1.Bölüm

110 6 2
                                    

"Erken uyandın." dedi Tikki.
"Nathaniel'i düşünüyordum."
"Neden?"
"Bana söz vermişti ama benim doğru olanı yapmam gerekiyordu. Ve galiba onu kırdım. Onun güvenini geri kazanmam lazım Tikki."
"Anlaşılan bu konuyu kafaya taktın. Peki ne yapmalısın?"
"Bir çiçek, belki biraz kuruvasan ve bir özür. Neden olmasın?" dedim ve yataktan kalkıp teresa çıktım. Oradan bir gül kopardım. Okul vakti yaklaştı. Aşağı inip kahvaltı yaptım. Babam tam kahveyi döküyordu ki uzanıp bardağı tuttum. Uğurböceği olmak sakarlığımı da azalttı.
"Marinette? Kızım? Sen mi yaptın onu?"
"Benim gitmem gerek!" dedim ve kuruvasanı alıp okula koştum. Sınıfa girdim. Nathaniel orada resim çiziyordu. Tam adım atacakken Alya kolundan tuttu.
"Kime o çiçekler?"
"Görürsün." dedim ve Nathaniel'e doğru ilerledim.
"Merhaba Nathaniel." dedim. Bana şaşkınca baktı sonra sırt çevirdi.
"Oturabilir miyim?" omuz silkti. Oturdum.
"Seninle konuşmak istiyorum." bana doğru döndü.
"Ne hakkında?"
"Ben özür dilerim. Biliyorum. Sana güvenmem gerekiyordu ama be sadece doğru olanı yapmak istedim. Ama sanırım seni çok kırdım. Ben sadece Chloe'ye birşey yapmandan korktum. Ondan intikam almandan korktum."
"Peki neden Marinette? Chloe'den en az sende benim kadar nefret ediyorsun."
"Evet ediyorum. Hatta onu ben öldürmek istiyorum ama bunu yapamam. Bu çok ağır bir yük. Bir insana yada herhangi bir canlıya zarar vermenin yükü çok ağırdır Nathaniel. Ve ben senin bunu yaşamanı istemedim."
"Ben sana söz verdim Marinette."
"Sözünü tutamamandan korktum." şuan karakedi zorladı desem nolur acaba?
"Ben sözümü tutarım Marinette." dedi ve kalktı. O sırada elinden tuttum.
"Lütfen otur." dedim. İstemeden oturdu.
"Elbette sözünü tutacaktın ama lütfen sende beni anlamaya çalış. O sen,sen değildin ve ben senden korktum. Tek çarem buydu. Acaba..." dedim ve arkamda saklandığı gülü ona uzattım. "Benim gibi sakar ve senden özür dileyen bir kızı affedebilir misin?" Şaşkınca bana baktı.
"E-e-e-elbette."
Teşekkür ederim Nathaniel."
"Bana Nat diyebilirsin."
"Bir şey daha var Nat. Yanlış anlamadan senin bana karşı yani ilgi uf nasıl söylenir ki?"
"Sakın ol Marinette. Öyle birşey yok. Yani artık yok. Senin Adrien'i sevdiğini biliyorum ve sana yardım edeceğim."
"Sen çok iyi bir insansın Nat. Kuruvasan ister misin?"
"Neden olmasın?" dedi ve bir kuruvasan aldı.
"Nasıl bu kadar seri ve güzel çizebiliyorsun?"
"Bir müddet sonra insan alışıyor."
"Peki benden çırak olur mu?"
"Anlamadım."
"Yani usta" dedim ellerimi birleştirerek. "Benim gibi bir sakara resim çizmesini öğretir misin?"
"Tabiki! Bugün okul çıkışı uygun mu?"
"Uygun." dedim ve sırama geçtim.
"Sen ne yapıyorsun acaba Marinette?"
"Nat'e bir özür borcum vardı ödedim."
"Şaka gibisin Marinette. Sen git çiçeği Adrien'a değil Nathaniel'e ver. Hi! Öldüm mü ben? Öldüm değil mi ben?"
"Alya saçmalamaz mısın?" dedim ve Nino ile Adrien geldi.
"Selam kızlar."
"Selam Nino."
"Selam Marinette."
"Selam Adrien." dedim. Kekelemedim. Vay canına kekelemedim." Ve derse başlanır. Of sıkıntıdan patlayacağım. WhatsApp grubu kurdum.

Dersi kaynatalım😼
Nathaniel,Alya,Adrein, Nino,Alix,Kim,Sabrina, Chloe, Rose,Mynele,Juleka,Ivan,Maxkişileri eklendi.

Ben: Dersten sıkılanlar?¿"
Adrien: Ben!"
Alya: Niye ilk Nathaniel'i ekledin.
Nat: Takıldığın nokta bu mu?
Ben: Nokta demişken aklıma geldi. Nerede buluscaz?
Alya-Nino:Ne?! Nat ile mi buluşacaksın?!
Ben: Evet?
Chole: Ay ne tepki verdiniz öyle? Size ne? Değil mi Adrinbalım?💗💋
Adrein: Ya🙍
Ben: Nat cevap versene! Öldün mü?
Nat: Hayır. Sadece şunu çizdim.

Ben:Vay canına Nat! Bu harika. Bu kadar kısa zamanda.
Nat:Aslında sen gelmeden önce başlamıştım.
Adrien: Sen gelmeden önce derken?
Ben:Nat'den özür dilemiştim de?
Adrien:Niçin?
Nat:Özel!
Alya,Nino,Adrien,Maç, Sabrına ,Chloe, Kim,Rose,Juleka,Ivan ,Max,Mynele: Ne?!??!!
Chole:Ooo! Nathaniel sonunda göz koyduğun kıza ulaştın bakıyorum.
Ben: Haddini bil Chloe! Sınırını aşıyorsun.
Adrien:kızlar sakin.
Chloe: Ne yaparsın?
Ben: Bunu!
Kalemime ip bağlayıp Chloe'nin ayağına doladım. Alya'ya baktım. İnanmaz gözlerle bana bakıyordu. Üç...iki...bir! İpi çektim ve Chloe yere düştü. Tüm sınıf kahkahalara boğuldu.
Juleka: Müthiş!!
Marinette, Chloe kişisini gruptan çıkardı.
Adrien: Bunu sen mi yaptın Marinette?
Nino: İnanmam.
Alya:inansan iyi olur.
Ben: ufak bir derscik
Zil çaldı.
"Keşke yapmasıydın Marinette." dedi Adrien.
"Niye ki?" dedim.
"Canı yandı çünkü."
"Kötülere birşey olmaz Adrien." Bunları söyleyen ben miyim? O sırada akumalaşmış biri camdan gözüktü. Dışarıdan içeri baktı. Elime bir posta kutusu aldı. Tahmin ettiğim şeyi mi yapacak? Pencerenin önünde Adrien var. Adrien'ı ittirip bir sırayı kendime doğru çektim. Kaçmaya fırsat bulamadan posta kutusu üstüme geldi. Sıranın arkasına saklandım. O hızla biraz yerde sürüklendim. Adrien yanıma geldi.
"İyi misin?"
"Gitmem gerek.'' dedim.
" Tikki dönüştür beni!"
***
"Hoşçakal karakedi." dedim ve yoyomu fırlatarak eve geldi. Eski halime döndü.
"Tikki. Tarih kitabım nerede?"
"Düşürdüm deme bana!"
"Eğer uğurböceğiyken düşürdüysen ve biri onu bulduysa..."
"Uğurböceğini öğrenir!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 09, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MUCİZE: İKİ GENCİN MUCİZE AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin