1

9 1 2
                                    

'İncir Reçeli 2' vizyona ilk girdiği gün arkadaşımla gidecektik. İşte bekliyoruz biz. l zaman git zaman 17 Ekim geldi. Hazırlandık. "Fragmanlarını ezberlediğimiz filme gidiyoruz sevinçten yolda ölmeyiz inşallah" falan diye dua ede ede gidiyoruz. Tam biletleri aldık baktık daha yarım saat var. Dedik "Geçmez bu zaman. Ölürüz. Birkaç yer gezelim." Geziyoz falan filan. Bir mağazaya girdik. Kız bünyesi tabi unuttuk o kadar güzel kıyafetin arasında filmi. Saate baktık. Başlamasına tam 2 dakika kalmış. Biz bir depar atıyoruz. Koştuk koştuk. Zaten filmlerin başında hep reklam olduğu için yetiştiğimizde bir şey kaçırmamıştık. Biletlere bakıp yerimizi ararken biri bize arkadan hafifçe bağırdı "Oturun artık lan" diye. Ben durur muyum. "Kes lan" dedim arkamı dönüp. Sonra yerimizi bulup oturunca kendime sövmeye başladım.Karanlıkta olsa görebildiğim kadarıyla çocuk çok taştı. Sesi falan çok karizmatikti. Neyse işte filme ara verildi. Bizim yanımızda 2-3 boş koltuk vardı. Bu çocuk arkadaşlarıyla geldi yanımızdaki koltuklara oturdu. Bana "Siz hayırdır?" dedi. Bana BANA BA NA B A N A. "Sizde herhalde yokluktan böyle erkek erkeğe aşk filmine girdiniz. Asıl siz hayırdır?" dedim. "Sizinde sevgiliniz var gibi durmuyor." dedi. "Filme geldik sevgilimizle yiyişmeye değil yani." dedim. "Ha yani sevgilin var üstüne bide yiyişiyon vay amına koyim." dedi. "Ne diyon lan sen?" diye ayağa kalktım. Film başladı. Bütün film boyunca çocuk tam yanımdaki koltukta oturdu. Arada bana bakıyodu. Film bitti. Biz hemen toparlanıp giderken çocuk "Az baksana." dedi. Döndüm arkamı. "Cidden sevgilin var mı?" dedi. "Yok." dedim. "Bi yerlerde oturup iki muhabbet etsek ya" dedi. "İyicene yavşaklaştın." dedim tam gidicem kolumdan tuttu."Sen teklifimi kabul edene kadar bırakmam." dedi. Kolumu sıkışından belliydi kurtulamıycam. Arkadaşıma baktım. Çocuğa dönüp "İyi, tamam." dedim. Gittik bir cafeye oturduk. Kahve içtik, muhabbet ettik. Çocuk aslında o kadarda kötü biri değilmiş. Hatta benden özür bile dilemişti. Hazırlanıp kalktık. Tam hesaptan arkadaşımla benim payımı ödeyecekken önümden aldı hesabı ve içine para koyup direk garsona verdi."Ödeseydik iyiydi." dedim. "Ben kıza hesap ödetmem." dedi. Baktım buna sonra hazırlandım. Kalktık. Çocukta hemen ayaklandı. "Az gelsene." dedi bana. Gittik arkadaşlarımızdan bikaç adım uzağa. "Ya aslında sen çok iyi bi kızsın. Sevdim seni. Ben sana numaramı veriyim. Takılmak isterim yada mesajlaşmak işte her ne olursa artık. Senin numaranı vermene gerek yok. İstediğinde yazarsın." dedi. "Telefonunu ver."dedim. Verdi. Numaramı yazıp ona geri verdim. Sonra kendi telefonumu uzattım. Oda numarasını yazdı. Kaydettim. Evlere dağıldık. Akşam mesaj attı. "Sizde bir kural var dimi ilk mesajı erkek atar diye.","Evet" dedim. "Attım hadi konuşalım." dedi. Muhabbet böyle başladı. 1-2 hafta boyunca her gün gecelere kadar konuştuk, sabahladık, buluştuk. Çok iyi biriydi. Beni her zaman güldürebiliyordu. Ağlarken bile.. Neyse. Bir gün buluşma ayarladık. Gittik caddede yürüyoruz. "Az baksana" dedi. Baktım buna. "Benim olsana kız" dedi. Güldüm. "Vallaha" dedi. "Ya ben seni anlamıyorum dışardan seni gören tumblr boy sanar için resmen köy ağaları gibi. Ama çok hoşuma gidiyo." dedim, güldüm yine. "Seviyon mu kız beni?" dedi. "Tabi lan." dedim.Durdu. Caddenin tam ortasında bağıra bağıra beni sevdiğini söyledi. Ağzını kapattım. "Sus lan sus." dedim. "Benim olcan mı?" dedi gülümseyerek."He." dedim. "Vallaha mı kız?" dedi. "Vallaha lan." dedim. O an bana öyle bir sarıldı ki sanki açıkta kalan yaralarım bir anda sarılmıştı. Sanki eksik kalan kısmım tamamlanmıştı. Anladım ki huzur iki kolun arasında olabiliyormuş. Ve bana sarıldığında anladım, gitmeyeceğini..

-beyazinesmeri adlı Tumblr kullanıcısından alıntıdır.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 03, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tumblr'dan Seçmeceler. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin