Sabah uyandığımda kimse kalkmamıştı. Bende banyodaki işlerimi halledip mutfağa kahvaltı
hazırlamaya gittim.
***
Sonunda kahvaltıyı hazırlamam bitmişti. 5-10 dk sonra çocuklar uyanmay başlamıştı. ilk önce Niall
kalktı. Harry'nin söylediğine göre Niall asla doymazmış. Niall mutfağa girdiğinde gözleri kocaman oldu.
"Tanrımm. Liz bunları sen mi hazırladın." başımı olumlu yönde salladım. Daha sonra
diyerleride gelmeye başladı. Hepsi Niall'la aynı tepkiyi verdi. Bu hallerine kıkırdadım. Louise
ordan konuşmaya başladı.
"Sen bize böyle kahvaltı hazırlayacaksan hep burda kal." dedi ve yanağımdan öptü. Hepimiz
masaya oturduk ve kahvaltımızı ettik. Daha sonra Zayn masayı toplamamda yardım etti. İşimiz
bitince koltuğa oturduk ve film açıp izlemeye başladık.
***
Film bitti.. Ben odamdayım telefonumu açtım ve ohaa... 29 cevapsız arama ve 10 mesaj.. hepsi
Justin'den.. Okumadan hepsini sildim. Ardından kapı çaldı. içeri Harry girdi.
"Hadi hazırlan. Gidiyoruz.."
"Nereye.?"
"Seni bizim çocuklarla tanıştırıcam."
"Dahasıda mı var.??" diye sordum şaşkınlıkla. Başını salladı ve odadan çıktı. Hemen dolabımı
açıp siyah bir şort ve toz pembe bir tshırt giydim. Siyah vanslarımı ayağıma geçirip aşağı indim.
Herkes arabada beni bekliyormuş. Kapıyı açıp arabaya bindim.
**
Kısa bir yolculuktan sonra bir eve geldik. İçeri girdik. 4 erkek ve bir kız vardı. Bu kızı tanıyorum.
Taylor Swift. Onun hayranıyım gerçekten harika biri. Harry, Taylor'ın yanına gitti ve dudaklarına
bir öpücük kondurdu. Aman Tanrım bunlar çıkıyormu?? Herneyse Harry daha sonra yanıma geldi
ve 4'ünü benimle tanıştırdı.
"Ben Liz." Dedim gülümserken.
"Luke." Gülümsedi. Tanrım gözlerimi ondan alamıyorum. Bunu farketmiş olmuş olucak ki
32 diş sırıttı.
Siz ilk görüşte aşka inanırmısınız... Biliyorum daha yeni Justin'den ayrıldım ama... Bilmiyorum.
Belki de bu sefer düzgün bir ilişkim olur. Ne dersiniz?Gerçekten çok ama çok tatlı. Elimi uzattım ve
sıktı. Hepimiz koltuğa oturduk. Yanıma Luke oturdu. Şu an kıpkırmızı
olduğuma iddiaya girebilirim. Herkes birbiriyle konuşmaya başladı. Tek biz konuşmuyorduk.
Ama ben yanıldım ve o konuşmaya başladı.
"Biraz kendinden bahsetsene." Dedi gülümseyerek.
"Tabii... Avusturalya'lıyım. Atlanta'da yaşıyorum. Ama Avustrulya'ya geri dönücem. 19
yaşındayım. Öyle yani. Fazla bir şey yok." Dedim en içten gülümsememi göndererek.
"Peki neden Londra'ya geldin?"
"Şeyy aslında.. Buraya tek gelmedim. Justin 'le çıkıyordum. Onun burda klip çekimleri vardı.Ama
sonra nasıl oldu anlamadım ama ayrıldık. Londra'da kaldığımız evi terk edip dışarı oturmaya
gittim. Sonra Harry'le karşılaştım. Şimde onlarda kalıyorum. 2 ay sonra Avusturalya'ya
dönüyorum. Ya sen?"
Beni dikkatle dinliyordu. Sonra oda anlatmaya başladı.
"Bayağı ortak noktamız varmış. Bende 19'um. Avusturalya'lıyım. 1D'nin ön grubuyuz. Yani
bende de pek bir şey yok." Dedi içten gülümsemesiyle.
Gerçekten bayağı ortak nokta. Ondan hoşlandım. Hemde gerçekten.
"Şeyy yarın bir işin varmı.?" Diye sordu. Tanrımm...
"Hayır yok istersen bir kahve içebiliriz.?" Dedim en sevimli halimle.
"Bu çok iyi olur yarın görüşürüz." Dedi. "Ah.. Bir de telefon numaranı alabilir miyim.?"
"Tabii.." Dedim ve telefonumu ona uzattım. Ardından o da bana verdi ve numaralarımızı yazdık.
Hepimiz çıktık ve arabaya bindik. Eve vardığımızda eşyalerımı odama bıraktım. Ve mutfağa
geçtim. Herkes ordaydı.
"Ee bugün ne yemek istersiniz.?" Diye sordum.
Niall "Nando's'tan siparişi veriyorum bile!!" Diye bağırdı.
Herkes bir ağızdan "HAYIR!!" Diye bağırdı. Niall suratını astı. Ben de bunun üstüne çantamı alıp
martete gittim. Bir kaç paket soslu tavuk aldım. Hatta ne olur ne olmaz bir kaç paket daha
aldım. Niall'a tavuk yapıcaktım. Kasaya parayı ödediyimde de direk eve gittim. Kapıyı Niall
açtı. Elimdekileri görünce bağırıcaktı ki ona 'shh!' dedim ve mutfağa geçtim.
Tavukları fırına attım. Ve salata yapmaya başladım. Masayı da kurduktan sonra tavukları fırından
çıkarttım. Hepsini çağırdım ve masaya oturdular. Niall'ın ve diğerlerinin gözleri kocaman oldu.
"Hayatınızda hiç mi tavuk görmediniz." Dedim alayla. Niall çoktan başlamıştı.
Herkes yemeğini bitirdi. Niall bana yardım ediyordu. Ve bana "Sen harikasın." Dedi. Ona
teşekkür ettim ve yanağından öptüm. Sonra salona geçtik.
"Sizce hangisini izliyelim?" Diye sordu Harry.
Louise "ben çıkıyorum Elanour'la buluşucam." Dedi
Liam'da Danielle'la , ve Zayn Perrie'yle buluşucağını söyledi. Bir tek ben kalmıştım. Bana baktı.
'Yorgunum' dedim. Ve ayağa kalktım. Kıkırdadım ve odama çıktım. Luke mesaj atmışmı diye
baktım ama atmamıştı. Sadece Justin'den gelen mesajlar vardı.
Cevap ver artık..
Liz özür dilerim..
Öyle demek istememiştim..
Lütfen affet beni...
Bir sürü mesaj. Ardından mesaj sesi geldi. Ama bu sefer Luke'tandı. Yarın buluşacağımız kafenin
yerini atmıştı. Gülümsedim ve banyoya gittim. Kısa bir duş aldıktan sonra üstümü giyindim
ve yatağa uzandım. Elime kitabımı alıp okumaya başladım...