8.Bölüm

47 18 1
                                    

Sabah kalktığımda kapımı biri tıkltıyordu bende sarsak sarsak adımlarla kapıyı açtım.Karşımda Selen abla vardı .

"Hadi tatlım kahvaltıya gel yoksa okula geç kalacaksın"dedi bende onu dinlerken gözlerimi ovuşturuyordum.Off okulla gitmek istemiyordum. Selen abla benden cevap bekliyordu

"Tamam "dedim bende sonra elbise dolabımın önüne gittim.Tabi ne giymem gerektiğinide bilmiyordum Selen abla bana yaklaşıp düşüncelerimi okudu heralde

"Tatlım okul kıyafetlerin bunlar , bunları giymelisin"dedi ve bana uzattı bende minnet ettim . Eteği elime alınca giyip giymemek arasında kaldım çünkü eteğin yarası yoktu bakışarım Selen ablaya kayınca bana gülümsedi

"En uzunu buydu tatlım"dedi bende omuz silktim okul kıyafetlerini alıp banyoya gittim.İlk önce duş almalıydım resmen kokuşmuştum. Kıyafetlerimi çıkarıp jakuzinin içine girdim sonra saçlarımı güzelce köpürtüm,vücudumu hızla yıkayıp havluyla vücudumu kuruladım. Kıyafetlerimi giyip bacaklarıma ten rengime uygun fondöten sürdüm.Eteğimide giydikten sonra hazırdım.Eteğimide hızlıca giyip aynanın önüne geçtim. Saçlarımı tarayıp düzleştirmeye karar verdim.Saçlarıma pek özen göstermeden düzleştirmiştim.Saçlarımı ellerimle biraz karıştırınca daha iyi bir görünüme sahipti.Kapıyı açınca yatağımın üstünde bir not buldum

Beden dersimiz var.Ona göre kıyafetlerini de yanına al

Abin Çağlar

Yazmıştı bende sırıtıp beden kıyafetlerimi de çantama koygum.(Eşofman multide var). Boy aynasından son kez kendime bakıp saçımı savurdum sonra yansımama göz kırptım.Merdivenlerden hoplaya zıplaya indim tabi saçlarım savrulması da hoşuma gidiyordu.Yemek odasına girip etrafa baktım herkes sofradaydı ben hariç.Ben kahvaltı yapmadığım için hep geç inerdim.

"Şey size afiyet olsun ben okula gidicem"dedim emrivaki yaparak

"Tabi kızım da yeni telefonunu alıp da git"dedi babam ve bana iphone 6 verdi.Aa gerçekten mi en sevdiğim telefon.Bende hızlıca telefonu aldım.Yani öyle görmemiş gibi de değil. Telefonu alıp çantama atım

"Teşekkür ederim baba"dedim dedem bana bakıp

"Benim hediyem de dışarıda eminim ki çok beğenirsin ama şimdiden teşekkür öpücüğü alabilirim"dedi bende yanına gidip iki yanağını da öptüm

"O zaman şimdiden teşekkürler dedecim"dedim babaannemde beni öpüp

"Al kızım bu da senin okul harçlığın"dedi ve elime bir sürü iki yüzlük koydu.Bu benim beş aylık maaşımdı resmen bende mahcup bir şekilde bakıp

"Bu çok fazla ben bunu kabul edemem"dedim ve parayı geri uzattım.

"Hayır kızım az bile"hadi şimdi okuluna git"dedi bende başımı sallayıp odadan çıktım. Dedemin sürprizini merak ettiğim için hızlı adımlarla dışarı çıktım.Kapının önünde pahalı bir motorsiklet vardı. Ve bu benim en büyük tutkumdu.Kaskın üzerinde küçük bir not vardı

Beğendiysen ne mutlu bana kızım

Yazmıştı dedem , beğenmemek mi bayıldım dedim kendi kendime.Kaskımı takıp motorsikleti çalıştırdım ve okula doğru sürdüm.Az önce yemek odasında Çağlar yoktu demek ki benden önce çıkmıştı.Motorsikleti o kadar hızlı sürüyordum ki yol hiç bitmesin ve ben hep böyle motorsiklet süreyim diye kendi kendime konuştum ama okula gelmiştim.Yol resmen ayaklarımın altında dans ediyordu.Ani frenle okulun önünde durdum ve motorsikletten inip kaskımı çıkardım.Saçlarımı düzeltip motorsikletten indim tabi aynı zamanda  eteğimin açılmamasına da dikkat ediyordum.Bazı erkekler bana bakıp ıslık çalıyordu bende kafa göz dalmamak için kendimi zor tuttum.Yanıma Ali gelip kolunu omzuma koydu.Bende ne oluyo gibisinden baktım.O da kulağıma eğilip

İmkansız AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin