7.Bölüm; Gazete

93 4 1
                                    

Arkadaşlar ufak bir kaç sorum olucak. Dikkate alırsanız sevinirim..

1- Oyuncuları nereden etiktleyebilirim

2-Güzel kapak yapmayı bilen bir okuyucum var mı? 

3- Karakterlerin isimlerini ve hikaye akışını beğeniyor musunuz?

Bunlar ile ilgili bilginiz varsa ya mesaj ya da yorum atın cidden çok ihtiyacım var. Şimdiden teşekkür ederim. Kitap hakkındaki yorumlarınızda benim için önemli malum ilk kitabım ve pek birşey bilmiyorum.

İnstagram ve facebook adreslerim profilimde yazıyor takip etmek isteyenler oraya kanatlansınlar bakalım.. İyi okumalar :))

Multimedya; Almina

Yüzüme tüylü bir şeyin daireler çizmesiyle gozlerimi gülümseyerek araladım annem karşımda elinde ki kuş tüyü ile gülümsüyordu. Bu şekilde uyandırılmayı sevdigimi biliyordu tabii, annem benim. Kocaman sırıtıp yatakta dikeldim ve hayattaki en değerlime sıkıca sarıldım. O olmasaydı atlatamazdım bu olanları. Babamin vefatının ardından yaklaşık bir ay kadar gecmisti çoğu kisi beni mutlu etmeye çalışsa da içim hep buruktu ve sanırım her zaman boyle olacaktı.

Hala sarılırken goz pınarlarımdan bir kac damla yas sultanımın omzuna damla mıştı. Uzulmesin diye hemen gozlerimi kırpıştırıp havaya baktim annem hissetmis olucak ki benden ayrılmaya çalıştı ama ağladığımı görmesin diye daha sıkı sardım ince bedenini. Abimi de cok ozlemistim zaten. Hep huysuz olsa da o da benim herşeyimdi. Bugun onu arayacağımı aklimin bir kosesine not ettim. Annemi bırakıp kuruyan ama tamamen kurumasını istediğim gozlerimi sildim ve içten bir şekilde gulumserken yataktan zıplayarak ayağı kalktım.

"Evett Yeliz Sultan bugun kahvalti benden" dedim. Annem ağzını konuşmak için araladiginda elimi uzatip kafami iki yanima sallafim ve "Aaaa sakıın. İtiraaz istemem" deyip lafini agzina tiktim. Annem elime gulerek vurup "Ne itiraz etcem canim. Bir seyin elinden tuttugun yok zaten, seve seve kabul ederim" dediginde agzim acik bir sekilde annemi izledim. Şaka mi bu kadin yaa diye düşünürken aklima Aras gelmişti dün beni eve bırakmıştı demek ki. Peki beni kucagina almis miydi? Aldiysa da ben görmemiştim lanet olsun. Bu düşüncelerimi bir köşeye atip sadece annemi ve hazırlayacağım kahvaltiyi düşünerek odamdan ciktim. Merdivenden hopaya zıplaya inerken nihayet sapasağlam inebilmeyi başarırken bir yandan da kendime övgüler yagdiriyordum.

Salakça dansımla mutfağa ilerlerken tam mutfağın pervazındayken son hareketimi yapmak icin etrafımda bir tur dondum ve sag ayagimi kirip sol ayagimi da öne uzatarak kapanışımı yaptim. Kafami yere eğdiğim icin dağınık olan saclarim haliyle her yerime dagilmislardi. Saçlarımı düzenlemeye çalışırken bir yandan da ayagi kalkiyordum. Sacim sabah uyandığımda kabariyordu ve uzamıştı en kisa zamanda kuafore de gitmeliydim herşeyi salmıştım resmen. Artik kendime çekidüzen vermem gerekiyordu. Sacimla oynamayı bırakıp buzdolabına dogru adımladım.

Kapağını acip goz gezdirdim ve yine muazzam bir kahvalti icin olmayan kollarimi sivadim -çünkü üzerimde şort ve askılı vardi- yaklaşık 15 dakika sonra her sey hazırdı sosis ve patates kızartması, sucuklu yumurta, tahin pekmez, zeytin peynir vb. kahvaltılıkları çıkarmıştım. Sadece suda yumurta yapmak istemediğim için hemen buzdolabından iki yumurta da cikarip orta boyda olan cezvenin icine koydum, su bidonundan da su doldurduktan sonra cezveyi ocağa yerleştirerek bir kac tuşa basıp ocağı yaktim. Cok pişmemiş severdim ben, annem ise cok pişmiş severdi. Ona gore yapacaktım. Bir kac dakika sonra kendiminkini cezveden aldim ve rafadan yumurta sekline getirip anneminkini biraz daha pişmesi için cezve de biraktim o sırada kapı çalınca ocağı kapatıp hizli adımlarla kapiya ilerledim fakat annem kapıyı çoktan açmış ve bir adet Barkın içeriye girmiş bulunmaktaydı.

SADECE SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin