Şanssız İkiz

20 5 0
                                    

Medyada Irak Abidin:D

- Nasıl ne yaptın?

+ Basbayağı. Ben onu hayatım boyunca bu kadar mutlu görmemiştim. Büyücü falan mısın. Her gece ağlayan bir çocuğu nasıl bu kadar mutlu etmeyi başardın?

- Şeyy sadece konuştum. Yani konuştuk.

+ Onun yalan söylediğini biliyorum Duru. Sana tam olarak ne anlattı.

Söylemeliyim mi ki. Sonuçta sorunlar konuşarak çözülür. Sarp bu durumu ailesine anlatmadığı sürece sorun çözülemez ki. O dile getirmeye korkuyor ama ben korkmuyorum.

+ Eee anlatacak mısın?

- Evet.

+ Tamam o zaman ben arabayı sakin bir yere çekeyim.

- Peki.

Arabayı deniz kıyısına çekti.

+ Evet seni dinliyorum.

- Şimdi: Sarp'ın bahsettiğine göre sen ve ikizin kavgalıymış. Bu da onu çok üzüyor. Sen ayrı bir evde yaşadığın için seni de çok özlüyormuş. Üstüne üstlük diğer abisi iyice bataklığın içindeymiş. Babanızda her gece eve başka bir kadınla geliyormuş. O daha 12 yaşında Irak. Sizin sorunlarınız sizden çok onu üzüyor. O sizden daha fazla etkileniyor. Yazık değil mi ona?

Sarp'ın diğer abisinden dayak yediğini söylememiştim. Şimdi bu konu içinde kavga falan ederlerse Sarp iyice yıkılır ve bana artık güvenmez. Bu sözlerim üzerine Irak saçlarını tutup düşünmeye başladı. Bende onu inceledim. Tıpkı Sarp'ın gibi tüm renklere inat masmavi gözleri vardı. Oysaki benim gözlerimin rengini belli bile değildi çoğu zaman maviydi ama bazen yeşilede dönüyordu. Evet garip gelebilir ama babamın gözleride böyleydi. Yüzünde leke yoktu ve çenesinin üstünde ufak bir gamze.

+ Düşünüyorum da haklısın Duru ben onu bu denli yaraladığımızı hiç düşünmemiştim.
Peki ne yapmalıyım.

- İkizinle barışabilirsin.

+ Bak bilmediğin şeyler var. O yüzden bu olmaz.

- Kendi evine git.

+ Bu çok zor Duru. Her gün ölesiye nefret ettiğin biriyle aynı evde yaşamak. Bu bana çok ağır gelir.

- En azından deneyemez misin? Kardeşin için.

+ Sarp benim hayatımdaki en değerli varlıklarımdan biri. Belki onun için deneyebilirim ama piç ikiziminde bunları bilmesi gerek ve ben onunla konuşmuyorum. Ama belki sen konuşabilirsin.

- Ben mi?

+ Eğer konuşmak istemiyorsan seni zorlamam ama belki bana anlattıklarını ona da anlatabilirsin.

Kararsız kalmıştım. Ne Sarp'ı ne İrak'ı ne de ikizini tanımıyordum. Lakin burada insanlık konuşuyordu. Küçük bir çocuk içindi.

- Peki konuşacağım.

+ Gözleri parladı. Peki çok teşekkür ederim Duru. Ben sana numaramı vereyim. Sende beni çaldır.

- Tamam.

İrak'tan numarasını aldım. Beni eve bıraktığında saat çoktan 10 olmuştu ve Allah kahretsin ben neden her zaman anahtarlarını unutuyordum ki. Birazcık şansım varsa kapıyı Ömer açardı. Anlamıyorum ben mi şanssızım şans mı bensiz. Kapıyı açan Nurten cadısıydı.

+ Ooo prenses hanım sonunda eve gelebildiler. Neredeydin sen!! Bana bak kız amcana falan güvenme yemin ediyorum burda saçlarını yolar bırakırım seni. Zaten dayandığım yeter sana. Bir hatan daha olursa kimse elimden alamaz seni.

Bu kadarı da fazla artık.

+- Yeter ya yeter. Kendini ne sanıyorsun senn!! Sanki bilmiyorum sırf babamdan kalan miras için beni yanınızda tuttuğunuzu. Unutma ben sana muhtaç değilim sen bana muhtaçsın.

Arkadaslar biliyorum çook kısa oldu telafi edeceğim.

BİTTER ÇİKOLATAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin