22.BÖLÜM: TERAZİ

272 31 150
                                    


"Nasıl hissediyorsun, Afitap?"

Ruhu kadar bedeni de hissizleşmeye başlıyordu. Soğuk, yakıcı hava kızın eşorfmanından içeri sızıyor, tenini ısırıyordu; ama soğuk onu daha dinç yapıyordu, bu yüzden şikayetçi değildi.

"Hissetmiyorum," dedi kız ruhsuz çıkan sesiyle, kollarını narin bedenini sararak.

Adam bakışlarını kıza çevirdi, vücuduna baktı; ardından üzerindeki ceketi çıkarıp kızın omuzlarına yavaşça bıraktı. Kızın içi, hissetti sıcaklıkla gülümserken, kız ceketi ağır hareketlerle omuzlarından çekti ve esen rüzgara testlim etti. Ceket aşağı süzülürken ikisi de ses çıkarmadan ceketi izliyordu.

"Beni nasıl gördüğünü merak ediyorum. Sanırım yalnızca bir günlüğüne senin yerinde olsam tüm zamanımı düşünerek harcardım," dedi kız tekrar konuşarak.

"Eğer bir günlüğüne benim yerimde olsaydın..." Genç adam ceketinin cebinden sigarasını çıkardı. "O kadar düşünmeye fırsat bulamazdın."

Kızın kaşları çatıldı. "Sadece beni nasıl gördüğünü merak ediyorum."

"Belirli bir sonuca varamazsın," dedi genç adam, sigarasından içine çekerken.

"Sadece beni nasıl gördüğünü merak ediyorum," diye tekrarladı kız, sert bir sesle.

Genç adam ona yandan bir bakış attı ama sorusuna cevap vermedi.

"Sen benim yerimde olsan ne yapardın?" Diye sordu kız bozuntuya vermemeye çalışarak.

Adamın yüzünde hafif bir sırıtış belirince kaşları çatıldı kızın. Ne düşünüyordu acaba?

Genç adam sigarasının dumanını dışarı üflerken hafifçe tekrar sırıttı ve "İlk yapacağım iş aynanın karşısında soyunmak olurdu sanırım," dedi; sesi alaycıydı.

Kızın zaten iri olan gözleri iyice açılırken öfkeyle adamın koluna vurdu. "İğrençsin!" Adam hâlâ sırıtırken gözlerini devirip önüne döndü kız. Bir an gülesi gelmişti ama bu yanlıştı, kendini zorladı.

Sigara sabırla yanmaya devam ederken, "İstiyorum," diye atıldı sigaraya doğru.

Genç adam kaşlarını çattı ve sigarayı geride tuttu. "Sigara içmeyeceksin, Vahşi."

"Lütfen," diye fısıldadı kız, kedi bakışları atarak. "Lütfen sadece bir kere."

"Hayır," diye itiraz etti tekrar. "İzin vermiyorum. Zorlama."

"Senden izin istemiyorum!" Diye sesini yükseltti kız. "Onu, bana ver!"

"Ver-mi-yor-um!" Her hecesine bastırarak söylemişti adam.

"Uraz," dedi kız dişlerinin arasından. Öfkesi gittikçe katlanıyordu. "Söz, yalnızca bir kere. Bir daha asla."

Adam ilk baş bakışlarını kaçırsa da ardından tek kaşını kaldırıp kıza baktı. Çenesindeki kasların seğirdiğini gördü kız. O kadar güzel göründüğünü düşündü ki, sanki bir ressamın kaleminden çıkan mükemmel bir tabloyu inceliyordu.

Yalnızca bir kere, diye düşündü genç adam. Bir daha asla. Bir süre sessizliğin ortamı ele geçirmesine izin verse de ardından kıza kaplumbağa hızıyla yaklaştı, tam dibinde durdu. Sigarayı kendi dudaklarının arasına yerleştirdikten sonra ellerini kızın kalçalarının iki yanına yerleştirip hafifçe kaldırdı, ağır ağır kendine çekti ve hemen ardından bacakları iki yana açılacak şekilde kucağına oturttu.

TİLKİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin