Bölüm 6

430 36 5
                                    

Minseok yorgundu.Ruhundaki yorgunluk bedenine de geçmişti ve berbat hissediyordu.Yarın Dongsoo ile buluşacaktı ve Minseok değer verdiği birini kaybedecekti.Ona gerçek duygularını söyleyecekti, onu arkadaş olarak görüyordu.Dongsoo muhtemelen kendisinin yüzünü bile görmek istemeyecekti.

Onu seviyordu ama onu, onun kendisini sevdiği biçimde sevmiyordu.

"Minseok!"
"Baekhyun?" Minseok gülümsedi.Onunla takılırken kendini gerçekten mutlu hissediyordu.Tabii birkaç düşmanca bakışlar vardı.Baekhyun'un arkadaşları Minseok'u sevmiyordu.Çünkü Baekhyun hep onunlaydı.

"Yarın bir işin var mı Minseok?"
"Aslında ben Dongsoo ile buluşacaktım, konuşmamız gereken bir şey vardı da.Ama işimiz çok uzun sürmez.Hemen gelebilirim.Ne oldu ki?"dedi Minseok.Baekhyun'la gezip tozmak, her şeyi yapmak istiyordu aslında.
"Güneş tutulmasını izleyelim mi diyecektim sadece."dedi Baekhyun.Güneş tutulması güneş işaretli kurtlar için önemli bir gündü.Tutulma kendi güçlerini bastıracaktı.Minseok'un yanında insan gibi hissetmek istiyordu.Bu çok nadir bir olaydı ve bu gününü Minseok'un yanında geçirmek istiyordu.Belki de ilk ve son kez onunla birlikteyken insan gibi hissedecekti.Açlık hissetmeden, gücü olmadan, tamamen bir insan...İşareti yıldıza döndüğünde ise ne tutulma onu durdurabilecekti ne de başka bir şey.Yani o kısacık an onun için gerçekten önemliydi.
"Olur aslında.Dongsoo ile hemen konuşup yanına gelirim."
"O kız okula bile gelmiyor.Neden onunla buluşacaksın?"
"Benden hoşlandığını söyledi ama ben onu o şekilde sevmiyorum.Bunu ona söyleyeceğim sadece." Minseok'un suratı düştü.Son olanlardan sonra Dongsoo ile yüzleşmeye hazır değildi.
"Nerede buluşacaksınız?" Baekhyun acil bir durumda oralarda bulunmak için sordu.Minseok'un öylece gitmesine izin vermeyeceğini biliyordu.Minseok'u korumalıydı.
''Ormanda."
İşte tam da Baekhyun'un tahmin ettiği gibiydi her şey.

***

Minseok okul çıkışı hemen ormana koştu.Biraz ileride Dongsoo'yu görmüştü.Yanına gittiğinde Dongsoo yürümeye başladı.Minseok da onu takip ediyordu.Dongsoo durduğunda Minseok söze başladı:
"Dongsoo, özür dilerim.Olmaz."
"Ne olmaz?"
"Seni o şekilde sevmiyorum."dedi Minseok.Dongsoo'yu üzmeyi istemiyordu.
"Aptal." Dongsoo kahkaha attı.Minseok garip bir şekilde ona bakmıştı.
"Cidden seni sevdiğimi falan düşünmüş olmalısın!Ne yazık ki seni sevmiyorum.Ölmeden önce gerçeği bilmene izin vereceğim, nasılsa burada başbaşayız?"
"Ölmek mi?"diye içinden geçirdi Minseok.Şaşkındı, hiçbir şey anlamamıştı.Merak da ediyordu, Dongsoo neden böyle bir oyun oynamıştı?
"Neden?"diyebildi sadece.
"Neden mi?Eğer benim yerimde sen olabilseydin, senin yanındayken hissettiğim açlığı anlayabilirdin!" Dongsoo bağırdı.
"Açlık?"diye düşündü.Sonra ise aklına Baekhyun geldi.
"Benimleyken acıkıyor..." aklından başka bir şey geçmiyordu.Peki açlık Baekhyun'unkiyle aynı mıydı?Baekhyun ve Minseok arkadaştı.Baekhyun şaka yapıyordu.İkisinin aynı olmasına imkan yoktu.
"Aslında ben Baekhyun'u sevdim, Minseok.Sana bizim ne olduğumuzu göstereceğim.O cinayetlerin nasıl gerçekleştiğini sana hissettireceğim.Ve bir daha ömrün boyunca hissedemeyeceksin.Aslında, hiçbir şey hissetmeyeceksin." Dongsoo kurda dönüştü.
Minseok korkuyla geriye gitti.Kurt hırlıyordu ve Minseok şoktaydı.Gözlerinden yaş geliyordu.

Dongsoo üstüne atlayacakken onun üstüne atlayan başka bir şey vardı.O şey de bir kurttu ve Minseok bu kurdun daha önce gördüğü beyaz kurt olduğuna emindi.

Kurtlar dövüşürken Minseok'un gözleri istemsizce güneşe kaydı.Ay güneşin önüne yavaş yavaş geçiyordu.Baekhyun'a yetişememişti!

Kurtlara baktı.Buradan kaçıp gitmek istedi ama yapamıyordu.Meraktan mıydı?Hayır, cesaretten olmalıydı ya da aptallıktan.Minseok gerçek bir aptaldı.Ölecekti ama yine de burada kalıyordu.O beyaz kurdun yanında olmak istiyordu.

Heart's Blood (Xiubaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin