9.Bölüm.

820 48 10
                                    

Halamla bir müddet konuştuktan sonra yine de ikna olmayıp inmedim aşağı. Burası güzeldi sessiz, sakin..

İki gün kalmıştı Kaan'ın gelmesine. Dayanamıyor bir an önce o gelsin istiyordum.

Tüm düşüncelerimi bir kenara bırakıp telefonumu elime aldım. Ona mesaj atmam için bana baskı yapan tarafımı susturmaya çalıştıkça olmuyordu.

Sohbete tıkladım. Heyecandan titreyen parmaklarım klavyenin üzerine gitti.

"Ne yapıyorsun A...? " yazdım.

Geçen beş dakikanın ardından cevap geldi.

" Haberlere bakıyordum öyle. Sen? " yazmıştı.

" Her zaman ki şeyler. " dedim.

Görüldü yaptı. Biliyordum ki cevap vermezdi. Bu yüzden konuşmayı uzatmak bana kalıyordu.

"Hava nasıl?" diye sordum.

"Tahminler de bulunmayı kes. " Dedi.

Neden böyle dediğini anladığım da şaşırmıştım. Çünkü aklım da yoktu öyle bir şey. Sanıyordu ki havayı öğrenecek ve hangi şehirde olduğunu tahmin edecektim ama aklımdan bile geçmemişti böyle bir şey..

" Peki. " Dedi yine de.

Görüldü attı cevap vermedi. Bende yazmadım daha.

Yatağıma uzanırken onu hayal etmeye başladım. Yüzü, saçı, teni..

Nasılda kusursuzdu.. Buğulanan gözlerim eşliğinde yüzümde beliren buruk gülümseme ile kapattım gözlerimi. Uyuyacak ve kısa bir an hissetmeyecektim.

0000

Ellerimi heyecanla bir birine çarparken arabadan inen Kaan girdi görüş alanıma. O kadar özlemiştim ki.. Arabadan tamami ile inip eşyalarını da çıkardıktan sonra daha fazla dayanamamış ve "Kaan!" diye bağırarak ona doğru koşmuştum.

Oda bana dönmüş ve kucağını açmıştı. O kadar sıkı sarıldım ki.. İçim titremişti. Kucağına aldı beni. Kulağına fısıldadım. "Ölcem sandım sen yokken.. O kadar özledim ki. Dayanamıyordum." dedim.

Hıçkırığımı bastırmak adına dudaklarımı yanağına baktırdım. Ardından onun sesi doldu kulaklarıma.

"Nefes alamıyordum kızım sen yokken. Nasıl koydu lan sensizlik bana bilsen. " Dedi..

Onun da sesi titremişti. Derin bir nefes aldım ardından kucağından indim. Gözleri dolmuştu. Elini tuttum.

" Bir daha böyle uzak kalma benden.. " dedim. Gerçekten Mardin'e gelmişten beri ilk defa rahat bir nefes aldığımı hissediyordum. Kaan tesellimdi benim. Herşeyim..

Beraber büyük avluya girdiğimiz de bakışların hepsi bize dönmüştü. Annem kalkıp Kaan'a sarıldı ve" Hoşgeldin oğlum. " Dedi. Aynı şekilde babam da.

Kaan hepsi ile sarıldıktan selamlaştıktan sonra onu yukarı çıkardım. Benim odamın hemen yanında ki odada kalacaktı. Ama emindim ki gece yanyana uyurduk.

Odasına girdiğimiz de hayranlık ile etrafına baktı.

"Burası mükemmel. " Dedi. Beğenmişti burayı. O beğendiyse tamamdır.

Gülümsedim ve elini tutup yatağa oturduk. Özlemiştim onu. Şimdi ise yanımda kalsın konuşmasın hiç sadece bana baksın istiyordum.

Öyle de oldu hiç konuşmadı hiç konuşmadım. Sustuk ve birbirimize baktık. Emindim ki oda çok özlemişti.

