2 . Afiş

28 3 0
                                    

" Masal ve Meriç , ikiniz bir grupsunuz . Sizin göreviniz kamp tanıtımı için gerekli afişleri koridorlara askmak. Tabii bunu okul bittiğin de yapacaksınız çünkü derslerinizin aksamasını istemeyiz!" Bu iş gittikçe daha eğlenceli hal almaya başlıyordu . Gerçekten eski Masal olsaydım , çirkin şansı derdim ama sanki kader resmen bana onu kendine deli gibi aşık etmen için sana şans veriyorum diyordu . Her insan yaşattığını yaşar lafına yavaş yavaş katılmaya başlıyordum . Sırıttım ve arkada tepkisiz ve umursamazca oturan Meriçe baktım . Bu biraz modumu düşürsede , önüme döndüm .. Beni tek gecelik bir şey sanarak yanına oturmamı teklif etmiş olmalı , artık ben olduğumu bildiği için benim için elbette biraz daha zor olacak . Ama sonu iyi olan her şey zordur . En azından onun için güzel olduğumu biliyorum , en önemlisi bu değil mi zaten ? Benim için değil , ama onun için öyle . Başımı iki yana salladım . Karaktersiz bir insandan intkam almak bile kendimi level atlamış hissetiriyor ama öne değil geriye . Ama herkes bedel ödemeli ve ben bunu diğer tarafa bırakamam , bırakırsam Ece beni şu dakika diğer tarafa gönderir zaten . Zil çaldığın da Ece " Çirkin değilsin ve şansın açık . Sana güvenimi boşa çıkarırsan , dünyada bir kişilik yer açarım . " Bu kısaca " Sana ne söylerse söylesin , etkisi altına girme ve intikamı unutma " demekti . Gülümseyerek cevabını verdim, karşılık verdi ve kantine gitti . Pekala sırada ki ders ? 


Boş koridorda sadece adım seslerimiz yankılanıyordu , ondan da ben den de ses çıkmıyordu . Heves ettiğim aksine , bana hala alayla bakıyordu . " Cici kız " diye mırıldandı . En azından tombul kız demedi .. " Benim için değişmen ve saçma sapan çocukca bir intikam almaya çalışman kendimi sadece daha fazla önemli hissetmemi sağlıyor . " alaycı bir şekilde kurduğu cümle , sinirimi bozmak yerine daha çok canımı acıtsada , dışarıdan dünyadan kopmuş bir manyağı andırdığıma yemin edebilirim . Umursamazca , en azından umursamazca rol yaparak gülümsedim . " Senin de şu egon keyiflenmemi sağlıyor , havada çok yükseldin ya hani ? Yere çakılma anını izlemek keyifli olacak . " En az onun kadar alaycı bir şekil de verdiğim cevap sinirini bozdu ama belli etmedi . Hadi ama , belli etmemeyi en çok ben bilirim . Göz devirdim " Ve ayrıca " yerimde durdum ve dudaklarımı yalayarak Katherine Pierce havasıyla , biraz daha yanına ilerleyerek iyice dibine girdim . Nefesimin hızlanmasına izin vermedim ve aynı alaycı ve umursamaz ses tonuma devamını getirdim , gözleri sanki merak ettiğini belli etmek istemezcesine duygusuz bakıyordu . " Saçma sapan çocuk intikamı değil Meriç . Çocukluğunu alaylara maruz kalarak geçiren ve aşık olduğu adam tarafından hiç bir suçu yokken rezil edilen . Lunapark'ta ki bir eğlence şeysiymiş gibi kullanılan bir kızın intikamı . Ve sana yemin etmiştim , canını o kadar çok yakacağım ki ölmek isteyeceksin . Ben de senin gençliğini elinden alacağım .. Aslında sen onların aksine susardın alay etmezdin . Ama o son yaptığın hepsine bedeldi . Ve canın en çok ta aptal olduğun için acıyacak! Her şeyin bir oyun olduğunu bileceksin ama yine de aptal olacaksın . Ödeşeceğiz Meriç bundan emin olabilirsin . " Bu sefer gözlerin  de saklayamadığı karışıklık ile beraber , omzuna vurdum ve yanından geçerek elim de olan afişleri yere attım . Köpekleri asarlardı . 



Eve geldiğim de herşeyi olduğu gibi Ece'ye anlattım sonuç şu an Türk marşı dinliyor . Neden diye soracak olursanız başarılı olduğumuz her konuda o marşı dinler . Ağzına bir tane daha tavşan kakası gibi olan çikolatadan attı ve bana da fırlattı " Kızım , çok şey konuşmuşsun ama alt tarafı aşık edeceğiz . " Güldüm . Meriç hakkında Ece'ye bile anlatmadığım tek şey Meriç'in aşka olan korkusuydu . Henüz 14 yaşındayken , onun gibi 14 yaşında olan sevgilisinin Meriç'in öz babasıyla bir ilişki için de olduğunu öğrendiğin de babasını öldürmeye çalışmış .. Yazık . " Bilmediğin bir şey var ve ısrar etme ben de saklı . " diye kısa bir cevap verdim . Cevabı asla öğrenemeyeceğini bildiği için her ne kadar merak etsede ağır bir şekilde başını sallayarak , kakalardan ağzına attı . Biliyorum iğrenç duyuluyor ama öyle değiller mi ki ? Çikolatalı topçuk benim Meriç'e taktığım isimdi . Hani hem top hem tatlı . Sırıttım ve derin bir nefes verdim " Yanımda olduğun için teşekkür ederim . " diye mırıldandım . Göz devirdi ve ardından samimi bir şekilde gülümseyerek " Kakalar için teşekkür ederim sevgilim . " dedi . Bazen insanın tek ihtiyacı gerçek bir dosttur . 

DEĞIŞTIM BEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin