İyi okumalar...
Medya:Cemre Duran
Şarkı:Eza-High and low***
Kore'de bir haftamı tamamlamıştım, aile özlemim geçmemiş olsa da Aslı teyzeyle çok eğlenmemiştim, vakit hızlı geçiyordu, bu sırada da dil dersimi tamamlamıştım, evde Aslı teyze ve Mehmet amcayla Korece konuşuyorduk, gittikçe alışmıştım, bugün okuluma da başlayacaktım.Çoktan uyanmış ve bu sabah kahvaltıyı ben hazırlamıştım. Dün
Ddukbokki malzemesi aldırmıştım ,
Sofrayı kurmaya devam ettim ve malzemeleri hızlıca hazırladım, yemeği yapmamla Aslı teyze ve Mehmet amca uykulu gözlerle aşağı inmişlerdi,-Günaydınn!!
Heyecanlı çıkan sesim ile Aslı teyze şaşırmış sofraya bakıyordu,
-Cemre'ciğim ne güzel kokuyor, ellerime sağlık.
Dedi ve Korece konuşuyordu. Çok garip hissediyordum, bu dili konuşmak beni mutlu ediyordu.
Hızlıca yemeğimizi yedik. Bugün okulumun ilk günü olacaktı, biraz heyecanlıydım.
"Tatlım okulun için hazırlan seni ben bırakacağım alışana kadar. "
Kafamı olumlu anlamda sallayıp odama doğru ilerledim.
Ne giyeceğime bir türlü karar veremiyordum.
Dolabımda koyu yeşil tonlarında dizleri yırtık pantolonumu, üzerime de beyaz yüzücü atleti ve transparan gömleğimi aldım.Duşumu aldıktan sonra temiz çamaşırlarımı giymeye başladım.
En son kıyafetlerimi giyip aynanın karşısında gömleğimin yarısını pantolonun içine ittim.Saçlarım doğal düz olduğu için duş sonrası kremimi sürüp kurumasını bekledim. Aynaya baktığımda uykudan gözlerimin şiş olduğunu fark ettim.
Çekmecemden kapatıcımı çıkarıp hafif darbelerle göz altlarıma sürdüm. Dünden hazırladığım çantamı alıp aşağıya indim.
Aslı teyze beni görünce gözlerini büyüttü,-Voooov çok güzel olmuşsun tatlım.
Teşekkür edercesine güldüm ve arabaya doğru ilerledik.
Okula vurmadan Aslı teyze konuşmaya başladı,
-Cemre'ciğim sakın endişelenme sem erasmus öğrencisisin bazen konuşmakta zorlanabilirsin, bu kötü bir şey değil.
Güven veren ses tonu ile beni rahatlatmayı başarmıştı. Artık heyecanım gitmişti,
-Bir haftadır dil dersi alıyorum, bence konuşabilirim.
Hafif sırıtmaya başladım, biraz zaman geçtikten sonra okula gelmiştik.
Aslı teyzeye vede edip arabadan indim,-Çıkışta geleceğim, iyi şanslar.
Okula doğru ilerlemeye başladım.
Büyük ihtişamlı bir girişi vardı. Herkes kendi halinde grupça takılıyordu.
Girip büyük panonun olduğu yerde erasmus öğrencilerinin sınıflarının asılı olduğu bölüme geldim.
İsmimi ararken Meriç Günay ismiyle karşılaştım.
Biraz düşündükten sonra otobüste yanımda oturan çocuk olduğunu hatırladım.İsmimi bulmuştum yanında hem Türkçe hem de Korece sınıfım yazıyordu.
Hızlıca sınıfıma ilerledim ve boş bir sıraya oturdum, sınıfta az kişi vardı, gittikçe dolmaya başladı. Sınıf tek kişilik sıralardan oluşuyordu.
Sınıfa birden Meriç girdi. Onun benim sınıfımda olması beni sinir etmeye yetti. Beni görünce gülüp arkama geçti,-Naber, Cemre.
Sırıtıyordu cevap vermemek ayıp olurdu,
-İyiyim Meriç sen?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erasmus #Wattys2016
Roman d'amourKapak tasarımı @yazmazdayazmaz 'a aittir. "Hayatıma giren kızlar hep acı çekti anlıyor musun, yeminimi bunca zamandır bozmadım, ama şu an zorlanıyorum, sen beni zorluyorsun." dedi, kalbimin ritmi hızlandı o an, sanki bir uçurumdan sonsuza uzanan bir...