Şubat 2015

63 8 58
                                    

Şubat ayı güzel başlamıştı aslında...

Artık balık tutmayı iyice öğrenmiştim.Neredeyse her gün Feyza'nın evine en yakın balık tutulan yerde balık tutmaya gidiyordum.Hatta bir pazar yine balık tutarken Feyza ve Yağmur'da geldi.Feyza dalga geçiyor gibiydi benimle.Balık tutmamla yani.Feyza'ya nasıl olta atılacağını öğretmeye karar verdim.Feyza pek istekli olmasada arkasından geçip ellerini tuttum.Kokusunu derin derin içime çekiyordum.Ama amacımızdan sapmış değildim.Bir kaç denemeden sonra Feyza'nın bu işi yapamayacağını anladım.Şimdi ben onunla dalga geçiyordum.En sonunda bir kere salladım denize oltayı ve Yağmur'a bıraktım.Biz Feyza ile şakalaşıp gülüşüyorduk.O gün muhteşem geçmişti.Yine Feyza ile eskiden olduğu gibi mutlu,huzurlu günlerimize döndüğümüzü hissediyordum.

Şubat ayındaydık, yılın son yağmurlarıydı.Yine bir gün Feyza ile okuldan çıktık Feyza'yı evine bırakacağım sokağa doğru yürümeye başladık.Her taraf göl olmuştu.Hatta haberlere çıktı belki hatırlarsınız.O şiddetli yağmurun altında Feyza bir anda durdu ve gözlerimin içine baktı.Allah'ım bu ne güzellik.Gözleri bir elmas gibi parlıyordu.Islanan saçları öyle güzel bir şekil almıştı ki.Ona sarılmamak için bir neden bulamadım ve sımsıkı sarıldım.Yağmur kokusuyla ayrı bir güzel kokuyordu.Bu koku anlatılmaz derecede güzeldi.Anlatmak içinde fazla çaba sarf etmeyeceğim:) Bir anda Feyza ellerimi tuttu ve hazır mısın diye sordu.Daha neye diye soracaktım ki.Feyza su birikintisinin içine girip zıplamaya başladı.Ben kaçtıkça o üstüme doğru su atıyordu.Artık bende pes etmiştim ve ikimizde sırılsıklamdık.Ardından elimden tuttu ve kordona çıkarttı beni.Her taraf sisliydi ve ortalıkta hiç insan yoktu.Sırılsıklam olmuştuk muhtemelen hasta olacaktık ama değerdi.Bu sırada da yağmur şiddetini iyice hızlandırmıştı.Dalgalar kıyıya öyle bir vuruyordu ki sanarsınız kıyamet kopuyor.Bir an durduk ve Feyza ellerini boynuma attı.Alnımı alnına dayayıp gözlerinin içine baktım.Çok güzelsin sevgilim.Sen de öylesin çimengöz.O an zaman dursun istedim.Yemin ederim o an zamanın durması için her şeyi yapmaya hazırdım.Fakat üstünden 2 yıl geçti:(.O gün kordondaki en çok hoşumuza giden banka FEYZAFER ismini keçeli kalemle yazdık.Ve bir süre orada oturduk.Düşünsenize yağmur hızlı hızlı kafanızı deler gibi düşüyor ve siz bir bankta oturuyorsunuz.

Çok geçmeden kara bulutlar rengarenk dünyamızı karartmaya başladı.15 tatilin yaklaşmasıyla annem beni Gaziantep'e çağırıyordu.Her ne kadar Feyza'dan ayrılıp ülkenin öteki ucuna gitme fikri kafama yatmasada.Annem beni ben ise Feyza'yı ikna etme çabalarına girmiştik bile.Ne yaptıysam bir türlü Feyza'yı ikna edemedim.Günler akıp geçiyordu,derken gideceğim gün geldi.Feyza bana çok tripliydi.Benimle konuşmuyordu,ilgilenmiyordu hatta ben olmasam daha iyi olacakmış gibi davranıyordu.Ama kalamadım işte gittim.Kıramadım annemi.Sonuçta ne olursa olsun o benim annem.Bu olaydan sonra Feyza anneme karşı cephe almıştı.Ben Gaziantep'deyken Feyza ile 1 hafta hiç konuşmadık.En sonunda geri dönmeme 3 gün kala Feyza ile barıştık.Ama annem Feyza'nın bana yaptığı işkencelerden rahatsız olmuştu bile.Aslında benim anlattıklarımla annem Feyza'yı çok sevmişti ama Feyza'nın bana 15 tatilde yaptığı şeylerin haddi hesabı yoktu.Bu sefer annem Feyza'ya karşı cephe aldı.Ve böylelikle 2 derede 1 arada kalan yine ben olmuştum.Fethiye'ye geri döndüğümde her şeyin kaldığı yerden devam edeceğini düşündüm ama öyle olmamıştı.Feyza ben yokmuşum gibi davranıyordu.Derken böylelikle şubat ayıda geldi geçti.Daha bir sürü kötü,üzücü,benim kendimi kaybetmeme neden olay oldu.Fakat yazarken bile kendimi kaybediyorum.Bu yüzden yazmıyorum kusuruma bakmayın sayın okuyucular.

Bu arada yazdığım tarzın çok amatör olduğunu biliyorum.Biraz daha iyi hale gelmesi için tüm önerilere açığım.SAYGILAR...

Üç ÖpücükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin