Artık hazırlanması gerektiğini biliyordu.
Gitmesi gerekiyordu. Başka şansı yoktu.
O ev. Anıları ile dolu olan o eve.
21 yaşında olan birisinin kaldırabileceği şeylerdi belkide.
Ama Soobin için değil.
14 yaşından beri hep aynı hissediyordu.
Acıları ve ardı ardına kesilmeyen rüyaları.
Artık değişmeyeceğine inanıyordu.
Ne yapsa olmayacaktı.
Sorunlar gitgide artar ve siz olduğunuz yerde öylece kalırsınız.
Adım atmak düşünülemez bile.Bavuluna koyduğu eşyaları son kez kontrol ettikten sonra kapıya çıktı.
Yan komşuları onu götürecekti.
"Hazır mısın Soobin? "dedi kadın.
Yarı mutlu yarı üzgün bir ifadesi vardı.
Soobin yavaşça kafasını oynatarak cevap verdi.
Bavulunu alıp arka tarafa geçti.
Kulaklığını çıkarıp en sevdiği Anime ostu olan Ichiban no Takaromono yu açtı.
Yolculuk için dinlendirici ve hoş bir melodisi vardı.
Kafasını yaslayarak arabanın çalışmasını bekledi.
Neyin değişeceğini düşünüyordu.
Belki daha iyi olacaktı.
"Keşke" diyerek koca bir iç çekti.
Umutlanmak yaptığı en büyük hata olmuştu.
Yaptığı her şeyin hataya dönüşmesine ne demeliydi.
Her adımın da geriye sürükleniyordu.
Arabanın hareket etmesiyle kafası cama çarptı.
Ve dolan gözyaşı yavaşça yanağından süzüldü.
Elini kaldırıp silmeye çalışmayacaktı.
Çünkü onun ardından bir diğerinin geleceğini biliyordu.
Öyle de oldu.
O kadar dolmuştu ki.
Ağlamayalı uzun zaman olmuştu.
Gözlerini sıkıca bastırıp durmasını istedi.
Gözyaşlarına hakim olmayı öğrenmişti.
Birdaha yenilmeyecekti.Kafasını kaldırdı ve gözyaşlarını sildi.
Kendine gelmek için su içti ve camı açtı.
Şimdi daha iyiydi. İyi olması lazımdı.İki üç saat sonra sonunda gelebilmişlerdi.
Yolu hatırlıyordu.
Unuttuğu hiç bir şey yoktu ki.
Her şeyi her anı o kadar iyi hatırlıyor du ki.
Bavullunu aldı ve komşularıyla son kez selamlaşıp onlara teşekkür etti.
"Hala geri dönebilirsin Soobin. Bunu istediğine emin misin?" kadın onun için üzülüyordu. Yalnız kalmasını istemiyordu.
"Evet eminim. Her şey için teşekkürler."
Zoraki bir gülümseme atmak zorundaydı.
Ne kadar kötü gözüktüğünü kendide farkındaydı.
Eskisi gibi gülemediğini biliyordu.Ev istasyona yakın ayrıca biraz yakınında göl olan tahtadan bir evdi.
Rahatlatıcıydı.
Kuşların sesi ve ormandan gelen hışırtılar.
Evin önüne geldiğinde neden hiç değişmediğini düşündü.
Eğer biraz olsun degişseydi belkide onu rüyalarından ve acısından kurtarcaktı.Derin bir iç çekti.
Ve yavaşça adımını attı."Her şeyin değişmesi dileğiyle..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NODD
Teen Fiction"Eğer bir dilek hakkın olsa ne isterdin Soobin?" "Dilek mi? Dileğe ihtiyacım yok. Mutluyken hiç bir şeye ihtiyacım yok." "Mutlu olmana sevindim ama biliyorsun ki her zaman mutlu kalmayacağız. O yüzden lütfen dileğini söyle b...