Gray, Erza ve Juvia loncaya girince şaşırmışlardı çünkü; lonca eski havasına geri dönmüştü. ‘Tıpkı Lucy'nin sağlıklı olduğu zaman ki gibi' diye düşündü Erza ve birden kafasına dank. “Yoksa Lucy.... Lucy iyi mi!?"
Lonca barında bardak silen Mira kocaman gülümsedi. Bu gülümseme her şeyi açıklıyordu. Lucy iyiydi, kendine gelmişti. Gray heyecanla öne atıldı. “Hemen onu görmeliyiz!”
Gray'in revire doğru yöneldiğini gören Juvia, Gray'in arkasından ilerlerken, “Ah, ah aşk rakibi kendine gelir gelmez Juvia'nın biricik aşkı Gray-sama'ya sarkıntılık yapıyor.” dedi neşeyle. Böyle konuşmasına rağmen o da Lucy'nin uyandığına sevinmişti.
Gray, Erza ve Juvia revire gitmek için loncanın merdivenlerinden yukarı çıkarken, merdivenlerden neşeli neşeli inen Natsu'yu gördüler. Natsu onları fark ettiğinde önlerinde durdu. “Selam çocuklar, ne ara geldiniz?" Dedi sorusuna cevap beklemeden. “Eğer Lucy'i görmeye gidecekseniz şuan uygun bir zaman değil. Uyuyor."
Gray üzüntüsünü belli eden bir sesle, “Bu kötü oldu.” dedi.
Juvia'da Grayi kafasıyla onayladı.“Juvia, Gray-sama ile Aşk Rakibini görmek istiyordu.”
Erza ikisinede teselli vermek için ikisinin omzuna vurdu ama biraz fazla vurmuş olacak ki Juvia ile Gray çarpışmıştı. “Üzülmeyin. Önemli olan Lucy'nin uyanmış olması, değil mi? Uyandığında da onu ziyaret edebiliriz ama şimdi bulduklarımızı loncaya aktarmalıyız.” dedi Erza önden ilerleyerek, arkasından diğerleride geliyordu.
Herkes bir masaya toplandığında Erza konuşmaya başladı. “Savaş yaptığımız bölgeyi iyice taradık, ipucu yoktu. Tabii bir yer dışında. Lucy'nin Yıldız Ruhu Kralını çağırdığı yerde bunu bulduk.” Gray cebindeki, büyüsüyle birleştirmiş olduğu anahtarı masaya koydu.
Yukino anahtara dikkatli bir şekilde baktı. “Bu Aquarius'un anahtarı!”
Erza başını sallayrak onayladı. “Evet. Bu Aquarius'un anahtarı ve bulduğumuzda kırılmış bir şekilde duruyordu. Bunun hakkında bir fikrin var mı Yukino?” Tüm bakışlar umutla Yukino'ya döndü.
Yukino üzgün bir şekilde hayır anlamında başını salladı. “Üzgünüm Erza-san. Maalesef hiç bir fikrim yok. Hem anahtarın nasıl kırıldığını aklım almıyor! Bunlar sihirlidir, hiç bir güç bu anahtarları kıramaz.”
“Bir güç hariç.” dedi arkadan gelen bir ses. Bu Loke'ydi. Yine kendi iradesi ile dışarı çıkmıştı.
“Yıldız Ruhu Kralı'nın bu dünyaya geldiğini söylüyorsunuz. Yıldız Ruhları Kralı'nı bu dünyaya çağırmak için bir yıldız ruhu büyücüsü, arasında güçlü bir bağ olan altın anahtarını kırmalıdır. Tek yol budur ve Aquarius, Lucy'i korumak için anahtarını kırmasını istemiş. Aquarius dedi.”
Levy aklına gelen fikirle heyecanlanarak konuşmaya başladı. “Belki anahtarı eski haline getirebilirsek Lu-chan tamamen iyileşebilir. Loke, Aquarius'un anahtarını nasıl birleştirebileceğimizi biliyor musun?”Loke üzülerek kafasını salladı. “Üzgünüm. Bildiğim kadarıyla kırılan anahtar bir daha eski haline getirilemez.”
Herkesden bir üzgünlük bir umutsuzluk dalgası yayılmaya başladı.
Tanıdık bir koku alan Natsu kokunun yerini saptamak için havayı hepten içine çekti. Koku merdivenlerden geliyordu.
“Bu ne sessizlik böyle.” dedi ses hayretle. Bu Lucy'di. Herkes anında merdivenlerden inen Lucy'e döndü.
“Lucy-san, sizin yataktan kalkmamanız lazım, yatıp dinlenmelisiniz.” dedi Wendy.
Lucy tek elini kaldırıp havada 'bir şeyim yok.' dercesine sallıyordu. “Ben iyiyim. Loncanın havası iyi gelir diye düşündüm.” dedi ve olduğu yerde esnedi. “Hem göreve çıkmak için yanıp tutuşuyorum.”
“Olmaz Lucy. Daha yeni yataktan kalktın, biraz dah dinlenmelisin.” dedi Natsu ilk kez bir görevi reddetmenin verdiği üzüntüyle ama Lucy'nin hayatı onun için daha önemliydi.
Lucy, “Ama-” diye karşı çıkacakken Usta'yı duymasıyla susmak zorunda kaldı. “Lucy, Natsu haklı. Göreve çıkmamalısın." Suratı asılan Lucy'e gülümsedi. “Şuanlık. Yarın göreve gitmek istiyorsan bugün güzelce dinlenmelisin."
Lucy'nin gülümsemesi büyürken, “Teşekkürler Usta!” diye şakıdı. Natsu durumu onaylamayarak elini ensesine attı, Lucy'nin yorulmasını istemiyordu ama Usta onayladıktan sonra elinden ne gelirdi ki? Bıkkınlıkla nefesini dışarı verdi ve Lucy'ye doğru ilerledi.
Lucy, Natsu sessizce önünde durunca bir an ne yapacağını şaşırdı. Tam neler olduğunu soracakken kendisini birden Natsu'nun omuzlarında buluverdi. Hem şaşkınlık hemde kızgınlıkla, “Ne yapıyorsun be aptal!?” diye bağırırken Natsu'nun sırtını yumrukluyordu.
Herkes Natsu'ya şaşkınca bakarken Natsu, el sallayarak “Lucy'i güvenlice evine bırakacağım.” diyip lonca kapısını açıp dışarı çıktı. Kapı kapanmadan önce Lucy umutla ellerini loncaya uzatarak, “Kurtarın beni!” diye bağırdı ve kapılar kapandı. Loncadaki herkes kapı kapanmasına rağmen kapıya bön bön bakıyorlardı.
Öncelikle 3,22 Bin kişi okumuş hikayeyi. Hepinize ne kadar teşekkür etsem azdır, hele ki benim kadar geç bölüm yayınlayan biri için ehehehe.... 5 hikaye yazıyorum ve hepsine yetişmek cidden zor. Elimden geleni yapıyorum ve sizden isteğim motivasyonlarınızı eksiltmemeniz. Herkese iyi okumalar ^_^
Not: Lütfen diğer kitaplarımı okuyup eleştirin. Diğer kitaplarımı yazmam için desteğinize ihtiyacım var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Awakening Nalu Fanfiction
FanfictionMerhaba millet. Bu benim yazdığım ilk fanfiction umarım beğenirsiniz. Kapak yapımları bana aittir ^_^ NOT: Mangayı takip etmeyenler için ağır SPOİLER içerir. 414. bölümden sonrası benim kurgumdur. ...