*Multimedia da Ecel ve Demir var.Şarkı da SOFİA KARLBERG CRAZY İN LOVE
Yaşadığım şokla kendime gelememiştim.Karşımdaki kişi benim düşmanımdı.Bana öyle bir bakıyordu ki nasıl baktığı ne düşündüğü hakkında hiçbir fikrim yoktu.Gözlerimi kaçırıp içeri girdim.Duygu beni işaret ederek''işte yeni patronumuz.'' dedi.Bende hafif tebessüm ederek''merhaba ben Ecel''dedim.Herkesle el sıkışıyordum ki sonra bir an sıra Demir'e geldi.Aslında onunla el sıkışmayabilirdim ama böyle bir şeyin yanlış olduğunu düşündüm.Ben elimi uzatıp Demir'in elini beklemeye başladım.Demir'in babası Kemal bey hafiften öksürerek Demir'e baktı.Demir'de gözlerimin içine bakıp elini uzattı.Ben de sakince el sıkışıp yerime geçtim.Toplantı boyunca Demir beni süzüp duruyordu.
Bu durumdan rahatsız olduğumu kimseye belli etmedim. Toplantı bittikten sonra odama geçip masama oturdum.
Kapı çalınca daha kim olduğuna bakmadan''gel Duygu bak şimdi bizim...''dediğim anda kafamı kapıya çevirmemle Demir'le göz göze gelmem bir oldu.''bence bir dahaki sefere kapıya bakıp konuş''deyip bir çırpıda içeri geçerek koltuklardan birine oturdu.Bense afallamış bir şekilde suratına bakıyordum. Koltuktan masama biraz daha yaklaşıp dibime girdi.Hey Allah'ım şeytan diyor saçını başını yol.Bende geri çekilip''Demir bey ne diyecekseniz çabuk der misiniz? Malum ilgilenmem gereken işlerim var''dedim.Yüzü sertleşip çene kemiklerini gösterdiğinde susup olduğum yere sindim.''Bak Ecel Hanım ben babama veya Tuğberk'e benzemem.Benimle olan meseleni sadece ben ve Tuğberk biliyor.''
''Ha eğer babam da bilsin istiyorsan benim için sorun yok.''
Ben tehditleri karşısında tepki göstermedikçe sanki daha çok coşuyordu.''Demir bey siz beni tehdit mi ediyorsusunuz?''dedim. Bakışları üzerimde gezerken ''nasıl anlamak istiyorsan.''dedi. Bende gülerek''odamdan hemen defolun dedim.''koltuktan hızla kalkıp kapıyı yüzüme çarparak dışarı çıktı.Yüzümü ellerimin içine alarak derin bir nefes verdim.Anlaşılan Demir Beyle çalıştığım hergün bana zehir zıkkım olacaktı.Çantamı alarak kendimi holdingten dışarı attım. Arabama atlayıp eve doğru yol aldım.Eve geldiğimde kendiğimi koltuğa atıp bu günü düşünmeye başladım.Ali amca yanıma gelip''nasıl geçti bakalım günün?''dedi.Ağzımdan tek bir kelime dökülmüştü''berbat''.Ali amca ağzını buruşturarak''kızım seni yoracağım ama bugün Kemal bey ve ailesi bize gelecekmiş''dedi.Gözlerimi devirerek''niye ki?''dedim.Ali amca da''yemeğe,kaynaşma amacıyla''dedi.Bende gözümle onaylayıp mutfağa indim. Genelde yemek yapmaya bayıldığım için hemen masayı hazırlamaya başladım.
4 çeşit yemek yaptıktan sonra sıra tatlılara gelmişti.Kendimi övmek gibi olmasın ama tatlı yapmakta üstüme yoktur.
En sevdiğim tatlıyı yapıp mutfakta oyalanmaya başladım. Kapının zilinin çalınmasıyla koşarak kapıyı açtım.Karşımda Demir'i gördüğümde bir adım gerileyerek gözlerine baktım.O kadar koyu ve tutkuluydu ki gözleri,ondan gerçekten korkuyordum.''Hoşgeldiniz'' diyerek onları içeri aldım.Tam mutfağa girdim yemekleri servis edeceğim sırada içeri Tuğberk'in girmesi bir oldu.Bana yaklaşarak ''su alabilirmiyim acaba?''dedi. Bende bardağa su doldurup ona verdim.O içeri gittiğinde bende misafirleri çağırıp yemekleri servis ettim.Yemeği yerken Zehra Teyze bana bakarak''kızım bunların hepsini sen mi yaptın?'' diye sordu.Ben ise gülümseyerek''evet''dedim. Demir bir annesine bakıp bir de bana baktıktan sonra sinir edici bir şekilde güldü.
Eda yemeğini yerken lokmasını yutamadığı için boğuluyordu. Bende kıza acıyıp yardım ettim.Sırtına sarılıp belinden tuttuğum gibi lokmayı çıkarmasını sağladım.
Eda teşekkür edip lavaboya gittikten sonra Zehra Teyze bana teşekkür edip durdu.Sofrayı toplayıp içeri geçecektim ki Demir Beyciğimiz yolumu kesti. Üzerime doğru yürüdükçe ben de bir adım geriliyordum.En sonunda beni duvarla kendi arasına sıkıştırdığında''ooo Ecel Hanım yine insanlarımızın gözünü çok güzel boyadı''deyip alkışlamaya başladı.''Ben kimsenin gözünü boyamadım'' deyip.İçeri geçtim.Ama yani yeter benim de bir sinir kat sayım var ve o bunu aşıyor.İçeri Demir girdiğinde telefonla konuşuyordu.Galiba İtalyanca konuşuyor diye düşündüm ve tahminim doğru çıktı.Demir konuşmasını bitirdikten sonra Tuğberk'i de alıp çıkacakken Zehra Teyze onları durdurup beni de almaları için ikna etmeye çalıştı ama Demir'in verdiği cevap beni daha bir tedirgin etti. Tam çıkacakken annesine şöyle dedi''o kalsın nasıl olsa daha sık görüşeceğiz değil mi Ecel hanım?''Ne dedi ya şimdi bu?
Bende işi daha fazla uzatmadan ve başıma neler geleceğini bilmeden''Evet''dedim.
Arkadaşlar yorum ve votelerinizi bekliyorum.Selamlandınız👐👐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAHKÂR
RomanceOnunki karanlıktı. Başı ve sonu belli olmayan koca bir karanlık. Her zaman olduğu yer karanlık. O Ecel'di. Sert, biraz odun ama aşk ı daha önce hiç yaşamamış biri o. Sinirlendiğinde ne yapacağı nasıl davranacağı belli olmayan mafya bir adam. Demir...