Herkese merhaba :)
Medya: Ji Seo
Şarkı:Alicia Keys -Girl on fireArtık eski sabahlarımdaki gibi uyanamıyordum, hatta uyuduğum uyku bile eskisi gibi değildi, çok özlem çekiyordum, aynı zamanda mutluydum da, yeni yerler görmek, yeni kültürler öğrenmek çok güzel bir şeydi. Yeni bir dil öğreniyordum,iki hafta sonra okula da başlayacaktım yeni arkadaşlar, Koreli arkadaşlar.
***
Odamın kapısının çalmasıyla uyanmıştım, Aslı teyze usulca odama girerken bende yatağımda doğruldum,-Tatlım bugün çok işimiz var sana ilaçlarını alacağız ve Kore'yi gezdireceğim, tabi 4 saat dil dersini aldıktan sonra, şimdi hızlıca hazırlan ve aşağı gel kahvaltımızı yapalım.
Aslı teyze anneme çok benziyordu, herşeyi hakimiyeti altına almayı çok seviyordu, her işini planlı yapıyordu. Bu durum beni mutlu ediyordu, kafamı onaylar bir şekilde yukarı aşağı salladım,
"Duş alıp geliyorum Aslı teyze"Aslı teyze yumuşak adımlarla odamdan çıkarken bende dolabıma yönelmiştim, içinden siyah dizleri yırtık pantolonumu ve yarım beyaz kazağımı çıkardım, temiz çamaşırlarımı da hazırladıktan sonra duşta sütlü jelimle ferahladım. Banyo işim bittikten sonra giyinip aşağı mutfağa gittim. İçeriden gelen kokular patatesli omlete benziyordu. Birden gözüme yaşlar doldu.
Hemen yaşları temizledim ve mutfağa girdim. Aslı teyze ocaktaki bir şeyle oyalanıyordu. Bende bu sırada sofrayı hazırladım. Aslı teyzenin de gelmesiyle yemeğe başladık.
"Bugün chopstickle yemek istiyorum"
Aslı teyzenin yüzünde samimi bir tebessüm oluştu, sandalyesini bana yaklaştırdıktan sonra çubukları elime tutturmaya çalıştı.
İnternette videolarını izlemiştim, bu yüzden antrenmanlıydım. Bir kaç denemeden sonra tutmayı başardım, ama çubuklarla yemeği tutmak biraz zor geldi."Alışacaksın tatlım, sakın pes etme ben de ilk başlarda böyleydim, şimdi çatal kullanırken zorlanıyorum"
Onun bu destekleyici konuşması bana çok güven veriyordu, Aslı teyzeye çok alışmıştım.
Kahvaltıda yumurtalı rulo vardı, yani egg roll. Gerçekten lezzetliydi, omletin sarılmış hali gibiydi. Dünden kalma kimchiyi de afiyetle yedikten sonra sofrayı toplamaya başladık.Biraz vakit geçtikten sonra dil öğretmenin gelmesiyle derse geçtik.
Bugün derste çok sıkılmıştım, bir an önce bitmesi için dua ettim.***
Dört saat sonunda bitmişti, aslında çok uzun geliyordu. Bir süre sonra beynim almıyordu."Aslı hadi tatlım çıkalım istersen sana Kore'yi gezdireceğim. "
Aslında biraz dinlenmek istiyordum. Aslı teyze bana bakıp düşündüklerimi anlamışçasına konuşmaya başladı,
-Ben bir duş alayım sen o sırada dinlen Cemre'cim.
Kafamı onaylar bir şeklide sallarken Aslı teyze büyük adımlarla yukarıya çıktı.
Dört saat boyunca sandalye başında dil öğrendiğimden dolayı sırtım ağrımıştı,bu yüzden biraz evi dolaşmaya karar verdim.
Alt katı geldiğimden beri merak ettiğimm tek bir oda vardı, sanırım Ji Seo'nun odası, ben misafir odasında kalıyordum. Meraklı ve yavaş adımlarla odaya doğru ilerledim.
Kapıyı aralamamla burnuma erkeksi bir koku çarptı, içeriye girmeden önce odayı gözlerimle keşfettim.Oda mavinin tonlarıyla döşenmişti, çok modern ve havalı duruyordu, duvar lacivert renkteydi, yatağın örtüsü de lacivertti. İçeriye girip masayı incelemeye başladım, çok düzenli ve temiz duruyordu. Ji Seo cidden iyi bir çocuğa benziyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erasmus #Wattys2016
RomanceKapak tasarımı @yazmazdayazmaz 'a aittir. "Hayatıma giren kızlar hep acı çekti anlıyor musun, yeminimi bunca zamandır bozmadım, ama şu an zorlanıyorum, sen beni zorluyorsun." dedi, kalbimin ritmi hızlandı o an, sanki bir uçurumdan sonsuza uzanan bir...