Mutlu feels geçirmeler!
Bellamy güzel haberi Clarke'a iletmek için onun durduğu hücreye doğru adımlarını hızlandırdı. Aklından bir fikir geçiyordu. Eğer bunu yaparsa Clarke'tan fena halde azar yiyeceğine emindi ama umursamadı.
Hücre kapısının önüne geldiğinde boğazını temizledi. Ciddi olması gerekti bunun için derin bir nefes alıp yandaki şifre bölümüne "1537" yazdı.
Kapı büyük bir gıcırdamayla açılınca Clarke eğmiş olduğu kafasını kaldırıp Bellamy'e baktı ama yüzü ifadesizdi. Ufak bir sevinç, umut kırıntısı aradı ama Bay Ruh Hali Belli Olmayan yine aynı haldeydi. Derin bir nefes alıp omuzlarını tekrar düşürdü.
Bellamy yavaşça yatağın kenarına yaklaştı. Yine ifadesiz durmaya devam ediyordu. Bu onun için çocuk oyuncağıydı. İşi gereği çok iyi bir şekilde öğrenmişti.
"Ben.." diye başladı Bellamy. "Nasıl diyeceğimi bilmiyorum ama sanırsam söylemem gerek.."
"Ah ne güzel!" diye geçirdi içinden Clarke.
"Başkan Jaha ile görüştüm ve o kanıtların yeterli olmadığını söyledi.." tekrar nefes alıp devam etti "Bu kısa zaman içerisinde başta sana sinir olmuş olabilirim." Clarke bunu duyunca gri zemine diktiği gözleri kaldırıp sinirli bir şekilde ona baktı, Bellamy kendisini umursamayıp konuşmaya devam etmişti. "Ama sonradan bu düşüncelerim değişti." Bir süre durakladı yeniden. "Çok cesurdun Griffin."
Clarke karşısından duyduğu iltifata sevinse mi bilemedi sanki kendini döverek seviyor gibiydi. Bir saniye bir saniye... Dikkat etmesi gerek başka konu vardı. Bu hücrede kapana sıkışmıştı ve 2 ay sonra uzay boşluğuna fırlatılacaktı. Ah ne güzel 18 yaş hediyesi değil mi? Kendisini şimdiden o soğukluğa, hareketsizliğe alıştırsa iyi olurdu. Gözlerine dolan yaşları geriye itmeye çalıştı. Orayı kurtarsa bile boğazındaki düğüm o acının yerini dolduruyordu.
Bellamy, kıza bakmayı kesmişti yoksa rolünü kesemeyecekti. Bu durumda gülmemesi gerekiyordu ama ciddi olamıyordu. Elleriyle ağzını kapatıp arkasını döndü. Kötü bir şaka olmuştu. Önüne döndükten sonra ciddi olmadığını görünce Clarke'ın yüz ifadesi değişmişti. İki kaşı birden havaya kalkmış alnında çizikler ortaya çıkmıştı. Bellamy buna daha fazla katlanabileceğini sanmıyordu ve dayanamayıp kahkahayı bastı. "Alnındaki o kırışıklıklar.." tekrardan gülmüştü.
Clarke karşısında kahkaha atan Bellamy'i görünce aklı karıştı. Yine soru soran gözlerle ona baktı.
"Şakaydı, sadece ufak bir şaka."
"Ufak bir şaka mıydı? Sen aklını mı kaçırdın Bellamy? Yüreğime indiriyordun... Bir saniye şimdi?"
Bellamy kafasını sallayarak gülmeye devam etti.
"Gülme sakın gülme!"
"Eğer böyle devam ederseniz elinizden bir kaza çıkacak ve yangına sebep olmak yerine değilde görevli birisine zarar vermekten infaz edileceksiniz, Bayan Griffin."
"Sence şuan bunu umursuyor gibi mi gözüküyorum?" elinde olsa Bellamy'e bir tekme savurabilirdi.
"Eğer sırtınızı dönerseniz tamamen özgür olabilirsiniz. Çipinizi çıkarmam gerekiyor."
"Çip mi?" elini omzuna götürdü. "Onu ne ara içime soktunuz acaba? "
Bellamy bir şey söylemeden Clarke'ın omuzlarından tutup arkasına döndürdü. Kabaca yapmamak için uğramıştı ama temas konusunda fazla iyi değildi. Dolaplara gidip bir pamuk alıp cebinden minik iğneyi çıkardı. "Çipe denk getirdiğinizde etkisiz hale getiriyor. Başka bir yöntem daha var. Çipi çıkarmak. Fakat kimse omzunun deşilmesini tercih etmez. O yüzden hareket etmeyinde size özgürlüğünüzü vereyim."
Clarke başını sallayıp tekrar arkasını döndü.
Bellamy, kızın omzunun şişlik olan yerine iğneyi batırdı. Kulağına gelen ufak bir iniltiye yüzünü buruşturup pamuğu hafifçe kanayan yere bastırdı.
"İşte bu kadar, Bayan Griffin." Kapıya doğru yavaş adımlarla gitti ve tekrar şifreyi girdi. "1537"
Kapı yine büyük bir gıcırdamayla açıldı.
"Artık özgürsünüz."
Evet arkadaşlar, bölüm sandığımdan daha uzun sürdü. Böyle yazmaya başlayınca bırakmadım. Umarım beğenmişsinizdir bu bölümü! Vote, yorumlarınızı bekliyorum❤
Şuan knocking on heavens door dinliyorum tam şansıma bu şarkı denk geldi. Feelsler geliyor bana ay.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesur Prenses °•○ bellarke fanfiction
FanficClarke kolunun acısıyla dudaklarını dişledi. Çok acıyordu ama bu Bellamy denen adamın yanında acıya dayanıksız biri olarak görünecek değildi ya? Hücre kısmına geldiklerinde Bellamy'nin elinin gevşediğini hissederek kolunu ondan kurtardı. Tuttuğu yer...