Sinir bozucu bakışlarına daha fazla dayanamadım ve üzerine doğru koşmaya başladım. Gövdesine doğru kılıcımı saplamaya çalıştım fakat aniden ortadan kayboldu. Ben sağa sola bakarken bi anda arkamdan
-Bu hızla Dağ'dan inemezsin, dedi
Gölgesini bile göremiyordum, adeta kaplumbağa ve tavşan yarısı gibi. Kılıcımın kınıfını yere sürterek hızlıca daire çizdim ve bi toz bulutu oluşturdum , iki saniye sonra Parlak kafalı ellerini birbirine vurarak tozu saniyesinde dağıttı. Üzerine sıçradım kılıcımı parlayan yerine yani keline doğru süratle indirdim. Kılıç kafasında parçalandı ama az da olsa biraz yarılmıştı, sonrasında Carter alkışlayarak
-Bravo sana Dylan bana zarar vermeyi başardın , bu beden "Şeytan Timsah" tarafından eğitilip kutsanmış bir bedendir, dedi
Ardından yere süzülen kanlar yarılan yere doğru geri dönmeye başladı. Adam bildiğin kendini iyileştiriyordu. Dehşete kapılmıştım. Sonrasında Carter üzerime doğru yürümeye başladı , yanımdan yavaşça bir esinti geçti ve babam bir anda önümde belirdi önünde duran adamlara dönüp baktığımda ikiside kendi kanlarında boğuluyordu ardından Carter
-Sana karışmamanı söylemiştim ?
Babam da
-Ailemden uzak dur , senin hesabın benimle, Dedi.
Sonra bana boynunda asılı olan anahtarı uzatıp
- Dylan, bu anahtarı al , evdeki depoyu açıp "Kara Kılıç Mührü"nü ve "Kara Kılıç"ı al sonra Allen amcanın yanına git.Ona, öğretmenin vakti geldiğini söyle ve sana ne derse desin sözünden çıkma, dediklerine uy, dedi.
Bu sefer ağır adımlarla değil tabana kuvvet koşup denilen herşeyi yaptım. Koşarken gözüm kararıyordu fakat halsizlikten değil normalden daha fazla enerji doluyum , sanki auram bir orduya bedel!
Eve girdim annem beni görünce sanki herşeyden haberi varmış gibi eğerleri hazırlamış bodrum katında deponun önünde beni bekliyordu.
İçeri girdim, önce kılıcı aldım sonra mühüre yöneldim, dokunduğum an içimde ki aura silik bir şekilde karşıma çıktı. Büyükbabam karşımda duruyordu 1-2 saniye yerimde saydıktan sonra atlara binip evden uzaklaştık. Bir yandan dönüp o kelin kafasını koparmak istiyorum diğer yandan annemin neden hiç konuşmadığını ve gözünü kapalı tuttuğunu anlamaya calışıyordum ki, annem gözünü açtı ve
- Dylan eğer seninle gelirsem Carter seni öldürecek. Eğer sen olmassan Nihai gücün sahibi o olucak ve tüm ülkeyi karanlığa götürecek,dedi.
Nihai güç, kara kılıç, mühür... Ne diyor bunlar !! Bir türlü anlam veremiyordum.
•Önce Babamı ardımda bıraktım , şimdi de seni mi bırakma mı istiyorsun?
-Babanın dediği gibi, amcanın yanına git. Kesinlikle geri dönme!
Annem ayrılmadan önce bilekliğinin altından bir parşomen çıkarıp
-Bu Benim ve Duncan'ın ganimet haritası zamanı geldiğinde kullanırsın. Kendine iyi bak BENİM KÜÇÜK MELEĞİM....