Melis'ten
Hepimiz arabaya binerek Demir'in peşinden gittik.
En yakın hastaneye gitmişti.Demir arabayı park etmeden çıkmış ve hastaneye gitmişti.Koşarak arabadan indik.Demir'in arabasına vardığımızda anahtarı üstündeydi.Neyseki kimse almamıştı.Çocuklara söylediğimde Çağatay Demir'i aramış.Demir de Çağatay'a arabayı park etmesini söylemiş.Bora arabaya binerek çalıştırdı ve arabayı park etti.Diğerleride arabalarına binerek park ettiler.Hepimiz koşarak içeriye girdik.Ameliyathanenin önünde ayaklarını uzatarak kafasını arkaya yaslamış bir şekilde oturuyordu.Yanına giderek koltuklara oturduk.Kesinlikle daha yeni almışlardı.Bu yüzden soru sorarak kimseyi üzmek istemem.
Demir ayağa kalkarak hastaneden çıktı.Büyük ihtimal sigara içecekti.
2 saat sonra Melis'ten
Keşke oraya gitmemek için ısrar etseydim kardeşim dediğim kişi şuan hastanede yatıyor olmazdı.
Herkes çok kötüydü.Özellikle de Demir.Annesini kaybettiği zaman onu tanımıyorduk ama onun hakkında herşeyi biliyorduk.Gruptaki kızların başına birşey gelmesini istemez.Annesinden sonrada kardeş dediği kızları kaybetmeye dayanamaz çünkü.Kaç saat oldu bilmiyorum ama hala bir haber yoktu."Lanet olsun neden hala bir haber yok.Eğer Çakma Sarışın uyanırsa 1 ay boyunca onu sürekli konsere götüreceğim"dedi Arda bağırarak.Biz grupça Öykü'ye hep 'Çakma Sarışın'derdik.Öykü konser delisiydi.Ve bize hep yalvarırdı onu götürmemiz için. Ameliyathane kapısı açıldığında doktor çıktı.Maskesini çıkartarak "Öykü Pınar'ın yakınları burda mı?"dedi.Demir ayağa kalkarak "Eğer yakınları olmasaydık burada ne işimiz olsun Ki?"dedi.Çağatay Demir'i tutarak "Sakin ol kardeşim"dedi.
O sırada ağlayarak buraya yaklaşan Hande teyze ve Murat amca dikkat çekti.Onlara kim haber verdiki.Hande Teyze Çağatay'ın yanına gelerek "Kızım nasıl Çağatay nolur birşey söyle"dedi.Çağatay "Bilmiyorum Hande teyze doktorun konuşmasını bekleyelim"dedi ve
doktorun yanına gittik.Doktor bize bakarak konuşmaya başladı.
"Öykü Hanım'ın durumu iyi sadece kafasına fazla darbe almıştı.Bayılmasının sebebi de bu.Kötü bir durumu yok.Şimdilik girmeyin uyandığı zaman biz size haber vereceğiz"dedi ve gitti.Herkese bir rahatlık gelmişti.Biraz sonra ameliyathanenin kapısı açıldı.Öykü yatakta uzanıyordu.Hemşireler onu bir odaya alınca herkes odanın camına yapıştı.Özellikle de Demir ve Hande Teyze.Murat amca doktorla beraber girmişti.
Öykü hala uyuyordu.Öykü'nün iyi olduğunu gördükten sonra kendimi bir koltuğa bıraktım.Gözlerimi kapatarak kafamı arkaya yasladım.Yanıma biri oturunca Oturan kişiye baktım.Pınar gözlerinin altı mosmor birşekilde yanımda oturuyordu.Oda korkmuştu hem Furkan'ın yaptıklarından hemde Öykü'ye birşey olmasından.Sonuçta bizden daha iyi tanıyor.
Herkes koltuklara oturunca Mert ayağa kalkarak "Hadi Çocuklar Öykü uyanınca bizi böyle görmesin.Sonra biliyorsunuz biz bitkin görününce hepsi benim yüzümden diyerek kendini yerde yuvarlıyor."dedi.Herkes buna tebessüm etti.Sonra hep beraber Murat amca ve Hande teyzeyle Hastanenin kafesine gittik.Bir masaya kurulup yemek sipariş ettik.Yemeklerimiz geldiğinde
yemeğe başladık.Şu anda herkes rahat rahat yemek yiyordu.Çünkü Öykü'nün bir şeyi yoktu.Sadece bayılmıştı.Ben hamburger,patates ve kola almıştım.Çağatay iskender,Bora et- pilav ve ayran almıştı.Mert,Can ve Pınar Döner almışlardı.Murat amca ve Hande Teyze kaşarlı tost ve çay almışlardı.Aslı ve Cansu kaşarlı tost ve çikolatalı süt almışlardı.Demir ise sadece enerji içeceği almıştı.
