33. Bölüm Hayal

75 26 1
                                    

Evet . Tuna'yı ve karakterini bilmek istiyorsunuz. Peki peki hemen başlayalım o zaman . Bu bölüm oda arkadaşıma gelsin.

KUZEY

" Naber kuzen?" Karşımdaki laubali çocukla muhattap olmamak için ona cevap vermeden Aylin'in kolundan tuttum. " Sana bir şey söylemem gerek." Aylin kaşlarını çatarak bana baktı." Önce ona cevap ver Kuzey." İstemeyerek bir off çektim ve çocuğa döndüm. " İyiyim değişik sen nasılsın?" Tuna şaşkınlıkla bir bana bir de Aylin'e bakıyordu." Aylin yenge. Rüzgar'a noldu?" Bu Değişik anladığım kadarıyla Rüzgar'ın öldüğünü bilmiyordu." Tuna sadece sakin olmanı istiyorum. Sana her şeyi anlatacağım." Aylin Tuna'nın elini tuttuğunda derin bir ya sabır çektim." Bırak hemen onun elini." Aylin korkuyla Tuna'nın elini bıraktığında Tuna tekrar Aylin'in elini tuttu. " Kendine gel Tuna. Gördüğün gibi Aylin ve BEN evlendik. Artık o benim karım." Bunun üzerine Tuna mavi gözlerini kısarak bana baktı." Evet kuzen. O senin karın ama senin malın değil." Yumruğumu havaya kaldırıp Tuna'ya ilerlediğimde Aylin durdurdu." Gerçekleri bilmiyorsun. Pişman olacağın şeyler yapma." İkisi de umrumda değildi. Sinirle salonun çıkışına doğru ilerlerken öfkeden kuduruyordum.

