Playlist:Ben Howard-Oats İn The Water
Wye Oak-Civilian
Yağmur dün gece duş aldıktan sonra uyumuş daha sonra ne kadar uyanmasını beklesem de uyanmamıştı.Gecenin bir vaktine kadar bugün yaşananları analiz ettim durdum. Aklıma her düşündüğüm şeyin en sonuna cümlenin noktasıymış gibi konan şey Yağmur'un güzelliğiydi. Kafamda her canlandığında içimde yükselen adrenalini durduramıyor ve onu düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum...
''Rüzgar, uyan!'' ses hemen kulağımda yükselmiş ve irkilmeme neden olmuştu. Gözlerimi açtığım gibi Yağmur'un kocaman gülümsemesi ile karşılaştım.
''Sanada günaydın.'' dedim gözlerimi ovuştururken. Ardından çok uykulu olmanın verdiği etki ile arkamı döndüm mızıkçılık yaparak. Yağmur üzerimdeki pikeyi bir çırpıda çekince huysuzlanıp bacaklarımı kendime çektim,
''Rüzgar dedim!''
''Uyumak istiyorum...''
''Olmaz. Uyanman gerek.'' kafamın altındaki yastığı da hızla çekince oflayarak gözlerimi ona diktim,
''Bu kadar önemli olan şey nedir?'' diye sordum merakla.
''Bugün çizmeye gidebilir miyiz?'' diye sordu heyecanla.
''Neden?'' meraklı gözlerimi ona dikerken yattığım yerde doğruldum,
''Uğur bana senin malzemelerinden almış...Benim de çizebilmem için!'' Söylediği şey üzerine kaşlarım havalandı. Bilmiş bir şekilde gülümserken içten olmayan bir tavırla,
''Ne güzel...'' dedim. Dağınık saçlarımın bir tutamı gözümün önünde olduğu için Yağmur'u net göremedim. Saçlarımı hızla dağıttım ve ayağa kalktım,
''Yani gidecek miyiz?'' diye sordu Yağmur tekrar heyecanla.
''Bugün çok keyfim yok. Yarın belki.'' diyerek cevapladım onu. Mutfağa doğru yol alırken, ''Uğur uyanmadı mi hala?'' diye sordum.
''O çok erkenden uyanmıştı. Beni uyandırdı işte. Sonra hediyelerimi verdi ve işinin olduğunu söyleyip çıktı. Heh,birde dün istediğin şeyleri aldığını söyledi.'' Dün istediklerimi düşünürken aklıma Yağmur'un iç çamaşırı ihtiyacını karşıladığını anlamıştım. Bunu ölçmek ister gibi Yağmur'un göğüslerine kaydı gözlerim.Uçlarının belli etmediğini varsayarsak südyenini takmıştı. Yani Uğur'un aldığını. Uğur göğüs ölçüsünü nasıl tutturabilmişti ki?! Bu düşünce beni rahatsız ederken görüş alanıma iki kol girdi. Yağmur göğüslerine baktığımı anlamış olacakki kolları ile bedenini sardı. Boğazımı temizleyip gözlerimi kaçırdım,
''Gözüm dalmış.'' dedim yalan atarak.
''Gözün yanlış yerlere dalıyor.'' diye uyardı Yağmur beni. Kaşlarını küçük bir kız çocuğu gibi çatmıştı.Karşımdaki sandalyeye oturdu hızla ve konuyu değiştirmek istercesine yine o çocuksu heyecanla sordu, ''Resim çizer miyiz bugün?''
''Uğur neden almış sana onları?''
''Dün olanlar için özür diledi. Ne olduğunu tam olarak çıkaramıyorum bile. Suyun soğukluğu ya da seninle duş almamız haricinde tabii.'' dedi hızla.
''Unutmuş olman güzel.'' dedim umursamazca.
''Konuyu değiştirme!'' diye haykırdı Yağmur masadan kalkarken. Buzdolabının kapağını sonuna kadar açtı,''Kesinlikle paraya ihtiyacımız var.'' dediğinde gözlerim boş olan buzdolabına kaydı.
''Mutlaka bir şeyler vardır.'' diyerek ayaklandım ve dolapları karıştırmaya başladım. Bir makarna paketi bulduğumda kocaman gülümsedim, ''Söylemiştim.'' dedim omuz silkerek.