Arda bizim tabağımızdan yiyordu.Hepimizin yemeklerinden biraz biraz alıyordu.Benim tabağımdan alacağı sırada eline vurarak "Izin verdiğimi sanmıyorum"dedim ve tabağımı kendime doğru çektim.Ona dil çıkartarak yemeğe devam ettim.Herkes bize güldüğünde "Al rezil olduk" dedim.Öykü şimdi acıkmıştır.Ayağa kalkarak Öykü'nün sevdiği Hamburger,patates ve kola dan aldım.Bir tepsiye koyarak yukarı çıktım.Odaya girdiğimde Öykü uyanmıştı."Günaydın kız "dedim.
Bana bakarak konuşmaya başladı."Vicdansızlar ben de burda açım demi.Hemşireye nerede olduğunuzu sordum.Bana kafede olduğunuzu söyledi.Ne kadar gıcık bir insansınız ya kardeşiniz burda ölümden döndü.Siz yemekleri götürün"dedi ve sustu."Wallaha getirdim yemek yeterki sus."dedim ve tepsiyi eline verdim.Yemeğe başladı.Sonra durdu ve "Benim ketçap ve mayonezim nerede?"dedi ve o ara kapı açılarak içeriye Demir ve diğerleri girdi.Demir elindeki k küçük kutuları Öykü'ye verdi ve "İşte burda "dedi.Öykü Çığlık atarak "Ayyy teşekkür ederim"dedi.Bir ara Mert kafasına vuracakken Çağatay tuttu."Wallaha yanlışlıkla olacaktı."dedi.Öykü yemeğini bitirdiğinde doktor içeriye geldi."Nasılsınız bakalım küçük hanım "dedi.Ve kontrole başladı."Iyilik amca senden"dedi.
Doktor gülerken bizde güldük."Iyisin iyi 3 saat sonra taburcu olabilirsiniz."dedi ve Geçmiş olsun diyerek gitti.
Öykü de hepimizi süzerek konuşmaya başladı.
3 saat sonra Melis'ten
Murat amcayla Demir Son işlemleri yapmaya gitmişlerdi.
Öykü 3 saattir söylenip duruyordu."Ya ne kadar çok abarttınız.Alt tarafı bayılmışım.Beni ameliyata sokmuşsunuz.Birde şu halinize bakın hiç ağlamamışsınız.Aslında ağlamamanız daha iyi ama insafsızlar insan bir göz yaşı döker.Ha döktüyseniz ve söylemiyorsanız aşk olsun kendinize laf ettiriyorsunuz.Ha bu arada susun çünkü konuşursanız sizi sustururum neyse biz nasıl kurtulduk onların elinden.Aaa konuşsanıza"dedi.En sonunda duvarın dibinde çökmüş ellerini başında tutan Mert isyan ederek "Wallahi ağladık.Hatta Demir'de ağladı.Polis geldi bizi kurtardı.Tamammı? Sus artık wallaha psikolojik tedavi alacam sayende kanka ya"dedi ve odadan çıktı.Öykü dudağını büzerek "Ay Demir de mi ağladı ay Aşkım kıyamam ya ben.Hem siz varya siz iki saattir soru soruyorum niye cevap vermiyorsunuz? Döveyim mi?Hem Mert neden bu kadar atarlı?
Sevgilisinden mi ayrıldı?
Ama onun sevgilisi yoktu ki?
Yoksa varmıydı?
Aa niye konuşmuyorsunuz?"
Dediği zaman tam ağzımı açıyordum ki Öykü bana kizarak
"SÖZÜMÜ KESME SÖZÜMÜ KESME.BEN SANA KONUŞ DEMEDIM Kİ"diye bağırdığı sırada içeriye Demir ve Murat amca girdi."Noldu niye bağırıyor"dedi Demir.Çağatay ve diğer çocuklar Öykü'nün bağırması yüzünden uyanmışlardı.Öykü dudağını büzerek "Baba sözümü kesti.Ben ona konuş demedimki"dedi.Bende hemen kendimi savunarak "Yalan söylüyor"dedim.Murat amca bize gülerek baktı."Hadi eve gidiyoruz."dedi.Öykü mızmızlanarak "Ama burası çok rahat.Ben hem ayağa kalkınca başım dönüyor.Yani gidemicez"dedi.Demir sırıtarak Murat amcaya baktı.Murat amca kafasını onaylayarak güldü.Demir Öykü'ye yaklaşarak kucağına aldı.Öykü ona bakarak "Ya ama baba ya"dedi.Hande teyze içeriye gelerek Öykü'yü ve bizi öptü.Murat amca da hepimizi öptü ve Demir'e "Bizim işimiz var çocuklar işe gitmemiz lazım.Öykü'yü eve bırakın dışarıya çıkmasın sakın.Sizde onla gidin eve. Telefonunu,bilgisayarını ve diğer elektronik eşyalarını alıp yatak odasına kitleyin.Cezalı o."dedi."Baba bunu bana yapamazsın hem ben yaralıyım.
Sanki suç bende nolucak yani versen ben kendi kendimi dövdüm zaten dimi.Elime bir geçsen varya Furkan seni öldürürüm.Aaa neyse aklıma birşey geldi.Al babişko"dedi ve güldü.Murat amca ve Hande Teyze gittiginde bizde çıktık.Arabalara binerek eve geldik.
20 dakika sonra
Öykü'nün aklında olan şey bizim telefonlarımızı kullanmaktı.Ama biz vermeyince merdivende bir aşağı koşuyor bir yukarı koşuyordu.Bizde salonda oturuyorduk.Salak bu kız ha.Sonra evde bütün odaların kapısına vurarak koşuyordu.En son önümüzden geçerken Bora ayağına vurdu ve yere düştü.Yerde ağlarken yuvarlanıyordu.Birde çığlık atıyordu.Bizde bunu videoya aldık.Kız hem gülüyor hem ağlıyordu.Sonra yüzüstü yattı ve orda uyudu.2 dakika herkes rahatladı derken kız ayağa kalktı.Ve koşarak kapıya yapıştı ve düştü.Tekrar ayağa kalkarak koştu ve başka kapıya yapıştı.Sonra aklına birşey gelmiş olacakki koşarak odaya çıktı.Gelir diye düşündük ama gelmedi.Çocuklara baktığımda Bora ve Pınar laf yarışı yapıyordu.
"Lan öykü gitti gelmedi birşey yapmasın kendine bu.Yapar walla"dedi Çağatay ve yukarı çıktı.Sonra merdivende elinde tablet gözünü hiç ayırmamış bir şekilde Çağatay'ın kucağında duran bir Öykü belirdi."Nerden aldı bunu?"dedim."Bende onu sordum.Dediki yan komşuyu çağırdım.Ondan ödünç aldım."dedi.
Salak yav bu kız.Herkes gülerken
Öykü bir anda bağırdı."Lan yine kaybettim."dedi.Çağatay onu koltuğa koydu.Demir Öykü'nün yanına giderek elinden tableti almaya çalıştı.Ama alamadı.Öykü
O kadar sıkı tutmuştu ki tableti.
Demir bir anda hızlı bir şekilde tableti çekti ve Öykü'nün elinden aldı."Sizin orda ne işiniz vardı?"dedi.Kızgın ama sakin bir sesle.Öykü tam cevap vereceği sırada Demir'in telefonu çaldı.Demir "1 dakika" dedi ve telefonu açtı.
"Efendim Ateş "dedi.
"Bu nasıl olur lan.Polis tutmamışmıydı onları.
Tamam bekle"dedi ve telefonu kapattı.Duyduğumuz cümle ile içime bir korku saplandı.Demir yutkunarak "Furkan ve arkadaşlarını Polis se-serbest bırakmış"dedi.Hepimiz şok olurken kapı çaldı.Öykü titrek bir sesle "O g-geldi."dedi ve koşarak odaya çıktı ve kendini odasına kilitledi.Demir kapıyı açmaya gitti.Ve geldiğinde yanında gördüğümüz kişiyle şok olduk.
BINABASA MO ANG
ARADA KALMAK
Teen FictionKafama gelen ayakkabıyla arkamı döndüm.Evet ayakkabı.Normal hikayelerde top olur değilmi yani çoğunlukla bizim okul biraz anormal olduğu için ayakkabı yada benzeri şeyler olur. -"O ayakkabıyı alır senin biryerlerine so..."sözümü kesen Can'ın sesiydi...