Leylâ

347 21 0
                                    


       Leylâ, anne ve babasıyla birlikte Haşmet hana gitmek için konaktan ayrılmak üzere teyzesiyle vedalaşırken göz yaşları içinde teyzesine sarıldı. Hepsinin çok üzgün oldukları yüzlerinden belliydi.

Leylâ Kölelikten kurtulmuş özgürdü. Ne var ki gönlü özgür değildi. Ruhun ve kalbinin derinliğinden gelen sese kulak veren Leylâ, içindeki hicran acısı dayanılmazdı. Gönül yarası verdiği acı yetmiyormuş gibi hastalık her geçen gün onu sinsice yiyip bitirmişti. Hekimin verdiği ilaçlar ona bir türlü şifa vermiyordu. Allah'tan tek dileği sevgili Kays'ı son bir defa daha görmeden ölmek istemiyordu...

                   Seni  beklediğimi şu garip gönlüme  sor

                  Seni bütün kalbimle sevdiğimi bana sor

                  Sensiz geçen gecelerimi hülyalarıma sor

                  Sabrım tükendi onu sen gel de bana sor

       Basra dışındaki köye gidecekleri için hiç bir yere uğramadan daha önce kaldıkları Haşmet hana geldiler. Handan içeri girdiklerinde bir köşede samanların üzerinde uyuyan saçı sakalı birbirine karışmış adamı gören Leylâ, teyzesiyle fırından simit aldıkları gün gördükleri o genç adama benziyordu. Onu hiç unutmamış genç olduğu için ona içten acımıştı. ''Mutlaka onun da bir derdi var ki benim gibi acı çeken garibin biridir.'' Diye üzüldü...

                 Kederi  acıyla elemi hep içime  akıttım

                Kays üzülmesin diye Allah'a yakardım

Hancı bunları görünce sevindi. Saygılı bir şekilde onlara selam verdi. Ameer selamı aldı. Bunların sesini duyan hancının karısı Kerima da geldi. Sevincini gizleyemedi. Nadima ve Leylâ'ya sarıldı. Ameer:

        ''Buradan ayrılmadan önce size olan borcumuzu ödemek istiyorum. Özellikle eşim Nadima'nın burada geçirdiği en kötü günlerinde sizin yaptığınız iyilik ve hizmetten dolayı size şükran borcumuz var...

        ''Sizin hiç borcunuz yok. Sizler de iyi insanlarsınız. Bizde bu durumda olsaydık inanıyorum ki sizde bize yardım ederdiniz. Dahası var. Kızınız Leylâ'ya kavuştunuz. Bizde sizin kadar sevindik.'' Leylâ:

        ''Şu köşede yatan adamı tanıyor musun? Onu pazarda birkaç defa gördüm. Çok perişan ve biçareydi...'' Hancı Salman:

''Acınacak bir halde onu bahçede yerde uyurken gördüm. Vicdanım elvermedi. Onu buraya getirdim. Arada bir ona sıcak çorba veriyoruz. Ben de sizin gibi onu merak ettim. Pek konuşmaz. Onun hakkında fazla bilgim yok. Adını bile bizden gizledi. Bildiğim kadarıyla çölde kum fırtınasına yakalanmış, her şeyini kaybetmiş. Onurlu biri, parası olmadığı halde dilenmiyor, geceleri ise kendine uygun bir yerde uyuyor.''

Leylâ, sefil bu genç adamı tanımadığı halde bir içgüdüyle ona acıdı. Doğrusu acınacak gibiydi. Aslında sevgili Kays'a çok yaklaşmıştı. Yakınına gidip gözlerine baksaydı, kim olduğunu anlardı. Leylâ:

      ''Baba bu zavallı adam için hancıya biraz para ver! Çok zayıflamış, bol bol yemek yesin. Samanların üstünde yatmasın!''

Ameer merhametliydi. Kızının isteğini yerine getirmek için... Emin Eshad'a, ''al şu parayı! Bu adama istediği zaman yemek ver! Geceleri de rahat bir yatakta uyusun.''

Hancı her ne kadar para istemediyse de Ameer ona bir miktar para verdi. Hancı, Ameer'ı gün görmüş bir adam olduğunu anladı.

        Konuşmaları duyan Mecnun, uyanmasıyla toparlanması bir oldu. Saçı ve sakalına bulaşan saman saplarını elleriyle temizledi. Bu sesler ona hiç te yabancı gelmedi. Özellikle Leylâ'nın sesi ona bir şeyleri anımsatıyordu. Utancından Leylâ'nın olduğu tarafa bile bakmadı. İnsanlardan kaçar olmuştu. Özlemini çektiği sevgili Leylâ'ya kavuşmak için ta buraya kadar gelmişti. İçinden ''Leylâ burada olduğunu adım gibi biliyorum. Ama neden sana ulaşamıyorum? Benden çok mu uzaktasın?'' Oysa Leylâ onun burnunun dibindeydi...

               Hicran  yarası bağrımı sardıkça ağladım

              Kavuşurum diyerek yaratana yakardım

             Sevgine sevgimi deli gönlüme bağladım

            Yarama   merhem gerek hep seni aradım

-----------------------------------------------------------------------------------

Kitabın tüm hakları saklıdır. --------------- Lütfen yorum yapınız!

Herkes Bir Bedel Ödeyecek (KITAP BITTI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin