KIRMIZI OJELER :D

2.6K 140 1
                                    

BUSE

Sabah birinin odama dalmasıyla yataktan fırladım. Çiğdem'i beklerken karşımda babamı görmem rüya gördüğümü düşünmeme sebep olmadı diyemem.

-"Özür dilerim kızım ben seni uyandırmak istememiştim."

-"Birincisi ben senin kızın değilim ikincisi hemen çık odamdan."

-"Buse lütfen böyle yapma biliyorum hala beni suçluyorsun ama elimden bir şey gelmedi gerçekten onu kurtarmayı denedim."

-"Onu o duruma getiren sendin zaten kurtarmak zorundaydın ama yapamadın bak annem yok şimdi. Sen o gün annemle beraber benim babamı da öldürdün. Benim orada olmamı bile umursamadın sen. Benim tek bir kahramanım vardı o zaman kimse ondan güçlü olamazdı ama ben o gün gerçek hayatı öğrendim. Senin sayende güçlü olmayı öğrendim hiçbir şeyden korkmamayı öğrendim. Annem belki seni affetmiştir ama benden bunu bekleme anne ve babamın katilini affetmemi bekleme benden."

-"Beni affetmen için elimden gelen her şeyi yaparım."

-"Seni affedemem bu imkansız ama nefretimin biraz dinmesini istiyorsan bana o adamın anneme neden bunu yaptığını söyle."

-"Tamam ama önce kahvaltını yap bunu daha sonra konuşalım."

-"Hayır sonra değil hemen şimdi." Yatağa yaklaşıp yanıma oturdu.

-"O adam benim düşmanlarımdan biriydi zaten. Annen ölmeden bir kaç ay önce o adamın kızı öldü. Odasında bileklerini kesmiş olarak bulundu ve sonra intihar değilde cinayet olduğu ortaya çıktı. İlk olarak benim üzerime geldi tabi ki delirmiş gibiydi ne zaman ne yapacağını bilmiyordum bu yüzden Çiğdem ve seni uzaklaştırmaya karar verdim. Seninle Çiğdem'i bıraktığımız evi hatırlıyor musun-evet anlamında kafamı salladım zorlukla yutkunuyordum- o evde Çiğdem'e kimse dokunamazdı ama sen kesinlikle rahat durmazdın bu yüzden senin yanımda kalmanın daha iyi olacağını düşündüm. Yolda beni arayan o şerefsiz adamdı annenin çığlıkları duyuluyordu ve ağlayışı kalbime kadar işliyordu." Gözlerinden yaşlar dökülünce ellerimle sildim ama devam edebilecek gibi durmuyordu zaten gerektiği kadar dinlemiştim.

-"Bu kadar yeterli. İstersen şuan gidip o adamı öldürebilirim." Zorda olsa gülümseyip gözlerini sildi sonra soru soran gözleri benim gözlerimi buldu.

-"O iki çocuk kim Buse şu Yalçınla Sarp."

-"Sadece sınıftan arkadaşlarımız."Tamam sonuçta yalan söylemedim sadece biraz eksik bilgi verdim o kadar.

-"Yalçın denen çocuğu tanıyor gibiyim."

-"İnsan insana benzer değil mi."

-"Her neyse kahvaltı hazır bugün birlikte yiyelim olur mu?" Odadan çıkınca bende hazırlanmaya başladım çantamı aldım ama içine kırmızı ojelerimi koymayı ihmal etmedim tabi ki bekle beni Yalçın ÇAKIR. Asetonumu da çantama atıp aşağı indim babam ve Çiğdem kahvaltıya başlamışlardı gitmeli miydim yoksa onlara eşlik mi etmeliydim. Aslında kesinlikle oturmazdım ama Çiğdem'in bana baktığını görünce istem dışı oturdum. Bir şeyler atıştırırken ikisininde beni izlediğini fark ettim.

-"Bana bakmayı kesip yemeğinize odaklanın." Kahvaltımı yaptıktan sonra her zamanki gibi arabalardan birini aldım. Çiğdem de hemen arkamdaki arabadaydı. Okula R8 ile girince bütün gözler beni buldu otoparka girip arabadan indim Çiğdem'in bana yumruk atmasını beklerken bana sarılması gerçekten fazla garipti.

-"Üç ay ömrüm falan kaldı da benim mi haberim yok Çido."

-"Saçma sapan konuşma be öyle sarılasım geldi." Bunun altından çıkar bir şeyler ama hadi hayırlısı. Sınıfa girdiğimizde Yalçın sıraya oturmuş dizlerini sallıyordu tabi bütün karizma yerle bir olacak kolay mı. Çiğdem Sarp'ın yanına gitti tabi bende sırama oturdum.

BELALI İKİZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin