Bartu Ateş
İçimde bir heyecanla istemsizce gülümsedim. Kabul etmez diye korumuştum çünkü bir kez gördüğü bir adamla tanismak istemez sanmıştım. Yarın ne diyecektim ki ben.
Neyse şimdi bunları düşünmenin bir anlamı yok, artık çağırdım.
Kendime bir kahve yapıp odama doğru ilerledim. Belki de kitap okumaliyim ama aklımda hep yarın var, okuduğumu anlayabileceğimi sanmıyorum. Bence artık uyumaliyim.
***
Biraz zor olsa da uyumayı başarabildim, dün gece. Ama sabah kendiliğimden çok erken kalkmak normal mi bilmiyorum. İçimdeki bu hissi tarif edemiyorum.
Sanki böyle kapkaranlik bir tuneldeyim. Karşıdan çıkışı görebiliyorum. İnsan böyle durumlarda kurtulduğunu hisseder ve sevinir. Ama ben sanki hem o karanlıkta kalmak istiyorum hem de bir an önce çıkmak. Arafta kaldim.
Bunları neden düşünüyorum ki şimdi. Sonuçta alt tarafı bir görüşme. Ama galiba bütün bunlar şu an ki ruh halimi yansıtıyor. Belki de uzun bi süre boyunca böyle olacak. En iyisi gidip soğuk bir dus almak. Buz gibi su bedenime işledikce dusuncelerimden soyutlaniyorum.
Dustan çıktığımda üstüme beyaz bir tişört ve siyah bir pantolon geçirdim. Hava sıcaktı belki de yürümeliyim diye düşünüp arabanın anahtarını almadan aşağı indim. Dışarı çıktığımda karşı komşumu gördüm. Selam verip geçecekken beni durdurdu ve
"Düşünceli sin ne oldu ? " dedi. Açıkçası biraz afalladım. Neden durup dururken bunu sorduğunu düşününce tekrar konuştu.
"Bence bugün sadece anı yaşa, sadece kalbinin sesini dinle" dedi heyecanlı bir ses tonuyla ve yine benim afallama mı sağladı.
Nida, o bizim sitenin açık kızı. Her zaman herkese o an ki ruh haliyle bir kaç cümle söyler. Anlarsınız ya hasta biraz. Bunu bildiğim halde neden mi şaşırdım? Çünkü Nida aynı zamanda sanki şu an benim yapmam gerekeni söyledi.
Geç kalacağımı farkedip hareketlendim. Beklemeyi sevmediğim gibi birini beklemekten de hoslanmazdim.
***
Nihayet geldiğimde Kütüphanedeki görevli kadını gülümseyerek selam verdim. Daha sonra insanların kitaplarını alıp çekildileri köşeye Bakındim. İşte, orda. Acaba çok beklemiş midir? Raflarında önüne öylece dikilmiş kitaplara bakıyordu gülümseyerek. O kadar içten gülüyordu ki insanın öylece durup bu manzarayı izleyesi gelirdi.
Neyse daha fazla bekletmemeliyim. Ona doğru ilerledim ve onun 2 saniyedir baktığı kitabı elime aldım.
"Aynı yıldızın altında, hmm güzeldir." dedim. Biraz sasirsa da gülümsedi ve "Evet gerçekten güzeldi" dedi.
Gülümsedim tekrar ve "Çok beklettim mi?" dedim gizlemeye çalıştığım endişemle.
"Yoo , aslında yeni geldim sayılır. Hem insanın buradayken sıkılması mümkün mü? " gülümsedim. Doğru ben de buradayken kendimi kaydediyorum. Okumak istediğim o kadar çok kitap var ki bunları keşfetmek zevkli.
Artık dikilmesi istemediğim için "İstersen gecelim" dedim karşıdaki köşeyi göstererek. Tekli koltuklara doğru ilerledik o önde ben arkada...
***
Zaman onunlayken bayaa hızlı geçti. Bade, tıpkı benim gibi kitaplara aşık. Okuduğum kitapların nerdeyse hepsini okumuş, bende öyle.
Aslında şöyle bi düşününce onunda -ben gibi- kitapları üzerine kurulmuş bir hayatı var.
"Biliyor musun ben sana baktıkça kendimi görüyorum. " dedim yine onu şaşırtarak.
"Aslında ben sadece kendimi böyle sanırdım. Yani karşılaştığım hiçbir insan özellikle bir erkek kitaplara olan aşkımı iliklerime kadar hissetmemi saglayamamisti. Gerçekten tuhafiz. " dedi o beni daha çok şaşırtarak.
Ben bu söylediklerini düşünürken telefonu çaldı. Çantasında çıkardığı telefonu hemen açıp kulağına götürdü. Karşıdaki ile konuşurken sadece gitmesi gerektiğini anladım.
"Gitmem gerekiyor. Bu sohbet için teşekkür ederim, beni mutlu etti." dedi. Ben de hemen ardından gülümsedim ve "Beni de " dedim.
Bade giderken arkasından bakakaldim. Aslında tek şey şuydu ;
'Bartu Ateş nasıl olur da bir kızla anlasabilir? Onunla kafalarının örtüştügünu hissedebilir? 'Evet buna şaşırdım doğrusu. Çünkü etrafımdaki tüm kadınlar -annem haric- bana hep yapmacık gelir.
Ama Bade öyle değil.
Biraz kısa oldu sanki ama affedin.
Önümüzdeki bölümler uzun olacak.Bölüme oy ve yorumlarınızı bekliyoruz.
02/07/2016
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düş-Eşim
HumorBir kadın ve bir adam tesadüfen hayalleri karşılaşır henüz bedenleri bile karşılaşmamışken... Biliyor musunuz bu sizin okuyacağınız ilk farklı kitap... Çünkü bu kitabı hayalleri birbirleriyle iç içe olan iki arkadaş yazdı. Biz buna inandık. Bu kitab...