BİTTER ÇİKOLATAM

Beni Öpsene

+- Yeter ya yeter. Kendini ne sanıyorsun senn!! Sanki bilmiyorum sırf babamdan kalan miras için beni yanınızda tuttuğunuzu. Unutma ben sana muhtaç değilim sen bana muhtaçsın.

Geldiğimden beri o cadı kadına katlanıyordum. Artık canıma tak etmişti. O sinirle ağlayarak dışarı fırladım. Koşarak sahil kenarına gittim. Burası bana tek huzur veren yerdi. Ben sahilde müzik dinlerken sağ tarafta kayalıkların altında bir ses geliyordu. Bu sesi sanki daha önce duymuş gibiydim. Merakıma yenik düşüp aşağı indiğimde Pusat' da orada olduğunu gördüm. Sanırım sarhoştu. Bana bakıp gülümsedi ay ilk gülümsemesiydi dimi ve eliyle gel işareti yaptı. Ona güvenmiyordum ama şu an gerçekten çok masum duruyordu. Yanına gidip oturdum. Bana bakıp.

+ Hımm dur seni hatırlayacak mıyım? Tamam hatırladım Duru' ydu galiba adın. Ne arıyorsun burada. Senin evine gidip süt içmen gerekmiyor mu? - dudağını kıvırdı-

Hışımla elindeki şarabı alıp kafaya diktim. Acı bir tadı vardı.

+ Hop hop ne yapıyorsun sen ya çarpar falan hiç uğraşamam seninle.

- Ne çarpması ya seni çarpar ancak bu. Gerçi çarparsa azıcık tipin düzelir.

+ Bence sen böyle konuşmaya devam edersen senin tipin yamulacak. Hem senin karşında şehrin en yakışıklısı var.

- Hani nerede? Benim görebildiğim karşımda bir kalas var.

+ yuh bari odun deseydin. Bu arada sen niye böylesin?

- Nasıl?

+ Hiç sevgilin yok. Bir erkeğin peşindende koşmuyorsun. Nasıl kızsın sen ya. Rahibe teresa mısın?

- Sana ne ya

+ Aman be cırlama hemen bu da kulak.

Sarhoşluktan Pusat' ın dili iyice sürçmeye başlamıştı.

+ Ha buldum. Yoksa lez falan mısın?

- Hayır ama bence sen tam bir aptalsın.

+ Beni öpsene

Birden bire duyduğum bu sözler beni çok şaşırtmıştı. Tamam Pusat çok yakışıklı olabilirdi ama ben her şeyin ilkini eşimle yaşayacaktım.

- Hayır

+ Biliyordum böyle diyeceğini zaten öpmeye kalkışsaydın seni geri iterdim. Çünkü sana öpmemek yakışıyor. Çok kız gördüm dışarıdan senin gibi. gerçekte tam bir sürtük olan.

Saat İyice geç olmuştu gitmem gerekiyordu ama nereye. Irmak' lara gidecektim. Pusat' a iyi akşamlar diyip kalktım yanından. O çok garip biriydi. Ayıkken boğazıma yapışan çocuk sarhoşken bambaşka birine dönüyordu. Şanslıydım(!) Ki Irmak' ın evi yakındı. Kapıyı çaldığımda Irmak' ın annesi hiçbir şey sormadan direkt beni eve aldı. Olanları Irmak' a ağlayarak anlattım. Irmak beni teselli ettikten sonra keyfimin yerine gelmesi için film açtı. Aamir khan'ın yeğeni İmran khan oynuyordu. Film bitti. Ve beni amcam arıyordu.

+ Kızım neden evden kaçtın. Nerdesin söyle de gelip alayım seni.

- Gelmene gerek yok amca ben bundan sonra sizde kalmayacağım. Zaten babam bana güzel bir miras bıraktı. Hem holdingte var artık ben kendi başımın çaresine bakarım. Yine de teşekkür ederim sana.

+Bak kızım anlaşılan çok yorgunsun ve kafan karışık en iyisi biz seninle yarın okuldan sonra konuşalım.

-peki amca bi işe yaramayacak ama neyse.

+ İyi ben seni yarın okuldan alırım.

Baba yarısıymış. Sokakta kalsam umurlarında değildi.

+ Duruuuuuuuuuuuuuuuu

- oh bogocokson bono

+ Ayyy pardon aşkım. Sana süperrrr birr haberim var. Savaş iki gün sonra part
i veriyormuş veeeee bizide davet etti.

- Eyvah ben Ada'yı unuttum yarın o gelecek. Arabaları arızalanmıstı ve gecikmişlerdi.

+ Ada kim.

- Benim eski bir arkadaşım ve emin ol onu çok seveceksin

+ Hımm peki. Eeee ne diyorsun partiye gelecek misin.

- Tabi ki de

+ o zaman yarın alışverişe çıkıyoruz.

- Belki yarın olmayabilir çünkü amcamla konuşacağım birde Ada' yı havaalanından almam lazım.

+ Sen bilirsin ama fırsat bulursak geliriz. Hem Toprak gelecek.

- Bi dakika bi dakika sen o çocuktan hoşlanıyorsun degil mi.

+ Yanakları kızardı. Hayırr.

- tek kaşını kaldırır. Hadi ama hani aramızda bir şey saklamayacaktık.

+ Offf peki tamam belki birazcık hoşlanıyor olabilirim.

- Saat iki. Uykum var ve kurtulduğunu sanma yarın bana detaylıca anlatacaksın.

Sabah üstüme siyah dar pantolon ve yine siyah tişört giydim. Hava serin olduğu için siyah deri montumu ve siyah yarım botlarımı da aldıktan sonra hazırdım.

+ Duruuuuu Irmakkkk kahvaltıya.

Aşağı indiğimde mükellef bir sofra bizi bekliyordu. Tamam sadece kahvaltıydı ama uzun süredir böyle bir kahvaltı yapmamıştım. Canım annem o da her sabah böyle kahvaltı hazırlardı bana.

Irmak' la dedikodu yapa yapa kahvaltımızı bitirmiştik ve Irmak' ın babası Mehmet amca bizi okula bırakmıştı. Bahçeye girdiğimizde.

Bi saniye bu o olamazdı değil mi?