Boğuluyordum. Burnumdan giren su sanki tüm vücudumu, her bir hücremi yakıyordu. Çırpınıyordum. Ama beni kimse duymuyordu. Hissedebiliyordum, suya karışan göz yaşlarımı. Bu mu olacaktı? Daha 17 yaşındayken basitçe boğularak ölecek miydim? Nedenini bilemediğim bir şekilde yüzeye çıkamıyordum. Sesimi çıkaramıyordum. Ve birden beni yukarı çeken bir şey, bir el...
Her santimde ışığı daha yoğun hissediyordum, içimde...
Yüzeye çıkmıştım, güneş kızgınca parlıyordu, gözlerim kamaşıyor, beni kurtaran elin sahibine bakamıyordum. Her yer parlıyordu ve tek bir ses duydum.
'GÜNEŞ'
~
Gözlerimi açmamla yataktan fırlamam bir oldu. Vücudum ter içinde kalmıştı. Amcamın sesini duydum. "Güneş! Canım yeğenim aşağı gelir misin?"
Allah'ım, her şey rüyaydı! Ölmeyecektim! Derin bir oh çektim, amcamın garip davranışları bile umrumda degildi-amcamla hiç iyi anlaşmayız- çünkü ölmüyordum! Hemen üstüme rahat bir şeyler giyip aşağı indim. Merdivenlerin son basamağındayken amcamın bir adamla konuşmasını duydum ve dinlemeye başladım.
"Yeğeniniz için en iyi okul olduğundan emin olabilirsiniz"
"Evet... Ah sorun çıkacaracağından eminim o asla okula gitmeyi kabul etmez."
"İsterseniz bir hafta denemek için okula gitsin. Eğer istemezse..."
"Evet evet iyi fikir! Güneş canım hadi bekletme misafiri!" Hemen duvarın arkasından çekildim ve amcamın karşısına geçtim.
"O okula gitmiyorum"
"Güneş...Artık lise sondasın! Artık özel ders yok! Çocuk değilsin anladın mı!"
"Hayır! Gitmeyeceğim oraya. Annem ve babam da gitmemi istemezdi biliyorum hayır hayır hayır!"
"Yeter! Bana annenle babanı savunup durma! Onlar öldü bunu kafana sok artık. ÖLDÜ!"
"ÖLMEDİ!" Tiz sesimle korkunç bir çığlık attım. Amcam olan o heriften nefret ediyordum. Annem ve babam ölmemişti, hiç değilse içimde! Hemen odama çıktım ve kafamı yastığıma gömerek ağlamaya başladım. Uykuya dalmışım. Uyandığımda saat sabahın üçüydü. Ah... Neden okula gitmek zorundaydım? Ama hayır, ne olursa olsun gitmeyeceğim!
1 HAFTA SONRA
"Hayır! Hayır hayır hayır! Gitmiyorum!" Okulun ilk günü. Korumalarla okula gideceğim, evet korumalar!
Çok havalı.
Kollarımdan tutup arabaya bindirmeye çalışıyorlar. Çırpınıyorum. Sonuç mu? Arabaya biniyor ve okula gidiyorum.
Lanet olsun.
Okula geldik. Aman Allah'ım! Çok büyük! Okul böyle bir yer mi? Öğrenecek çok şeyim var sanırım. İki adım attığıda korumaların benimle geldiğini fark ettim.
"Hey, benimle geleceğinizi mi sanıyorsunuz?"
"Efendim Tolga Bey..."
"Amcamın ne dediği umrumda değil! Sakın peşimde dolaşmayın" Sözünü kestim ve sinirle bağırdım. Atarımı da yaptığıma göre lanet okuluma girebilirim. Aslında çalışmayı düşünmüyorum. Zaten aldığım özel eğitimler lise son müfredatının çok üstünde. Eh bu yüzden istemiyorum okulu. Sanırım bu fırsatı tamamen eğlenmek için kullanacağım. Bilemiyorum, hiç arkadaşım yok belki bir tane bulabirim ne dersiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Tozu ◐
Любовные романыGüneş, annesi ve babasını bilinmeyen bir nedenle küçük yaşta kaybetmiş, amcasıyla yaşayan 17 yaşında zengin bir ailenin kızı. Yıllarca okula gitmemiş, tonlarca özel ders almış, yaşıtlarına göre oldukça akıllı. Peki bu kızı hiç bilmediği bir yer ola...