AYLİN

Tuna ile bir odaya geçtiğimizde onun mavi gözlerindeki yorgunluğu ve hüznü fark etmiştim. " Yıllar sonra kardeşim dediğim kuzenim Rüzgar'ın düğününe geliyorum. Karşılaştığım muameleye bak yenge." Yıllardır bana yenge derdi ve birgün Rüzgar'la birlikte olacağımıza hep inanmıştı. " Sana şimdi söyleyeceklerim var. Ancak anlattığım süre boyunca sakin kalacağına söz veriyor musun?" Tuna derin bir nefes aldı ve başını salladı. Bunun üzerine zor olan kelimeleri kafamda toparlamaya başladım." Tuna, Rüzgar... Nasıl anlatsam sana. Ben Cem diye birisiyle evleniyordum. Rüzgar'a çok sinirlenmiştim. Sonra Rüzgar düğünü bastı ve beni çok sevdiğini söyleyip bir yüzük çıkardı." Elimdeki yüzüğü Tuna'ya gösterdiğimde gülümsedi." Sonrasında ise..." Hıçkırarak ağlamaya başladığımda Tuna'nın da gözleri koyulaşmış ve endişelenmişti." Söylesene yenge. Ne oldu ona.!" Omuzlarımda yavaşça tutuyor ve söylemem için destek verircesine sıkıyordu. " O vuruldu Tuna. Ve biz onu... Özür dilerim Tuna. Ama biz onu kurtaramadık." Gözyaşlarım gelinliğimi ıslatırken Tuna'nın gözlerinden de bir damla yaş düştü gelinliğime. Yavaşça omuzlarımdaki ellerin ağırlığının çekildiğini hissettiğimde Tuna'nın gözlerine baktım. Bakmaz olaydım..! O dimdik çocuk ne hale gelmişti. Annesiyle babasının ölümünden sonra bile onun bu derece çöktüğünü görmemiştim." Özür dilerim Tuna. Ama bir yalanla yaşayamazdın." Tuna sinirle ayağa kalkıp saçlarını karıştırmaya başladığında ben de ellerimi önümde birleştirmiş ona bakıyordum." Yalan söylüyorsunuz. Ölemez be-benim kardeşim. Yalan söylüyorsun yenge..!" Cevap veremiyordum çünkü verirsem çok daha kötü olacaktı." Yalan söylüyorsun değil mi? " Hıçkırıklarım çoğaldığında elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim." Ha-hayır. O gerçekten öldü. Be-ben onu toprağa verirlerken gördüm Tuna." Başını kabullenemez manada sallıyor ve gözlerindeki yaşları siliyordu." Kahretsin..!" Komodinin üstündeki vazoyu yere çarptığında vazonun paramparça oluşuna şahit olmuştum. Sakinleşmesi uzun zaman alabilirdi. Ancak kabullenmek zorundaydı. Tıpkı benim gibi. " Peki sen kiminle evlendin? Oydu gördüm ben onu yenge. Kör müsünüz?" En sonunda dizlerimde derman bulduğumda ona sıkıca sarıldım. " Onun bir ikizi varmış Tuna. Onun ismi Kuzey." Tuna'nın kahkahasıyla ona daha sıkı sarılıyordum. " Yazıklar olsun sana yenge. Demek kardeşimin üstüne ikizine aşık oldun." Beni hızlıca kendinden ayırdığında o bana acıyan mavi gözlere baktım." Ben ona aşık olmadım Tuna. Tamam belki de olmuşumdur. Ama neden aşık oldum biliyor musun? Çünkü aynı Rüzgar'a benziyor. Kalbi de onun gibi. Önce kabullenemedim onu. Ama sonra Rüzgar rüyama geldi.ONA ŞANS VER dedi. Onun son dileğini yapmasa mıydım Tuna?" Tuna bana inanmaz bakışlarla bakıyordu." Bir rüyayla sen de gittin evlendin öyle mi? Tebrikler. Umarım hep MUTSUZ olursunuz. Rüzgar'ın vicdan azabı seni asla bırakmaz yenge." Bir şey söylememe fırsat vermeden kapıyı çarpıp çıkmasıyla odada bir başıma kalmıştım. Dizlerimde derman hissemedim o anda. Yere çöktüm. Ancak önümde diz çöken başka birisi daha vardı. Belki de Tuna beni affetmişti. Belki de bana inanmıştı. Başımı kaldırdığımda Rüzgar'ı görmem bir oldu. Ancak Kuzey de olabilirdi. " Sen Kuzey misin Rüzgar mı?" Bunun üzerine gülümsedi ve sırtındaki dövmeyi gösterdi. " Rüzgar'ım Aylin." Bunun üzerine gözyaşlarıyla ellerimi açtığımda beni durdurdu." Bana dokunamazsın. Ben sadece bir hayalim." Gözyaşlarıla onu onayladığımda gülümsedi ve ellerini ellerimin üstüne koydu." Bana sen de mi kızgınsın Rüzgar. Sen dedin bana ona bir şans vermemi. Sen dedin ona kalbimi açmamı." Bunun üzerine yüzünde hep o tanıdığım ve buram buram burnumda tüten o munzur ifade oluştu. " Çok kızdım sana Aylin. Nasıl bırakırsın beni?" Şaşkınlıkla ona bakarken gülmeye başladı." Şaka yapıyorum. Aptal mısın?" Başımla onu onayladım." Çok aptalım. Asla evlenmemeliydim." Bunun üzerine parmağını dudaklarıma koydu." Hayır tabiki. Katillerimi bulmak için başka şansın yoktu. Kim bilir belki de başka şeyler de bulursun." Meraklı bakışlarla onu süzüyordum. Hala çok yakışıklıydı. Oysa benden ayrılalı aylar olmuştu." Benden ayrılmak sana yaramış." Başımı tutup karıştırdığında saçlarımın karışmadığını fark ettim. " Çenenden kurtulunca." Ellerimle yavaşça yüzüne dokunduğumda görüntü parçalandı sonra tekrardan oluştu. " Dokunamazsın diyorum. Neyse sulugöz ben gidiyorum. Bu kadar güzel bir kızı bırakmak istemezdim ama." Hızla ayağa kalkıp kolunu tutmaya çalıştığımda parçalanan görüntüyle ağlamaya başladım." Gitme. Seni ne kadar özledim tahmin edemezsin." Arkasını dönüp derin bir off çekti." Ben senin hayalinim. Ne zaman istersen o zaman gelirim." Gözyaşlarımı sildiğimde bağırdım." Hiç gitme o zaman.!" Beni dinlemeyip arkasını döndüğünde tekrar koluna yapıştım ancak bu sefer kolunu HİSSEDEBİLİYORDUM. " Na-nasıl?" Başımı kaldırdığımda Kuzey'in hala çıkarmadığı damatlığıyla bana baktığını gördüm. Bir de arkasındaki hayalimin göz kırparak kaybolduğunu...

Hey Aptal..! #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin