alya
Evet biliyorum. Saat 1'de görüşürüz.
Alya
Görüşürüz.
Saat şu an 12'ydi. Önce kısa bir duşa girdim.
Duştan çıkar çıkmaz saçlarımı kurutup dolaptan kendime siyah bir kot ve siyah tişört aldım.
Onları da giyip saçlarımı düzelttim ve parfüm sıkıp mutfağa gittim.
Kendime bir sandviç hazırladım ve yanına da portakal suyu aldım.
Onları yediğimde saat bire geliyordu. Bende hemen bir taksiye atlayıp buluşacağımız cafeye gittim.
Cafeye girdiğimde hala gelmemişti. Bende cam kenarında bir masaya oturdum.
Yanıma garson geldi
"Ne alırsınız bey efendi" dedi kumral bayan garson.
"Bir arkadaşım gelecek o zaman veririm siparişi " dedim ve gülümsedim
"Pekala " dedi ve başka bir masaya gitti.
Saat bir buçuğa geliyordu ama hala Alya gelmemişti.
Ben tabi heyecandan ölmek üzereyim ve zaman geçtikten içimdeki heyecan da artmaya başladı.
Saat üç oldu hala yok. Ayıp olmasın diye bu saate kadar aramadım ama artık aramam gerek. Iki saat geçti hala yok ortada.
Ara tuşuna bastım çaldı çaldı ama açmadı.
Bir kaç kere daha aradım ama açmadı. Duymuyordu heralde.
Ben de evde olabileceğini düşünüp evlerine gitmek için taksiye bindim.
On beş dakika sonra onların kapısının önünde indim.
Bahçeden geçip iki katlı evlerinin ziline bastım.
Kapıyı bizden bir iki yaş küçük bir erkek açtı.
"Kime baktın?" Dedi o çocuk.
"Meraba ben cem. Alyaya bakmıştım." Dedim
Gözleri doldu
"Ablam. Araba çarpmış bugün saat birde yolda yürürken. Hastanede. Bende oraya gidiyorum " dedi.