BİTTER ÇİKOLATAM

Bir Su Meselesi

Çevreme bakındıgımda koskoca sahilde hiç kimse yoktu. Çaresiz kızı kurtarmak için ben atlayacaktım. Suya girdiğimde o bütün soğukluğu kirpiklerime kadar hissettim. Ona tutunduğumda bir an için su üstüne çıktık ve tekrardan battık. O sırada bir el kafamdan tutup beni aşağı çekti. Bu Ecem olamazdı değil mi ben onu kurtarmak için atlamıştım. Yukarı çıkmaya çalışsamda yapamıyordum. Su açık olan gözlerimi yakıyordu. Nefes alamıyordum, su yutmaya başladım ve gerisi karanlık. Rüya görüyordum herhalde. Pusat dudağımı öpüyordu. Yarı baygın bir haldeydim. Gözlerimi açmaya çalışıyordum lakin sanki sihirli bir güç tarafından kontrol ediliyordum. Burnuma keskin sigarayla karışık bir parfüm kokusu geldi. Muhteşem ötesi bir kokuydu .Gerisi yine karanlık.

Gözümü açtığımda karşımda Pusat vardı. Daha doğrusu yanımdaki sandalyeye oturmuştu. Sanırım bir rüyada olmalıydım geri kapattım gözlerimi. Bir el saçlarımı okşamaya başladı. Hayır bu Pusat olamazdı değil mi. Birkaç mırıltı çıkardım hemen elini çekti. Namusluyuz olum biz. Odaya amcam ve yengem girmişti seslerinden anlıyordum. Yavaşça gözlerimi açtım, karşımda bana bakan o bir çift mavi gözle karşılaştım. Bu gözler olması gerektiğinden çok daha fazla güzeldi ama çok duygusuz bakıyorlardı. Bazen açık maviydi gözleri tıpkı şuanda olduğu gibi Diğer zamanlar koyu bir mavi hakimdi gözlerinde en azından çoğu zaman koyu maviydi. Düşüncelerimden kurtulup doğruldum. Akciğerlerimde derin bir sızı vardı sanırım çok su yutmaktan olmuştu.

Amcam:

+ İyi misin Duru? Bir şeyin var mı kızım.

Kızım sözü bana babamı hatırlatmıştı.

- Evet iyiyim amca.

+ Bu delikanlı olmasaydı az daha boğulacaktın.

Hııı ne demezsin zaten onun sevgilisi yüzünden buradayım.

Aferin iç ses kedi olalı bir fare tuttun.

Amcamla yengem polisi çağırmak için odadan dışarı çıktı. Tabiki de şüpheli bir vakaydı hangi mal oradan düşerdi ki. Ayrıca benden önce denize atlayan birini de görmüşlerdi. Elime bir fırsat geçmişti ve ben o sürtükten şikayetçi olacaktım.

Pusat:

+ Bana bak polis geldiğinde kendi ayağının kaydığını ve öyle denize düştüğünü söyleyeceksin tamam mı?

- Yok ya var mı öyle yağma hem senin sevgilin beni boğmaya çalıştı. Sonuna kadar ondan şikayetçiyim.

Eliyle çenemi tuttu.

+ Hele bir şikayetçi ol. Sana yapacaklarım karşısında aklın durur.

- Bana da Büşra' ya yaptıklarını mı yaparsın?

+ Hiç bir şey bilmiyorsun kes sesini

- Hıı tabi canım kesin öyledir.

+ Emin ol yeni kız Büşra' ya verdiğim ödülü vermem sana. kaslı vücuduma yazık. Bu arada eğer benim sevgilimden şikayetçi olursan gözünün yaşına bakmam öldürürüm amcanı.

Bu tehdit beni korkutmustu.

- Ya sen ne kadar şerefsiz, haysiyetsiz bir insansın gücün ancak kızlara yetiyor değil mi

Sinirden çenesi kasılmıştı.

+ Bana bak elimde kalacaksın. Sana dediğimi yap ve gerisine karışma tamam mı.

- Birkaç dakika önce açıklaşan gözleri yine koyu maviye dönmüştü. Nedenini bilmiyorum ama içim yanmıştı bir sürtük için değmezdi bence.

Hu hu Pusat ' tan hoşlanıyor olabilir misin?

Hiç sanmıyorum iç ses. Ayrıca girişin çok ezikceydi.

Benim en azından girişim ezikce ya senin

Ben saçma salakca düşünürken

Pusat hışımla odayı terk etmişti. Ve ardından içeri polis girdi. Tabi bende korkudan ayağımın kaydığını, öyle düştüğümü ve Pusat ' ın beni kurtardığını söyledim. Evet doğruydu beni Pusat kurtarmıştı. Kesin insanlığından değildir o sürtük sevgilisinin başı belaya girmesin diye yapmıştır. Biz hastaneden çıkarken Toprak ve Irmak yanıma gelmişti. İki saat konuştuktan sonra Toprak ' ı kendi ayağımın kaydığını ve öyle düştüğüme ikna ettim. Pusat 'la bir daha kavga etmesini istemiyordum. Akciğerlerim hala sızladığı için direkt eve geçtim. Mor patili siyah pijamalarımı giydikten sonra mutfaktan Ömer'in cipslerini ve çikolatalarını arakladım, laptopumu kucağıma aldım ve Amirrimin Ghajini filmini seyrettim. Kalpana öldürülürken ben yine gözyaşlarımı tutamamıştım. Film bitince yatmaya karar verdim. Tam uykuya daldığımda çalan telefonun sesi beni uyandırdı küfür edip telefonu açtım. Duyduğum şeyle çığlık attım. Bu bu....