-Bölüm 19- SAHİL (2)

15.5K 565 142
                                    

Ellerimi hırkamın cebine sokup, derin bir nefes alarak sahile doğru ilerlemeye başladım. Hava biraz serinlemişti. Hatta şuan donuyorum diyebilirim de. Kış aylarındaydık ve kış etkisini çok güzel bir şekilde gösteriyordu.

Saçlarımı sağ omzumdan sarkıtıp ilerlemeye devam ettim. Son sınavlar da bitmek üzereydi. Ve yılbaşı gittikçe yaklaşıyordu. Okulda herşey aynıydı. Sadece havalar değişiyordu. Okulumuz bu yıl ilk defa katılacağı okullar arası futbol turnuvalarına hazırlanıyordu.

Dolayısıyla Furkan'ı pek göremiyordum. Doğru düzgün derslere girmiyordu. Hoş görsem bile ne değişecekti ki?

Onlar bu turnuvaya çok sıkı hazırlanıyorlardı. Eğer kazanamazlarsa... Herneyse. Duyduğuma göre Berk takım kaptanı seçilmişti. Aslında şaşırmamıştım çünkü Necati Hoca Berk'e futbol konusunda hep destek olurdu. Ama şöyle bir gerçek vardı ki, Furkan daha iyiydi.

Furkan deyince aklıma birkaç hafta önce sahilde ki buluşmamız gelmişti. Ve ona söylediklerim.

Bir gün bana aşık olacaksın.

Cidden! Bunları söylerken aklımdan ne geçiyordu? Furkan Deniz bana aşık mı olacaktı?

İç sesim koca bir 'nah' çekerken burun kıvırıp ilerlemeye devam ettim. Müdahale etmese olmuyordu sanki.

Umarım Furkan bugün sahile gelirdi. Gerçi geçen buluşmamızda gelmişti. Tamam köpeğini gezdirmek içindi ama... Eğer bu sefer de o yabani köpeği gezdirmek için gelecekse, ben gelmemesinden yanaydım.

Pekala. O köpek içinde olsa gelmesini çok istiyordum.

Her zaman oturduğumuz bank görüş alanıma girdiğinde kaşlarım çatılmıştı. Anlaşılan birileri bankımızı kapmıştı. Hızla o tarafa doğru ilerlediğimde, birbirine kenetlenen elleri fark edince sevgili olduklarını anladım. Ama bu oraya oturmalarına razı olacağım anlamına gelmiyordu! Karşılarına geçip ellerimi belime yerleştirerek kötü kötü bakmaya çalıştım.

"Çok tatlı olabilirsiniz ama buraya oturamazsınız." dedim hırçın bir sesle.

Kız bakışlarını yanında ki çocuktan çekip bana çevirdiğinde baygınca bakıyordu.

"Sanırım psikolojik sorunları var." deyip tekrar çocuğa döndü. Kaşlarımı çatıp dikkatlerini çekmeye çalıştım fakat birbirlerine bakmaktan başka birşey yapmıyorlardı. İmrenerek onlara baktığımı fark ettiğimde hızla kendimi toparladım. Lanet olsun çok tatlılardı!

"Hemen bu bankı boşlatın!" diye tısladım. Fakat göz ucuyla bile dönüp bakmamışlardı!

"Şştt kıvırcık sana diyorum." dedim kızın saçlarına gönderme yaparken. Çok sinirliydim. Kız kafasını yavaşça bana doğru çevirirken tek kaşını kaldırmıştı. Ups! Gerçekten çok ürkütücüydü. Ama geri çekilmeyecektim.

"Sen kime dedin?" diye sorarken ayağa kalkıp bana doğru geliyordu, yüzünde psikopat gibi bir surat ifadesi varken. Geri adım atmayı düşündüm ama hızla bu düşünceyi kafamdan attım. Yapabilirdim. Hayatımda bir kez olsun güçlü olmayı deneyebilirdim.

"Sağır mısın?" diye sordum bakışlarına karşılık verirken. Sevgilisi ayağa kalkmış kızın arkasında duruyordu. İstem dışı arkamı dönüp baktım ama kimse yoktu. Lanet olsun neden benim arkamda kimse yoktu!?

"Bana bak kızım seni parçalarım! Bas git!" diye tısladı tehditvari bir sesle.

"Elçin. Hayatım sakin ol lütfen." deyip kızın elini tutan çocuğa kıskançlıkla baktım. Ben cidden yalnız bir insandım.

Aptal KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin