Bazı anlar vardır. İlk başta çok istersiniz ama o şey olduğunda pişman olup olmamış gibi davranırsınız hani. Daha önce yaşadınız mı bilmem ama dün neredeyse tüm gece boyunca dudaklarımı sömürmesine izin verdiğim Baekhyun'a karşı çok büyük bir pişmanlık yaşıyordum. Saçmaydı biliyorum. Pişmanlık yaşaması gereken oydu, ben değil. Ama bu gerçek hayattı. Kimin ne yapıp yapmayacağını biz bilemezdik. Herkesin bir beyni vardı ve herkes o beyninde oluşturduğu düşüncelerle hareket ediyordu. Bazıları doğru kararlar verirken, bazıları yanlış kararlar veriyor, bazıları ise düşünme eylemini uygulamaya bile üşenerek mecazi anlamda 'beyinsiz' sıfatına erişiyordu. Sizi bilmem ama herşeye üşenen tembel hayvan modeli çizen ben. düşünmeye üşenenler sıfatına kesinlikle ama kesinlikle giremezdim. Düşünmeden duramayan bir insandım. Önüme bir elma verseniz o elmayla ilgili tonlarca şey düşünebilirdim tüm gün.
Konuşmayı sevmesem de düşünmeyi ve yazmayı severdim. Onları yapmaya bayılırdım. Hele ki yazmaya. Yazmak benim için çok önemli bir uğraştı. Yazarken kendimi kelimelerde kaybediyordum. Yazarken içimden bambaşka birisi çıkıyordu. Kelimeler arasında yepyeni bir ben yaratıyordum. Yazdığım karekterle gülüyor, ağlıyor ve onunla bir bütün oluyordum.
Kendimi kaptırmıştım düşüncelerime her zaman ki ama dediğim gibi düşünmeyi seviyordum. Biraz da beni rahatlatıyordu bu. Rahatlamaya ihtiyacım olduğu zamanalrda böyle yapardım. Evet, düşünmek bni rahatlarırdı diğer insanların aksine. Biraz da klişe olarak yazmak beni rahatlatırdı. Yazarken de çok rahatlardım. Hatta ağlayamadığım boş boş baktığım şeylerin acısını çok iyi alırdım o zamanlar. Yazmak, sadece bir hobi değildi, benim için. Yazmadan duramayan tiplerdendim. Hatta öyle ki lise ve üniversite zamanlarımda hocalardan çok azar işitirdim. Ama ne yapabilirdim ki ilhamım matematik dersinin ortasında geliyorsa?
Elimdeki kitaba baktım. Çok da güzel bir kitap değildi. Ama kendimi şu anki yaşadığım durumdan soyutlamak için bunu yapmalıydım. Kendimi başka dünyalara gönderip biraz kafamı Baekhyun'dan arındırmalıydım. Bana yaptığı şeylere tahammülüm kalmamıştı. Size göre o ne yapmıştı ki bana? Hep can alıcı noktalarımdan kazık atıyordu. Beni Matilda'da olduğundan daha çok çökertiyordu. Bir ara psikoloğum Bay Kim'e uğramalıydım sanırım. Bunu tek başıma atalatacak gibi durmuyordum.
Kitabın kapağını yavaşça açtım. Okuyasım hiç yoktu. En sevdiğim kitap olan Suç ve Ceza'yı okuyacak havam bile yoktu ama yapmalıydım. Bu iğrençlik dolu dünyadansa kitaplarda ki kötü veyahut iyi dünyalara dalmak ruh sağlığım açısından iyiydi.
Birkaç sayfayı yavaşça geçtim. Çünkü şu kitabın adı ve haklarının yaılı olduğu gözümde gereksiz olan sayfalardı. Önsözden önceki sayfada durup ellerimi sayfada gezdirdim. Gözlerim ise okuduğum sözde takılı kalmıştı. Yazar çok güzel bir cümle ile bizi kitaba aşık etmeyi başarmştı.
"Kitaplar, başka yerde olmak insan içindir." demiş Mark Twain. Eğer bu kitaba başlıyorsanız pek de güzel olmasa benim yarattığım dünyada olmak isiyorsunuzdur.
Adam haklıydı. İstemediğimiz dünyada yaşamak zorunda kalıyorduk ve sadece kitaplar bizim sığınma yerimizdi. Kendi dünyamızdan kopup tekrardan özenle yaratılmış dünyaya adımlarımızı atıyorduk. Salt dünya dedikleri bu olsa gerek. Sen ve süslenmiş cümleler vardı karşında. Acılar yoktu,düşünceler yoktu. Yazılanlar vardı. Ahenkle dans eden her bir kelime senin hayal dünyana dokunup bir gülümseme elde edilebiliyordu. Bu benim dünyam olmalıydı. İhtiyaç gibiydi. Kim bunaltılmış,karamsarlıkla dolu olan bir dünyayı ister ki, ben kitaplarla mutluydum. Çünkü elde edemediklerimi, kitaplarda sahiptim. Elimde olsa düşünmeyi kendime yasaklardım. Düşünmek sadece zarar veriyordu bana. Hem beynimi hemde hayal dünyamı kirletiyordu. Yaşıma göre yetkin davranışlarım yoktu. Belkide okuduğum kitaplardan kaynaklanıyordu. Ruhumu genç tutuyordu. Karakterler bulamadığım dostu bana veriyordu. Benim dünyam kirliliklerle düzene sokulmuşken, yaşamak istediğim dünya harikaydı. Ben aslında var olmayan hayali dünyaya sahip olup orada yaşamak istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
After The Male Snipster |chanbaek|(#1)✅
FanfictionNot: Serinin ilk kitabı olup diğer kitaplarla bir bağlantısı yoktur. *** Evde kalmış, otuzlu yaşlarının başında ve asosyal bir Park Chanyeol düşünün. Şimdi de onun tam tersi olan yirmili yaşlarının baharında oldukça sosyal bir Byun Baekhyun. Ve bu...