1 Aralık 1948' de sabahın erken saatlerinde Avustralya, Adelaide'nin Somerton sahilinde bir ceset bulundu. 40-45 yaşlarında ingiliz tarzıyla göze çarpan bir adama aitti. Cesedin DNA bulgularından elde edilen sonuçlar, bu kişinin o bölgede yaşayan biri olduğunu göstermiyordu. O aylarda bölgenin ılıman geçmiş olmasına karşın cesedin üzerinde oldukça kalın kıyafetler vardı. Bütün elbiselerin etiketleri eksikti. Ayrıca sahilde olmasına rağmen kıyafetleri oldukça temizdi. Kimliği ve diş izlerinin kaydı yoktur. Ciğerleri ve kalbi tıkanmış, dalağı normalden üç kat büyüktü. Otopsi sonucunda zehirlenerek öldüğüne dair bilgiler vardır fakat hangi zehrin onu öldürdüğüne dair hiçbir kanıt yoktur. Olayla ilgili en ilginç kısım cesedin, ceketinin cebinde gizli bir bölmenin içinde TAMAM SHUD yazılı bir not bulunmasıdır. Bu notun gizemli olmasının sebebi ise Tamam shud kelimesinin anlamı olur. Bu iki sözcük, ' bitti, tamamlandı' anlamına gelir. Ömer Hayyamın ' Rübailer ' adlı şiir kitabının son sayfasında kullanılan bir cümledir. O dönemim polisi piyasadaki bütün rübailerin kopyalarını aramaya başlar. Kağıdın fotoğrafı ,bütün gazetelerde yayınlanır.
' SOMERTON Sahili'
' Yayınlanan gazete'
' Yukarıdaki gördüğünüz kitabın orijinal hali'
Arabasını 30 Kasım'da Glenelg'de kapıları kilitsiz halde park etmiş bir adam, bu kitabın ilk baskılarından birini arabasının arka koltuğunda bulduğunu polise bildirir .Gazetede gördüğü haber üzerine geldiğini söyler. Adamın kitabındaki son sayfada ' tamam shud' kelimeleri eksiktir. Bunun üzerine polis cesedin üzerindeki kağıt parçasının bu kitaptan koparıldığını doğrular. İşin tuhaf tarafı kitabın arkasında büyük harflerle şu karmaşık sözcükler karalanmıştır.