Şah, oğlunun yeni bir bunalıma girmeden bir an önce evlenmesini istiyordu. Aklında hep kız kardeşinin kızı Yasmina vardı. ''Yasmina buraya gelirse Kays onun güzelliğini gördükten sonra Leylâ'yı unutur'' diye Samara'ya bir elçi gönderdi. ''Yasmina'yı çok özledik, gelirse çok seviniriz'' diye kız kardeşine bir mektup yazdı. Kays'ın bu davet mektubundan haberi yoktu. Annesi, mektup hakkında oğlu ile konuşmak için odasına girdi. O sırada Kays güvercinin önüne yem koyuyordu. Beyaz güvercin Kays'a o kadar alışmıştı ki pencereden hiç ayrılmıyor önüne yem koyarken bile uzaklaşmıyordu. Onu dalgın neşesiz gören annesi endişelendi. Kays, annesinin içeriye girdiğinin farkında bile değildi...
''Nasılsın oğlum? Seni düşünceli gördüm. Yoksa bir sorun mu var?''
''Anne! Sadece ruhum daralıyor. Hiç bir şeyim yok. Sen rahat ol!''
''Sevineceğin iyi bir haberim var. Baban Yasmina'yı buraya davet etmek için Samara'ya bir elçi gönderdiğini bana dün akşam söyledi. Sevinirsin diye seni haberdar etmek istedim. Onu özledik. Nede olsa o senin halan kızı. Sen de ona eşlik eder bahçemizi, pazarı ve buranın en güzel yerlerini gezer güzel bir vakit geçirirsiniz.''
''Olur anneciğim! Siz istedikten sonra onunla ilgilenirim.''
Elçi iki hafta yaptığı yolculuktan sonra Samara'ya vardı. Zaman yitirmeden Samira ile görüşmek için saraya gitti. Nedimenin biri onu saygılı bir şekilde karşıladı. Samira'nın kabul salonuna götürdü. Elçi elindeki yuvarlak kutuyu Samira'ya uzatırken Şah'ın selamını da iletti.
El pençe duran elçi, Samira'dan bir cevap bekliyordu. Samira kutunun içindeki mektubu okuduktan sonra elçiye...
''Yorgunsun seni misafir odasına alsınlar, kızım ile konuştuktan sonra sana bir cevap vereceğim.''
Şah Abbas'ın mühürlü mektupta şöyle yazıyordu. ''Sizleri özledik. Eğer gelemiyorsan kızın Yasmina'yı gönderirsen bizleri sevindirirsin.''
Aynı gün kızı Yasmina'yı huzuruna çağıran Samira...
''Kızım! Sana iyi bir haberim var.''
''Anne! Neymiş bakalım bu iyi haber? Beni merakta bırakma!''
''Amcan bizi özlemiş. İkimizi de davet etmek için buraya bir elçi gönderdi. Benim Yemen'den misafirlerim var. Oraya gitmek ister misin? Senin için de bir değişiklik olur. Ne dersin?''
''Anneciğim! Onları görmeyeli uzun zaman oldu. Münasip görürsen gitmek isterim. Ben de Kays'ı özledim. Tabii ki amcamı da!''
''Bu durumda elçi ile yarın sabah konuşurum. Hazırlık yapmalısın. Amcan kokulu üzümü çok sever. Çok sevinecek bir hediyem daha var. Pek nadir bulunan kuyruğu turuncu şahinimi sizinle gönderiyorum.''
Bir kaç gün içinde hazırlıklar bitti. Yolculuk için elçiye bildirildi. Ertesi gün yola çıktılar. İki haftalık yolculuktan sonra akşama doğru kasabaya vardılar. Yasmina çok yorgundu. Banyo yapmaya ve uyumaya ihtiyacı vardı. Odasını hazırlayan iki nedimenin ellerindeki havluyla banyo kapısında Yasmina'yı kurulamak için hazır bekliyorlardı. Banyodan çıkan Yasmina'yı iyice kuruladıktan sonra onu yemek odasına aldılar.
Kays odasındaydı. Annesi oğlunun odasına gidip Yasmina'nın geldiğini haber verdi. Kays, Yasmina'nın gelmesine sevindi. Annesine...
''Yasmina yol yorgunu, yarın onunla görüşmem daha doğru olur.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herkes Bir Bedel Ödeyecek (KITAP BITTI)
RomanceSevgi kelimesi hiç de yabancı değil bizlere... Bunu herkes çok iyi bilir. Hakkında çok şeyler yazıldı, söylendi... Duygularımı nasıl anlatabilirim diye, ben de bir kaç cümle içimden geldiği gibi ilave etmeden yapamadım. Sevgi, insan...