"Gel buraya. " Dedi ve beni kucağına çekti. İtiraz etmedim ve kucağına oturdum. Boynuna sarılırken kokusunu içime çektim. Oda aynı şekilde.

"Senden uzak kalmak cehennem azabı gibi." Dedi.

Gülümsedim. "Senden uzak kalmakta öyle." dedim. Gerçekten de öyleydi.

"Beritan.. " diye fısıldadı.

Gözlerim dolmuştu. Dudaklarımı yanağına bastırdım. Ensemi tuttu dudaklarımı dudaklarına bastırdı.

Onu öperken ilk defa o değil de A...miş gibi öptüm. Biliyordum bu ona ihanetti ama kendime engel olamıyordum.

A.....ni hayal ettim ve büyük bir açlıkla öptüm. Sanki oymuş sanki bu onun sıcaklığıymış gibi..

Sol gözümden akan yaşın tadı ağzıma geldiğin de dudaklarımı ayırdım ve başımı Kaan'ın göğsüne yasladım. Öyle içten ağladım ki..

"Ne oldu? " Kaan bana ne olduğunu sorarken cevap verecek gücüm yoktu. Elini tuttum ve yatağa uzandım onunla birlikte. Ardından kısık sesimle." Sımsıkı sarıl. " dedim. O dediğimi yapıp sımsıkı sarılırken ben gözlerimi kapattım ve A....ni düşündüm. Hangi ara ona bu kadar alışmış ve sevmiştim bilmiyorum ama çok büyük seviyordum..

Yıllardan sonra tekrar seviyordum. Hemde görmediğim birini.. Ah A......n seni sevmek ölüm.. Yaşarken ölmek gibi.

0000

Tavandan bakışlarımı ayırıp Kaan'a baktım Uyuyordu. Bu yüzden yavaşça arkamı ona döndüm ve telefonumu elime aldım.

"A......n?" dedim. Mesaj gitmişti. Umarım uyanıktır. Umarım..

"Efendim? " işte cevap gelmişti.

Heyecan için de parmaklarım yazarken yüzümde ki aptal gülümseme yerinde kaldı.

" Ne yapıyorsun? " diye sormuştum. Aslında kısmen biliyordum..

" Bir şeyler okuyorum. Sen? "

" Oturuyorum. Ne okuyorsun? " diye sordum.

" İnternette zamanın da bir yazı paylaşmıştım onu okuyordum. " Dedi.

Şaşırmıştım." Gerçekten mi? " dedim.

" Evet. " Dedi. Bende okumak istiyordum o yazıyı.

" Bende okumak istiyorum o yazıyı. " dedim.

" Hayır gerek yok. " demişti.

Sinirle bir küfür savurdum. Herkes onun aklından geçen harfleri kelimeleri cümleleri okurken ben okumayacaktım. Ah! Kıskançlık bedenimi esir alırken çaresizce. "Tamam." dedim

"Peki ne hakkın da. " diye sordum.

" Kadınlarla ilgili bir yazı. Kızlık zarı falan. " demişti.

" Okumak istiyorum. " dedim tekrar.

" Israr etme. " Dedi. Ama biliyordum ki bir gün okuyacaktım.

''Hem sen bu saatte neden ayaktasın bakayım." Dedi.

"Uykum yok" dedim.

" Anladım ama fazla da geç kalma. Uyu dinlen. " demişti.

" Peki A.....n " dedim." İyi geceler. "

Görüldü yaptı ama cevap vermedi. Ah sen güzel adam.. Kim sever ki seni benim kadar.. Sevgim öyle büyük ki.. Sığmıyor içime.. Taşıyor..

Selam.. Aslında bu hikayeyi yazarken sadece iki şarkı eşliğinde de yazıyorum ve okurken de aynı şarkı ile okuyorum. Her bölüm multi ye koymayacağım şarkıyı ama siz de varsa dinleyin. Hatice doyamıyorum ve hani gitmeyecektin. Çünkü gerçekten güzel oluyor. Neyse sonra ki bölüm görüşürüz.

Benim Gizli Aşkım!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin