Arkadaşlar,kitabıma gösterdiğiniz ilgi için çok teşekkür ediyorum.Bu bölümde Gül'ün kayboluşundan sonra ailesinin neler yaşadığını öğreneceğiz.
İYİ OKUMALAR.../Gül'ün Annesi/
Eşimin arkadaşı Salih bey tesadüfen bizi gördü ve yanımıza geldi.Hepimizi kurtardı.Sonra eve geldik.
Kızlarim iyi miydi? Bu dusuncelerle Gül ve Zeynep'nin odasına doğru yürüdum.Yatağında uyuyan Zeynep'i görünce içime su serpildi.Ama henüz endişelerim sona ermemisti.Çünkü Gül burada yoktu.Evin diğer odalarında gezindim fakat kimseyi göremedim.Ömer neredeydi?Gül neredeydi? Hemen yatağımın ucundaki telefonla Ömer'i aradım.Açmadi.Ama ben burada delirmek üzereydim.Tam dışarıya aramaya çıkacaktim ki telefonu açtı.
-- Ömer,nerdesin?
-- Sakin ol kızımızı arıyorum.Sen sakın Evden cikma.Zeynep'e göz kulak ol.
-- Ne demek kızımızı arıyorum? Gül nerede?
-- Hayatım sakin ol,bulacağım kızımızı.Sen sadece evde Hatice'ye göz kulak ol.
-- Alo,alooo
Telefon kapanmışti.Gözyaşlarımı durduramadım.Oturduğum yerde uzun süre öylece ağladım.
Aradan 3 gün geçmiş ancak hala tek bir haber bulunamamıştı.Merakli bekleyişle geçen günlerin ardından esim eve geldi ve bana bir anneye verilebilecek en kötü haberi verdi:
-- Hanim,denizde ölü birini bulmuşlar.
Kalbime bir hancer saplandi sanki.O hancer benim canimi o kadar yakmisti ki , o acıyı ruhumun derinliklerinde hissedebiliyordum....
Ağlaya ağlaya hastanedeki morga gittik.Eşime "Ben gelemeyeceğim.Buna kalbim dayanmaz." Dedim."Tamam."dedi."Sen burada bekle." Korku dolu anlar Sonunda kocaman bir odaya girmışlerdi.Bir sedyenin üstündeki çarşafı kaldırdılar.Kapıyı aralayıp baktığımda Gül'ün ayakkabılarını gördüm.Daha fazla dayanamayarak olduğum yere çökup gözyaşlarına boğuldum.
ÖMER'İN AĞZINDANSedyede üstü çarşafla örtülmüş cenazeyi görünce olduğum yede donakalmıştım.Allah'ım bu nasıl bir acıydı?Öpmeye kıyamadığım yavrum şimdi burada mı yatıyordu?Yavaş yavaş ilerleyip çarşafı açtım.Ellerimi kaldırıp Allah'a sukrettim.Bu kız Gül değildi.Zavalli kiza da üzüldüm.Allah ailesine sabırlar versin.
Dışarı çıktığımda Hatice yaşlı gözlerle bana bakıyordu."Hatice, ölen kiz bizim Gül'ümüz değilmiş." "Ama-ama Gül'ün ayakkabılarının aynısıydi ayağındaki ayakkabı." "Sakin ol Hatice,o ayakkabidan sadece Gül'de yok ya."Dediğimde Hatice'nin ne kadar sevindiği gözlerinden okunuyordu.Sonra evimize döndük. Günler gelip geçiyordu.Artık dalgıç ekipleri de aramayi birakmislardi.Umudumuz gitgide azalmaya başlamıştı.Evdekiler de iyice durgunlaşmaya başladı.Gül kaybolalı neredeyse 1 ay olmuştu.Benim yüzümden olduğu düşüncesi vicdan azabı çekmeme sebep oluyordu. Acaba Gül yaşıyor muydu? Belki çoktan bir köpekbalığına yem olmuştu.Zavallı yavrum kim bilir ne kadar korkmuştu.Bu düşünceler yüzünden iyice yemeden icmeden kesilmistim.Zeynep de benden farklı bir durumda değildi.Hatice desen zaten yaşayan bir ölü gibiydi.Bizimle çok az konuşuyor,sürekli Gül'ün odasına gidip ağlıyordu.
Bu gece kan ter içinde uyandım.Bir rüya görmüştüm.Rüyamda Gül'ü bagirirken gördum."Babacigim ben yaşıyorum."diyordu.Sık sık bunu tekrar edip "Yakında kavuşacagiz."diyordu .O kadar etkisinde kaldim ki hemen Hatice'yi uyandırdim."Kızımiz yaşıyor Hatice,eminim bir yerlerde yaşıyor."VOTE VE YORUM LÜTFEN ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FIRTINALARLA GELEN MUTLULUK
Fiction généraleSevgi bağlarıyla birbirine bağlanmış bir aile çıktıkları yolculukta ailenin en küçük üyesini kaybederler.Haftalar süren arayışa rağmen bulamazlar.Fırtınayla oradan oraya savrulan küçük kızın başından neler neler geçecektir.Ailenin kayıp sırları orta...