Multimedia : Ömer Sancar
Selam canlar :) Bu bölümde duygular meydana çıkıyor... Bu arada biraz hızlı gittiğimi düşünüp ortalığı fena karıştırdım... ;)
Birden bire yüzünde garip bir anlam oluşmuştu. O sırada gözlerinden bir damla yaş süzülünce masada kalkıp örtüyle beraber herşeyi yere attı. Sonra bağırıp odasına çıktı.
"Sakın, kimse arkamdan gelmesin!"
Yerime oturup olayı hazmetmeye çalışırken omzumda bir el hissettim...
"Sen ne yaptığını sanıyorsun lan!"
"Ömer kapa çeneni!"
"Kapamazsam nolur?!"
"Kırarım!"
"Kırmaz-"
"YETER"
Ayağı kalkmış Ömerin karşısında dikilirken İrem bağırışıyla şaşkınca ona döndüm.
"Kerim benimle gel! Ömer sakın gelmeyi denem!"
İrem hızla önümden geçip kapıya ilerleyince arkasından ilerledim.
*********
İremle evden çıktıktan sonra bir taksi bulup ona atlamıştık. Ve şuan mezarlığa gidiyorduk.
"İrem artık mezarlığa niye gittiğimizi söyleyecek misim?!"
"Geldik zaten!"
Araba durunca etrafıma bakındım, büyük bir mezarlıktı. İrem arabadan inip bir mezara doğru ilerleyince taksicinin parasanı verip onu takip etmeye başladım. Her tarafda bir sürü mezar vardı. Hep ürkmüştüm mezarlardan... Sonunda bir mezarın önünde durunca, bende durdum ve isme baktım. SEVDA YILMAZ.
"Bu kim, biliyor musun?"
İrem gözleri dolmuş bir şekilde mezara bakıp konuşmaya başlayınca pür dikkat onu dinledim.
"Kim?"
"Zeynebin annesi..."
"Peki, beni niye buraya getirdin?"
"Hani Zeynebe Rüyanın anlamını sormuştun ya? Hala öğrenmek istiyor musun?"
"Evet."
"Tamam, anlatayım. Bu ismi Zeynep hiç kullanmıyordu ve ben bu ismine bayılıyordum. En sonunda dayanamayıp ona nedenini sordum ve bana Benim yüzümden ölen biri vermiş bu ismi dedi. Ama ben tatmin olmamıştım. Sonra Salih amca yani Zeynebin babasına gidip ona sordum. Oda anlattı. Meğer, bu ismi ona annesi vermiş. Onunda hikayesi ise doğumda anneyi kaybetme riski varmış ve annesine seçenek sunmuşlar ya sen yada kızın diye... Annesi hiç düşünmeden kızını seçmiş, Salih amca ne kadar karşı çıksa bile. Neyse işte... Zaman gelmiş doğum olmuş, çocuk sağlıklı doğmuş. Annesini ise kurtaramamışlar ama onun son sözü 'Rüyam doğdu' olmuş. Bu yüzdende babası ona bu ismi vermiş. Ama Zeynep bu durumu öğrendikten sonra hep kendini suçladı. Annem benim yüzümden öldü diye... Öğrendikten sonrada hiç buraya gelmedi. O ismide annesini hatırlattığı için kullanmıyor."
İrem anlattıkça kelimeler kalbine saplanmaya başlamıştı. Ne yaptım ben kıza!?
"Peki, sen niye bunu bana anlatıyorsun?"
"Çünkü Kerim... Zeynep ilk defa senin yanında ağladığını anlattı bana! Anlatırken o kadar değişiktiki... Sanki bir büyünün etkisindeydi. Zeynep daha önce hiç kimsenin yanında ağlamadı Kerim! Babası dahil! O gün odadayken sizi dinledim, bana dahi anlatmadığı detayları sana anlattı. İster inan, ister inanma ama ben söyleyeceğim... Sizin aranızda bir elektrik var, Kerim! Ama farkında değilsiniz! Ve sen Kerim Hanoğlu o kızın kalbini feci kırdın! Onla ağır konuştun! Şimdi ya git ondan özür dile, gönlünü al yada Zeynebi kendi ellerinle Ömer piçine teslim et! Karar senin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüyalar Gerçek DEĞİLDİR
Dla nastolatkówBen Zeynep Rüya Yılmaz... Doğumda annesi ölmüş, babası mafya olan bir kızım... Hayatım boyunca hiç okula gitmedim ama hergünüm farklı bir adrenelindi... En çok korktuğum şey ise Aşktı... İnsanın korktuğu başına gelirmiş ya hani... Benimki başıma gel...