Kaç insan daha gelir kim bilir. Yorgunluktan ayaklarımın altı şişmişti.Burası zenginlerin geldiği lüks restaurantlardan biri. Deniz kenarında olması insanı resmen huzura boğuyor.İşte birileri daha geliyor. Elime alığım menüyle ilerledikleri masaya arkalarından ilerledim.3 kişiydiler. Hepsi erkek kombo üçlü diyeceğim onlara çünkü üçüde birbirinden yakışıklı. Güler yüzle onlara eğilip menüleri dağıtırken
" Hoş geldiniz efendim" dedim.İçlerinden sadece biri dönüp gülümsedi. Diğer ikisi zenginiz havalarında takılıyorlardı.Yakışıklı piç kuruları.
"Ben salata alıyım." dedi gülümseyen çocuk elimdeki küçük tablete siparişleri not ediyordum.
"Ben biftek alıcam." dedi en yakışıklıları.
"Ben de bi lazanya alıyım." dedi siparişleri alıp arka mutfağa gittim ve hemen hazırlanmasını söyledim.Bu sırada bende çöpleri arka kapıdan çöplüğe çıkarıyorum.Tam çöpün yan tarafında birisi telefonda hararetli hararetli konuşma yapıyordu.Umursamadan çöpe yaklaştım.Bu çöpün içinde hep kediler oluyor.Çöpü atıp üzerime atlamalarına izin vermeden kaçıcam. 1 2 3 Çöpü attım. Ama kaçamadım.Yan tarafta duran adamın üzerine zıplayan kedi adamın yüzüne cırmalamıştı.
"Seni aptal ne yaptığını sanıyorsun."diye bağırdı bana yüzü de kanıyordu.Ama akan kanlar onun yakışıklılığını kesinlikle gölgelemiyordu.
"Ben bişey yapmadım. Kedi yaptı." dedim şok içerisinde alttan almam gerek bu da o diğer zenginler gibiydi.
"Görmüyor musun benim burda olduğumu?" dedi ve elinin tersiyle yüzündeki kanı silmeye çalıştı. Ama silememiş aksine dağıtmıştı bütün kanı yüzüne. Cebimden çıkardığım peçeteyi yüzüne yaklaştırıp silicektim ki elimden çekip kendi sildi ve sinirle ön taraftan restauranta girdi.Bende arka kapıdan geri girdim. Daha yemek bile yememiştim.Hazır olan siparişleri üçlü kombonun masasına götürmeye başladım. Artık onlar üçlü kombo değil dörtlü kombo olmuşlardı.Az önce kedinin cırmakladığı adamda aralarındaydı. Beni görünce sinir kat sayısı artmıştı. Siparişleri masaya bıraktım ve yeni gelene baktım.
"Siparişiniz var mı efendim?"dedim
"Var. Beşamel soslu spagetti istiyorum." dedi bende istiyorum acıktım.
"Peki efendim" deyip gidip siparişi hazırlattım ve sahibine götürdüm.Diğer yandan yan masanın şarabıyla öteki masanın kızarmış ördeğiyle ilgileniyordum ki artık başım dönmeye başladı.Saat tam 12 ye geldiğinde sevinçle arka tarafa ilerledim mesaim bitmişti.Üstümü değiştirdim saçlarımı saldım ve ruj sürüp çıktım. Mutfağa ilerleyip dolaptan hazır olan yemeklerden atıştırıp çıkmak için ön tarafa girdim.Tam dörtlü kombonun masasının ordayken kedinin tırmaladığı adam bana seslendi.
"Bakar mısın?" dedi
"Beyfendi benim mesaim 12 de bitti. Diğer arkadaşlar ilgilensin." dedim kibarca
"Niye 12 den sonra ilgilenemiyor musun? kül kedisi misin sen?" dedi ve yanındaki üç arkadaşıyla arsızca kahkaha atmaya başladılar. Artık isimlerini değiştiriyorum. Görgüsüz dörtlü. Diğer müşteriler bize döndü. Hemen sorumlu müdür yanımıza gelip
"Efendim Batı bey bi sorun mu var?" dedi efendini kediler cırmaklasın dur bi dakka o zaten olmuştu. İçimden sinsice güldüm.
"Ben beşamel soslu spagetti istedim ama sosunu beğenmedim bize bu hanfendi yardımcı olmuştu
"Ama şuan Esila hanımın mesaisi bitti dilerseniz ben yardımcı olayım." dedi
"Peki " dedi bozulmuştu belli.Bende çıktım artık o lanet yerden. Kendimi doğruca eve attım.Pardon ev mi dedim ahır resmen.Direk uyudum neyse ki yarın izin günümdü.
************
Saat 10.30 olmuş.Kalkıp televizyonu açtım ve kahvaltı hazırladım. Mağazin programı izleyip kahvaltı yapmak=güne iyi başlamak demek. Mağazin muhabiri bağıra bağıra ateşli kuzenler ortalığı yaktı geçti dedi tvye dikkatli baktığımda bu dün akşamki görgüsüzler olduğu gözlerimin önüne serildi. Bir barda oldukları belli kızlar içkiler danslar ohh hayat bunlara güzel valla. Bugün alışverişe çıkmalıyım. Akşama liseden arkadaşım Selinin nişanı var. Selinler oldukça varlıklıydı gelmek istemediğimi söylesem de tek yakın arkadaşı ben olduğumu gelmezsem yalnız kalacağını söyleyince dayanamadım. Bana kıyafet için para da bırakmıştı. Hayır demedim çünkü benim durumum zaten ortada. Hazırlanıp avmye attım kendimi.
*********
Uzun uğraşlar sonucu siyah bi elbise aldım (medyada var.) .Kuaföre gidip saçlarımı salaş kıvırcık yaptırdım. Eve gittim üzerimi değiştirip makyajımı tamamladım. Artık hazırdım. Benle birlikte Sılada geliyordu o daliseden arkadaşımız ama çok yakın değildik. Hem arabası var beni bırakır düşüncesiyle ben davet ettim. Ama tabiki Selinin haberi vardı.
Kısa sürede oraya gittik. Herşey çok güzeldi.Selinde çok güzel olmuştu.Salonda insanlarla selamlaşıyordum. Selinin ailesinin çoğu beni tanırdı. Etrafta kalabalığa göz gezdirirken bir çift tanıdık gözle karşılaştım.Bu Batıydı.Beni görünce sinsice gülerek yanıma geldi.
"Külkedisi bedava yemek olduğunu duyunca buraya yuva mı yaptın?" dedikleri zoruma gitsede aldırış etmedim.Selinin bana alttan alttan imalı gülerek göz kırpması şuan Batıyı tavladığımı düşünmesi demek.
"Hayır. Selin benim liseden arkadaşım."dedim gayet sakin tonda. Kahkaha attı.
"Kızım senin gibilerini iyi bilirim.Selinle parası için arkadaşlık ediyordun. Nasıl bari yiyebiliyo musun paralarını." dedi çok zoruma gitti. Gözlerim doldu.
"Saçmalama.Ben senin altına aldığın faişelerden değilim.Unutma parası olan değil beyni olan zengindir." dedim ve çantamı alıp çıkışa ilerlemeye başladım. Batının arkamdan bağırarak söylediği sözler beni ağlatmaya yetti.
"Üstünü arayın şunun bişey çalmasın."