Kollarının arasında melekler gibi uyuyan kızını inceledi uzun uzun. Arada bir kötü bir rüya görüyormuş gibi sıçrıyor, annesinin kollarında tekrar sakinleşerek uyumaya devam ediyordu. Selin saçlarının arasındaki minik parmakları okşadı, Gece'nin saçlarına olan zaafı hiç eksilmiyordu. Yavaşça uyandırmamaya dikkat ederek bebeğini yatağa uzatmak için kımıldattı.Gece daha ilk hareketinde hızla sıçrayarak gözlerini açtı ve hemen dolan gözlerini annesinde sabitledi. Selin sıçrayarak uyanmasına kahrolurken korkmasından endişe ederek hemen saçlarını okşadı.
"Şşşt buradayım anneciğim, bir şey yok."
"Anne..."
Gece'nin kısık sesle ona seslenmesinin ardından yanağına kocaman bir öpücük kondurup sırtını okşadı.
"Efendim bebeğim?"
"Ditme."
Selin hemen kızının yanına uzanarak kafasını boyun boşluğuna yasladı ve uzun uzun koklayarak mırıldandı.
"Hiçbir yere gitmeyeceğim minik hanım. Söz veriyorum."
Gece derin bir nefes alıp hafifçe yatakta doğruldu. Önüne gelen saçlarını elinin tersi ile arkasına atarken bir yandan da odanın içini inceliyordu. Babası gelmemiş miydi? Babasını düşündüğü an tekrar dolan gözlerini minik parmaklarıyla ovuşturduktan sonra kafasını annesinin göğüslerine yaslayıp saçlarını okşadı. Annesinin saçları nasıl bu kadar yumuşak olabiliyordu ki?
"Babam delmedi mi?"
Selin göğüslerine yaslanan kızının sırtını okşarken bir yandan da telefonunu kontrol ediyordu, bir bildirim ya da cevapsız arama yoktu. Sinirle telefonu yatağa fırlatırken ne söyleyeceğini düşünmeye çalıştı.
"Savaş enişte hastaymış biraz, onun yanındaymış bebeğim. Ama birazdan gelecek tamam mı?"
Gece beklediğinin aksine sessiz kalırken Selin de kızının haline içi acıyarak baktı. Kalbine bıçaklar saplanıyordu sanki...
"Ama gelince bütün parasını alacağız tamam mı anneciğim? Kumbaran ağzına kadar dolacak. Bir sürü pisiye mama alırız."
Gece tekrar kafasını kaldırıp dizlerinin üstünde doğrularak yatakta oturdu. İki elini önünde birleştirdi, parmaklarını iç içe geçirerek başını eğdi. Şu an hayatındaki hiçbir şey onu mutlu edemezdi, kediciklere mama almayı istiyordu ama bunu babasıyla yapmadıktan sonra bunun da bir anlamı yoktu.
"İsdemiyorum..."
Selin kızının biraz olsun gülümsemesi için her şeyini verebileceğini düşündü. Onun kahkahaları olmadan bu ev bomboş geliyordu.
"Neden anneciğim?"
"Ben de bilemiyorum..."
Selin Gece'nin kafasını yana çevirip hızlı bir şekilde omuzlarını silkerek 'Ben de bilemiyorum' deyişi karşısında kahkaha atmadan duramadı. Bu çocuk bu kadar güzel davranmayı nereden öğreniyordu?
Tekrar yanına yatırdığında uykusunun dağılmasını engellemek için kafasını göğsüne tekrar yasladı. HavHav'ı da yanına çekerek kollarına sabitledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstemiyorum Git! Alsel
FanfictionRüya gibi bir aşk, güzel giden bir evlilik ve harika bir bebek... Filmlerden ya da kitaplardan beklediğimiz mutlu son bunlar değil mi? Peki ya bunlar olduğu halde oluşan mutsuzluklar? Peki tüm hikaye asıl burada başlıyorsa? Kızının doğum sancıla...