Evet. Bugün ilk iş günüm. Eskişehir'in en ünlü tekstil firmalarından birinde kamu maliyesi yöneticisi olacağım. Ben çok mutluyum hâlâ aklım almıyor bu işe kabul edilmem diye düşünmüştüm. Çünkü üniversiteyi bitireli henüz 4 ay oldu ve bu benim ilk iş deneyimim olacak. Çok heyecanlıyım.
Sabah 7 ' de uyandım. 08:30 da iş yerimde olmam gerekiyordu. Duş aldım. Ufak tefek bir şeyler atıştırdıktan sonra hemen geceden hazırladığım kıyafetleri giymeye koyuldum.
Siyah dar kot pantolon , beyaz gömlek ve siyah yeleğimle tam bir yeni yetme iş kadınıydım. Aynanın karşısına geçip bir pudra bi eyeliner ile makyajımı da tamamladım.Bizim sokağın başından bi taksi çevirip hemen işyerime gittim. Asansöre binip 6. kata bastım. Asansörden indiğim gibi yön oklarını takip edip "Kamu Mali Yönetimi" yazan odaya girdim içeride 3 kadın 2 erkek vardı. Kendi aralarında sohbet ediyorlardı. İçlerinden yalnızca birini tanıdım. Sema hanım is görüsmesine geldiğimde görmüştüm, çok yardımcı olmuştu sağolsun. O da beni hatırlamış olacak ki beni gördüğü gibi ayağa kalkıp ;
" Arkadaşlar Ceyda hanım yeni yöneticimiz."" Merhaba " dedim ve sandalyeme oturdum. İçerideki herkes teker teker merhaba dedikten sonra Sema hanıma kimi beklediğimizi sordum.
" Selim beyi bekliyoruz yani kamu mali idare başkanını "
Bu benim bir üst seviyemdi. Aslında bu işe bu kademe ile başlayacaktım ama beni yönetime verdiler.
Ve sonunda Selim bey de geldi. Toplantıda arkadaşlarıma şirketten beklentilerimi ve yapılması gerekenleri anlattım. Selim beyin pür dikkat beni dinlediğini farkettim.
Herkesle tanışıp rütbelerini öğrendikten sonra sözü Selim bey aldı."Evet arkadaşlar söyleyeceğiniz başka birşey yoksa toplantı bitmiştir " dedi.
Herkes gibi dosyalarımı toplayıp odamın nerede olduğuna bakacaktım. Ama Selim bey ;
" Ceyda hanım " diye seslendi. Dönüp arkama baktığımda " isterseniz size odanızı göstereyim" dedi.
Gülümseyerek " Çok sevinirim " dedim. Koridorun sonuna doğru birlikte yürüdük.
Asistanım Zeynep ile tanıştırdı. İnanmıyorum benim bir asistanım mı vardı ?Odama geçip sandalyeme otururken yapmam gerekenleri bir bir anlattı acaba kıdemsiz olduğum için işi bilmediğimi mi sandı ?
Söyledikleri bittikten sonra " Ben artık çıkayım, ilk günden fazla yormayın kendinizi. İyi çalışmalar " dedi. Ben de teşekkür ettim.Sanırım bu şirkette en çok yüz göz olacağım kişi Selim bey'di. Rütbesi benden yüksek olduğu için sürekli iletişim halinde olacağımızı düsündüm. Sonra düşünmeyi bırakıp işime odaklandım. Dosyaları düzlenleyip raflara yerleştirdim. Gereksiz olan dosyaları arşive bırakması için Zeynep'e verdim. Bir süre sonra kapı çalındı gelen Sema hanımdı.
" Ooo Ceyda hanım ilk günden sıkı çalışıyoruz. " dedi gülümseyerek.
Aynı tavırla " Tabii ki " diye yanıtladım.
" Yemekhaneye iner misin yoksa dışarıda mı yiyeceksin ? "
O kadar dalmışım ki öğlen arasının farkında bile değildim.
" Aa oldu mu o kadar ? " dediğimde güldü.
" Kendini bu kadar sıkma " dedi.
Oysa ben kendimi kanıtlamak istiyordum.
" Hmm.. Yemekhane nerede kii ? "
" Gel beraber gidelim istersen ben de henüz yemedim "
" Olur " dedim ve odamdan ayrıldık.